Türkiye Belediyeler Birliği Pandemi sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları kapsamında 16 Aralık 2020 tarihinde Diyarbakır’da toplandı. Diyarbakır Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Batman Bingöl ve Elazığ Belediyeleri ile 83 ilçe belediyesi ve 31 belde belediyesinin yanı sıra birçok STK temsilcisi katıldı. Belediyecilik konusunda tecrübelerini aktaran Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Kent Ekonomisi konulu oturumda konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in açılış konuşmalarıyla başlayan Bölgesel Kalkınma Toplantısında, “Kent Ekonomisi ve Akıllı Şehirler” başlıkları altında katılımcılar tarafından konuşmalar gerçekleştirildi.
Oturum Başkanlığını Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç’un yaptığı Kent Ekonomisi konu başlığında konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya’yı tarif ederken; Malatya insanlık medeniyetinin başladığı, Anadolu’yu Ana Yurt yapan destan şehri olarak tarif ettiklerini söyledi. Başkan Gürkan, “Tarihin sıfır noktası Göbekli Tepe’dir ama insanlık medeniyetinin başladığı, yerleşik hayatın, devlet hayatının, bürokrasi hayatının, muhasebe kayıtlarının tutulması, gümrükleme işlemlerinin yapılması, taş devrinden demir devrine evirilmesi ve demir devrinde demirin silah olarak kullanılması tarihte ilk olarak Malatya’da yapılmış. Bu anlamda Malatya’yı insanlık medeniyetinin başladığı yer olarak tarif ediyoruz. İkinci aşamasını da Anadolu’yu Ana Yurt yapan destan şehri olarak tarif ediyoruz. Bunu da söylerken Diyarbakır 654 yılında Malatya 656 yılında İslam Orduları tarafından fetih edilmiş. Daha önceki süreçte Malatya’ya Horasan Erenlerinin geldiklerini görüyoruz. Malatya’mızda bulunan mezarlara baktığımızda Horasan Erenlerinin geldiğini, Alperen duygusu içerisinde oradaki insanlara doğru yolu gösterdiğini görüyoruz. 1071 yılından çok önce Battalgazi’nin Malatya’da çevre illere ve batıya doğru akınlar yaptığını görüyoruz. Sivas’ın, Kayseri’nin, Ankara’nın fetihlerine baktığımızda bunu görebiliyoruz. Sivas’ın fethinde Battalgazi’nin amcası Hasan Gazi’nin şehit olduğunu görüyoruz. Ankara’nın fethinde Battalgazi’nin babası Hüseyin Gazi’nin şehit olduğunu görüyoruz. Eskişehir’in fethinde Battalgazi’nin şehit olduğunu görüyoruz. Tarihin bu sürecine baktığınız zaman Malazgirt savaşından yaklaşık 400 yıl önce Anadolu’nun fethi Malatya’da planlanmış ve Malatya’nın bu anlamda önemli bir sancak olduğunu ifade etmek istiyorum. Şehrimiz hakkında bu anekdotları paylaşmak istedim” dedi.
Yerleşim yerlerini değerlendirirken, bir yerleşim yerinde tarih varsa, yeşillik varsa, mavilik varsa orada verimlilik vardır, orada verimli topraklar vardır, orada bereket vardır diyen Başkan Gürkan, “Yukarı Mezopotamya, Fırat ve Dicle’nin olduğu yerler hakikaten verimli toprakların olduğu yerler. Malatya’ya bu anlamda baktığımızda etrafı Keban Barajı, Karakaya Barajı, Çat Barajı, Kapıkaya Barajı ve diğer küçük barajlarla birlikte hakikaten göller bölgesini andıran, maviliğin en üst seviyede olduğu bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Tarihte medeniyete baktığınız zaman; Urartuların, Perslerin, Medlerin, Abbasilerin, Emevilerin, Doğu Romanın, Bizans’ın ve Cumhuriyetle birlikte değişik medeniyetlere tarihi anlamda ev sahipliği yapmış bir şehir olarak tarif ediyoruz. Yeşillik olarak baktığımız zaman hakikaten geniş ovaların sulak olduğunu görüyoruz. Bunun yansıması olarak Dünya’nın başkenti kayısının, dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 80’ine yakının Malatya’da üretildiğini görüyoruz. Tabii diğer ürünler anlamında Malatya’nın tarım ekonomisi açısından, hayvancılık ve diğer ekonomik parametreler açısından önemli bir şehir olarak ifade ediyoruz. Kuralların egemen olduğu bir yapı olması lazım. Eğer kuralların egemen olduğu bir yapıyı esas almazsak, popülizm temeli esasına dayanan bir yönetim anlayışını veya bir kalkınma anlayışını kamuoyuna, topluma yansıtmaya çalıştığı zaman onun başarılı olma şansı yoktur. Gerek pandemi süreci olsun, gerek deprem veya krize benzer süreçlerde popülizmden uzak durmak gerektiğini düşünüyorum. Biz eğer şehirlerimizi gülistan yapacaksak, şark toplumu mantığı içerisinde değil de toplumsal bir barışın ve paydaş olmanın getirdiği o sinerjiyi şehir ve şehirdekilerine yansıtmamız lazım. Bölgesel anlamda bugün tarihte bahsederken Malatya ile ilgili, Şanlıurfa Göbekli Tepe ile ilgili, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin ile ilgili örnekleri verdiğimizde, bu bölgede sadece UNESCO Kültürel Miraslar listesine girmiş sadece Göbekli Tepe, Nemrut bir de önümüzdeki 2021 yılında inşallah Nisan ayı gibi Arslantepe’nin de UNESCO Kültürel Miraslar listesine gireceğini düşünüyoruz. Biz eğer turizm destinasyonlarını düşünürsek, destinasyonlar içerisinde turların süreçlerini de bu taban üzerinde değerlendirirsek çok daha iyi bir mesafe kat etmiş oluruz. Şehirlerin değerleri birleştirilirse daha hızlı kalkınılacağının ve daha hızlı büyüyeceğinin kanaatindeyim. Biz gönüller yaparken, kural ve kaidelere, hak ve hukuka riayet etmek durumundayız. Belediye, kişinin ve toplumun her safhasında, yaşanılan her kesimde belediye vardır. Belediyede kaynaklar kamu kaynaklarıdır. Kamu kaynaklarının dağıtımında da adil ve adaletli olmanın temel esas alındığı bir yönetim yapısının icra edilmesi lazım. Bu anlamda biz diyoruz ki pusulamız amaç için her yolu mubah gören bir yönetim anlayışı değil, çalışmanın, gayret etmenin temel esas alındığı, adil ve adaletli olmanın azim duygusu olması gerekir diyoruz” şeklinde konuştu.