Malatya’da camilerde Cuma hutbesinde, ‘18 Mart Çanakkale Zaferi’ konulu hutbe okundu.
Hutbede şu ifadeler kullandıldı:
“18 Mart Çanakkale zaferinin yıldönümüdür. 250 bin sessiz, gösterişsiz, isimsiz ve kefensiz yiğidi bir kez daha anma günüdür. Bu toprakları, kanları ile sulayarak vatan yapan binlerce, milyonlarca şehidi birkez daha hatırlama günüdür. Vatanı için ekmeğinin yarısını hatta tamamını veren bu asil milletin gururlanma günüdür. Davul zurna ile askere gidip kara toprağın bağrına düşenleri anma günüdür. Vatan yoluna kurban olsunlar diye kınalar yakarak evlatlarını yollayan ana-babaların ellerini öpme günüdür.
Ey, adsız, şansız toprağın kara bağrını gülistan edenler. Ey, çağın en büyük kahramanları. Ey, kan deryasında al gül olup bitenler, ölerek yaşayan, feday-i cân ederek harîm-i ismetimizi canı pahasına koruyanlar. Ey, tarihin en büyük şehadet destanını yazanlar. Ey, yüreği avucunda, kefeni sırtında olanlar. Ey, er oğlu er, yiğit oğlu yiğitler, Allah ve Rasülünün övdüğü makama Çanakkale sırtlarında yükselenler. Ey, kahramanca dövüşüp, can verenler, aslan gibi kükreyip, mertcesine haykıranlar. Ey, zafer ümidi ve ışığının bir parıltısı bile görülmeden akın akın ölüme koşanlar, günün en zalim silahlarına göğsünden, alnından hedef olanlar, parça parça et olup dağlara, tepelere yağanlar. Vatan Size minnettardır.
Şanlı tarihimizin yetiştirdiği, inancı, yaşayış tarzı, ilmi, irfanı, ahlakı ile dünyaya örnek olan, kendi döneminde fert ve aileden başlayıp, devlete ve bütünİslam alemine akseden ahlaki sorunları, yanlış fikir ve telakkileri yazdığı şiirlerle gözler önüne seren, vatanın bağımsızlığı için sürdürülen Milli Mücadele hareketine bizzat katılarak, parça parça elden giden vatan için milli duyguların tercümanı olan, verdiği cami vaazları ve konferanslarla halkı milli mücadeleye davet eden, kendisine tevdi edilen Milli Marş yazma görevini hakkıyla yerine getirerek İstiklal Marşımızı kaleme alan büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale gibi bir destanı belkide bir insanın ortaya koyabileceği en derin duygular ile dizelerinde ne kadar da güzel ifade ediyor.”