Barışa Bak Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Alğan, Türkiye'nin iki baharı birlikte yaşayacağına inandığını söyledi.
Barış Treni'nin Malatya'ya gelişi kapsamında Anemon Otel'de 'Çözüm Sürecinde Neredeyiz?' konulu bir panel düzenlendi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Barışa Bak Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Alğan, çözüm sürecini sadece yukarıda devlet ve örgüt arasında yürütülen görüşmelerden çıkarmak ve sivil toplumunda desteğini sağlayarak, bütün topluma yayılmasına katkıda bulunmak için Barışa Bak Derneği'ni oluşturduklarını kaydetti.
Derneği kurduktan sonra barış trenini düzenlediklerini ifade eden Alğan, Batı'dan Doğu'ya, Doğu'dan Batı'ya kardeşlik mesajları taşıma fikriyle yola çıktıklarını ve çok güzel şeylerle karşılaştıklarını dile getirdi.
Alğan, "Türkiye'nin iki baharı birden yaşayacağına inanıyorum. Bunu sokakta görüyoruz. Neredeyse barışa ellerimizle dokunuyoruz. Sokaktaki insanda hiçbir problem yok. Sokaktaki insanda barışa karşı bir tepki yok. Çok küçük gruplar geliyorlar, protesto ediyorlar. Medyamız bazı haberleri abartıyor" diye konuştu.
"BU MİLLİ BİR PROJE"
Gazeteci-Yazar Leyla İpekçi, barışın ruhunun dirildiğini ifade etti.
İpekçi, Malatya Gar'ında 'Diriliş' müziği ile karşılanmalarının kendisinde 'Barışın ruhu var ve bu ruh diriliyor' izleniminin kendisinde oluştuğunu dile getirdi.
İnsanların siyaseten barış istemekten; vicdanen, gönülden barış isteme haline doğru hızla evrildiğini kaydeden İpekçi, "Buraya hiç kolay gelmedik. Bu topraklarda, belki bu dünyada barış isteyebilmek, ağır bedeller istiyor insandan. Bedel ödüyorsunuz. Ne zaman biraz barış için güçlü liderlik devreye girse veya güçlü bir irade ortaya konulsa, içeride ve dışarıda çeşitli faaliyetlerle bunları üzeri örtüldü. İşler biraz karıştı, ne zaman barış söylemi ortaya çıksa" dedi.
Leyla İpekçi, bir sırattan geri dönüldüğünü ifade ederek, birlikte ağlama ve birbirleri için dua etme döneminde olduklarını söyledi. Barışın ruhunun dirildiğini dile getiren İpekçi, "Hala kritik bir aşamadayız, yapacak çok şey var. Bu ilk defa milli bir proje. Biz 90'lı yıllarda barış istediğimiz için 'terörist, bölücü' ilan edilirdik. Rüyamda bile göremezdim böyle bir gündemde buluşabileceğimizi. Şimdi ise devletin, hükümetin desteklediği bir barış projesi var" şeklinde konuştu.
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun ise, "2 yılı aşkın bir süredir devam eden, adına 'çözüm süreci' denilen bir süreç var. Bu süreç başladığı günden bugüne kadar çok kritik bir takım evrelerden geçti. Zaman zaman sürecin ciddi manada zarar göreceği veya akamete uğratılacağı yönünde endişeler oldu ama bugüne kadar bu süreci buraya kadar getirebilmeyi başardı taraflar" diye konuştu.