“ÇOCUKLAR TV DİZİLERİNDEN UZAK TUTULMALIDIR”

Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Malatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Mehmet Emin Babacan, “Gelişim çağındaki çocuklar TV dizilerinden uzak tutulmalıdır” dedi. 
Malatya Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından organize edilen, “Gençlik ve Malatya Çalıştayı" İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Babacan’ın “Gençlerin Medya- Dizilere Bakışı ve Beklentileri” konulu söyleşisi ile devam etti.
Babacan, hayatın hiçbir alanında iletişimden kopuk bir yaşam sürülemeyeceğini, iletişimin hiçbir şekilde yok sayılamayacağına işaret ederek, medyanın birey ve toplum üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu söyledi. Ülkede özellikle son 30 yıllık zaman içinde medyanın bütün araçları ve yönleriyle yadsınamayacak bir etkisi olduğunu vurgulayan Babacan, “ Türkiye’de medyanın arka planında ulaşılmak istenen nokta konusunda halen bir kesinlik söz konusu değildir” dedi.
Batı kültüründe insanların yalnızlıktan dolayı sosyal medyayı kullandıklarını ve bu sayede insanlarla iletişime geçtiklerini söyleyen Babacan, Türkiye'de ise mevcut olan arkadaşlık bağlarının ve muhabbetlerin sosyal medyaya taşıdığını kaydederek, "Bizi bir arada tutan birbirimizden haberdar eden örf, adet, gelenek, görenek, önemli gün ve gecelerimiz vardır. Bizim esas sosyal medyamız budur" dedi.
Sinema ve dizilerin zihinlerde de bazı algıları somutlaştırdığı için kalıcı etkisi olduğunu vurgulayan Babacan, “Yaşanabilecek olumlu ve olumsuz yönler baz alındığı takdirde gelişim çağında ki çocukları TV dizilerinden uzak tutmalı, onları hayal ettirmeye sevk edecek masal ve hikayeler anlatılmalıdır” dedi.
Sinema ve TV dizileri ile yaşam kalıpları oluşturulduğunu, kültürümüzle uyum sağlamayan birçok olumsuz örneklerin alındığını ifade eden Babacan, “Kültürümüzle uyuşmayan diziler toplum içinde gayri meşru bir ortam oluşturmaktadır” dedi.
Bize ait yerli bir sinema, dizi ve reklam dili olması gerektiğini, yerli bir ufuk, bakış, heyecan ve perspektifin hayatımıza yansıması gerektiğini söyleyen Babacan, “Dizi ve sinema kültürümüzde değerlerimizi işleyen yönetmen ve senaristlerin sayısı artmalıdır. Küreselleşen dünyada hepimiz aynı geminin içinde yolculuk ediyoruz. Şuan gemi kaptanlığı ise tekdüze ve bireysel bir yaşam sunmaya çalışan batı kültürüdür. Bizler ve bizden sonra ki kuşakların dirilecekleri, onlara bize ait değerlerle bezenmiş bir yaşam bırakmak için çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.
Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Mustafa Akyıldız da, çalıştay ile amaçlarının gençlerin ortak bir konu üzerinden fikirlerini almak ve fikir alışverişinde bulunmak olduğunu söyledi. Akyıldız, beş çalıştay sonucunda oluşturulan raporların kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti.

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
Reklam