AŞIRI SICAKLAR İNME RİSKİNİ ARTIRIYOR

Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

İnme, dünya genelinde ilk, Türkiye'de ise üçüncü sakatlık nedeni arasında yer alıyor. Geçici görme bozukluğu, konuşmada zorluk, elinizde bir şey tutamama ve güç kaybı gibi rahatsızlıkları basite almayın.

Yaş ilerledikçe artan inme riskinde yaşam tarzı önemli rol oynuyor. Diyabet, sigara kullanımı, yüksek kolesterol ve aşırı kilo; inmeye neden oluyor. İnme hakkında tüm merak edilenleri, Memorial Şişli Hastanesi İnme Rehabilitasyon ve Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yakup Krespi anlattı: 

 İnme bir hastalık değil, durumdur. Aniden ortaya çıkan ve hiçbir habercisi olmayan bir beyin fonksiyonu kaybıdır. Hasta o sırada konuşamazsa konuşma fonksiyonu, yutamazsa yutma fonksiyonu, göremezse görme fonksiyonu felç olur. Kısacası beynin bir fonksiyonu kaybolduğunda ortaya felç çıkar. Ani felç geçiren hastaların yüzde 80-85'inde damar tıkanması sorunu görülmektedir. 

UYKUDA YAKALIYOR 
 İnmelerin önemli bir kısmı uyurken ortaya çıkıyor. İnmenin ne zaman gerçekleştiği bilinmediği için tedavi de zorlaşıyor. Bu nedenle inme belirtileri ortaya çıktığında; hasta yalnız değilse, yanındaki kişiye önemli görevler düşüyor. Yüzdeki felci anlamak için hastanın gülümseyip dişlerini göstermesi istenebilir; bu şekilde yüzün bir tarafa kayıp kaymadığı görülebilir. İki kolunu havaya kaldırması söylenebilir; eğer biri erken düşerse sıkıntı var demektir. Kişi ayağa kalkmaya çalışırken kalkamıyor, konuşmakta güçlük çekiyor ve düzgün cümle kuramıyorsa felç geçiriyor demektir. 

SU SERPMEK İLE VAKİT KAYBETMEYİN 
 Bütün bu belirtiler varsa beklememeli, vakit kaybetmeden hasta tam teşekküllü bir hastaneye götürülmelidir. Hastanın yüzüne su serpmek, başını soğuk suyun altına tutmak gibi işlemlerle vakit kaybedilmemelidir. Eğer ambulansın gelmesi uzun sürecekse, kendi arabanızla hastanın olabilecek en kısa sürede hastaneye götürülmesi gerekmektedir. 

AŞIRI SICAK RİSKİ ARTIRIYOR 
 Sıcak hava özellikle çocukları ve yaşlıları olumsuz yönde etkiler. Sıcakla birlikte su kaybeden vücutta kanın pıhtılaşma riski de artar. Kalp daha fazla kan pompaladığında ritim bozukluğu yani kalp krizi riski ortaya çıkar. Sıcakla birlikte yüksek tansiyonu olan hastaların tansiyonunun çıkması ya da sıvı kaybı nedeniyle tansiyonun düşmesi de inme riskini artırır. 

Yaşlılar GÜNEŞLENMESİN! 
 Özellikle ileri yaş grubu, sıcak havalarda sıvı kaybını önlemelidir. İçinde bulunulan mekanın çok sıcak olmaması gerekir. Öğle sıcağında güneşlenmekten kaçınmalı, egzersiz ve efor gerektiren spor faaliyetleri yapılmamalıdır. Bütün bu faaliyetler, sabah serinliğinde en geç saat 11.00'e kadar ya da akşamüzeri saat 16.00'dan sonra yapılmalıdır. Deniz banyolarını da bu saatlerle sınırlamakta fayda var. Sıcak havalarda açık renk pamuklu giyinmek ve şapka takmak da çok önemlidir. 

YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN 
 Tatilde beslenme şekline de dikkat edilmelidir. Çok fazla yağlı ve bol karbonhidratlı yiyecekler tüketmenin, kardiyovasküler sistem üzerinde olumsuz etkileri vardır. Özellikle sıcak bir ortamda bunları tüketmek kalp krizi, inme gibi kalp damar sistemini ilgilendiren hastalıkların riskini artırır. 

FAZLA ALKOLÜN ETKİSİ 
 Alkol, vücudun sıvı kaybetmesine yol açarak kan basıncını düşürmekte, hipertansiyona meyilli bir vücut yaratmaktadır. Bunun da kardiyovasküler sistem üzerindeki olumsuz etkisi yadsınamaz. Fazla alkol tüketmekten kaçınmanızda fayda var.
Değiştirilemeyen risk faktörleri var Damar sertliği, inme için büyük bir risk faktörüdür. Damar hastalıklarına; sigara kullanımı, yüksek kolesterol, hipertansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık ve hareketsiz yaşam neden olmaktadır. Damar sertliği beyinde olursa inmeye, kalpte olursa kalp krizine yol açar. Bütün bu risk faktörlerine, değiştirilebilir risk faktörleri denilmektedir. Tedavi edildiğinde riski azaltabilmek mümkün olduğu gibi, değiştirilemeyen risk faktörleri de vardır. Örneğin; siyah ırkta beyin kanaması daha sık görülür, sarı ırkın ise beyin damarlarında darlık daha fazladır. İnme, erkeklerde daha erken yaşta, kadınlarda ise daha geç yaşta ortaya çıkar. 

ZAMANINDA MÜDAHALE ÖNEMLİ
İnme tedavisinde başarılı olunması için tıkanan damarın en kısa sürede açılması gerekir. Bu, ya toplardamar yoluyla verilen bir pıhtı eritici ilaç tedavisi ya da kalpte olduğu gibi anjiyografik yöntemle, tıkalı damarın açılmasıyla yapılır. Eğer zamanında müdahale edilmezse, açılan damarın bir hükmü kalmıyor. Hatta damar geç açılmışsa, beyinde kanama riski de artıyor. Pıhtı eriticinin inme geçirildikten sonraki ilk 4.5 saat içinde, anjiyografik tedavinin ise ilk sekiz saatte hastaya mutlaka uygulanabilmiş olması gerekiyor. 

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.