"DERSHANELERİN KAPANACAĞINI SANMIYORUM"

Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

 Gazeteci Abbas Güçlü, dershanelerin, Türk eğitim sistemini değiştirecek ciddi adımlar atmadığını söyledi. 
TED Malatya Koleji tarafından düzenlenen 'Kariyer Günleri' etkinliği kapsamında öğrencilerle bir araya gelen Güçlü, Türk eğitim sistemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Güçlü, öğrencilerin sosyal ortamlarından dolayı dershaneleri tercih ettiklerini belirterek, "Dershaneler, akademik başarılarından çok öğrencilerin okullarında bulamadıkları sosyal ortamları oluşturuyor. Bu sosyal ortamları oluşturdukları için öğrenciler dershaneye gidiyor. Okula ayağınızı sürte sürte geliyorsunuz. Ama dershaneye koşa koşa gidiyorsunuz. Niye? Orada hocalarla daha iyi diyalog var. Arkadaşlar arası diyalog daha farklı. Bu arada da ders çalışıyorsunuz" dedi.

"DERSHANELERİN KAPANACAĞINI SANMIYORUM"
Dershanelerin, Türk eğitim sistemini değiştirecek önemli adımlar atmadığını dile getiren Güçlü, şunları söyledi: "40 Fen sorusunda Türkiye ortalaması 3,6 ise bu dershane desteğiyle gelinen bir nokta. Dershane olmasa belki de Türkiye ortalaması 2,5'e inecek. O da bir felaket. Dershaneler, Türk eğitim sistemini değiştiren çok önemli adımlar atmamıştır. Ama ben dershanelerin kapanacağını sanmıyorum. 250 tane ders var ama sadece 10 dersten sınava tabi tutuluyorsunuz. Meslek lisesine gidiyorsunuz; Matematik, Tarih, Coğrafya almıyorsunuz. Öğrenci bunu öğrenmek için dershaneye gitmek zorunda. Bu eğitim sistemini değiştirmediğiniz sürece dershaneler, adları dershane olur ya da olmaz ama var olmaya devam edecektir. Dershanelere yılda 10 milyar doların üzerinde para girdisi oluyor. 10 yılda 100 milyar dolar harcamış oluruz. 10 yılda dershanelere harcadığımız parayı eğer üniversite kurmak için harcamış olsaydık, Boğaziçi ve ODTÜ gibi en az 100 tane üniversite kurmuş olurduk. Bugün üniversiteye giriş sorun olmazdı. Öğrenciler ve veliler 'okula para verin' denildiğinde vermiyorlar. Ama dershane olunca koşa koşa gidiyorlar."

"ÖĞRENCİLERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR"
Öğrenci ve öğretmenlere bir takım önerilerde de bulunan Güçlü, "Akademik başarı, olmazsa olmazların başında geliyor. Ama akademik başarının yanı sıra sosyal başarınızı da olabildiğince artırın. Ders çalışma saatlerinizi olabildiğince değerlendirin. Bunu mecburiyet olarak değerlendirmeyin. Bizde not verilmeden hiçbir şey yapılmıyor. O yüzden hocalardan ricam, öğrencilerin her projesini değerlendirsinler. Bunun yanında öğrencilerin istekleri doğrultusunda ödevler verin" dedi.
Öğrencilere büyük görevler düştüğünü ifade eden Güçlü, "Fatih Sultan Mehmet sizin yaşınızda İstanbul'u fethetmişti. 18-20 yaşında dünyanın en zenginleri arasında girenler var. Sosyal medyayı kuranlar sizlerden 3 ya da 5 yaş büyüktür. Günümüz dünyasında bir yerlere gelebilmek için yaş önemli değil. 25 yaşına gelinceye kadar bugünün dünyasında kendinize bir yer kaptınız kaptınız, 25 yaşında kadar bir başarı elde edemediyseniz çok geç kalmış sayılıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Güçlü, lise ve dengi okullarda 250'ye yakın dersin olduğunu kaydederek, "Sınavlarda sadece 10 dersten soru soruluyor. Diğer derslerin hiçbir önemi yok. YGS'de çıkıp, '100 metre koşanlar iyi üniversitelere girecektir' denilse, şuanda Türkiye'de 100 metre rekorları kırılır. Veya resim ya da müzikle uğraşmaya başlarlar. Bunları yapmıyoruz. Sadece Matematik, Fizik, Kimya veriliyor. Sanki herkes bilim insanı olacak. Geçen sene YGS'de Türkiye ortalaması 40 soruda 3,6. Ayıptır. Matematik ve Fen dersi öğretmenlerinin sokağa çıkmaması lazım" diye konuştu.

"AİLELER ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE PARA YATIRMIYORLAR"
Güçlü, ailelerin çocuklarının gelecekleri için para yatırmadıklarını savunarak, "Malatya'da milyoner sayısı çok fazladır. Çocuklarını koleje göndermek için fazlasıyla parası olan vardır. Ama Malatya'daki öğrenci oranı yüzde 5 değildir. Gidiyor binaya 300-500 bin TL veriyor. Taşa, toprağa her şeye para yatırıyor. Ama en değer verdikleri çocuklarının geleceği için para yatırmıyorlar. Çocukları için eğitimden daha iyi bir yatırım ve miras olmaz. Ama veliler hala bu noktada değiller. O noktaya geldikleri zaman çok şey değişecektir. Ya özel okullara göndereceklerdir ya da devlet okullarındaki o koşulları daha iyi hale getirmek için çaba harcayacaklardır" ifadelerini kullandı.
Malatya'nın eğitime olan bakış açısını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Güçlü, "Malatya, Türkiye'nin en gözde kentlerinden birisi. Hangi kriteri uygularsanız uygulayın Türkiye'de ilk 10'a girer. Ama Malatya eğitimde 50'li sıralarda. Niye bu kadar geride? Demek ki, Malatya eğitim seven bir kent değil. Eğer eğitim seven bir kent olsaydı; Valisi, Belediye Başkanı, Politikacısı ve Milli Eğitim Müdürü, 'Malatya'yı ilk 10'da görmek istiyoruz' diyerek, herkes taşın altına elini koyardı. Malatya halen 10. sıralara inmiyorsa, Malatya'nın eğitime bakış açısını değiştirmesi gerekir" dedi.

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.