Şuurlu Öğretmenler Derneği’nden yapılan açıklamada anasınıfından itibaren çocuklara din dersi eğitiminin verilmesini istenerek bu sayede besmeleyle yetişen nesillerin oluşturacağı huzurlu toplumun temellerinin atılabileceği ifade edildi.
Geçtiğimiz ay Malatya’da kurulan Şuurlu Öğretmenler Derneği, 1. olağan kongresini yaparak üç yıllık yönetim kurulunu oluşturdu. Dernek binasında yapılan basın açıklamasında konuşan Ramazan Güllüoğlu, “Bizler dernek yetkilileri olarak Malatya'da bulunan her türlü eğitim paydaşlarımızla ülkemizin, ilimizin ve de ilçelerimizin hatta köylerimizin eğitim sorunlarına katkıda bulunmak üzere kurulmuş bir derneğiz. Bizler peygamber efendimizin 'Ben ancak muallim olarak gönderildim' hadisi şerifinin tüm eğiticiler tarafından dikkate alınması yönünde şuurlandırma çalışmaları yapmak üzere yola çıkmış bir topluluğuz” dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak, içinde yaşadığımız toplumun en önemli sorununun ahlak ve maneviyat eksikliği olduğunu düşündüklerini ifade eden Güllüoğlu, “Türk Milli Eğitim sistemimiz bu eksiklik yüzünden iyi insan yetiştiremiyor. Bunun bir sonucu olarak ülkede can ve mal güvenliği kalmazken, huzursuz, kavgacı ve hoş görüsüz bir toplum haline geldik. Bir taraftan toplumsal şiddet artarken, diğer taraftan gençlerimiz sentetik uyuşturucunun kurbanı oldu. Göz göre göre nesillerimize elden gidiyor. Bu olayların ardında yatan en önemli neden ahlaki ve manevi değerlerin eksikliğidir” ifadelerine yer verdi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak Hükumete seslenen Güllüoğlu, “Kamil insan yetiştirmek için derhal kolları sıvayalım. Ana sınıfından itibaren çocuklarımıza din dersi eğitimi verilsin. Bu sayede besmeleyle yetişen nesillerin oluşturacağı huzurlu toplumun temelleri atılabilir” diye konuştu.
Güllüoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa'da katolik anaokulları, ortodoks anaokulları ve hatta Yahudi ,anaokulları açılabilirken, bu dini çevreler kendi dinlerinin gereklerini, dini bayramlarını minicik çocuklara öğretebilirken, bizler neden anaokullarımızda çocuklarımıza din dersi veremeyelim? Milli Eğitim Bakanlığı 2014 Faaliyet Raporu'na göre Fatih Projesi kapsamında belirlenen hedeflerin çoğuna ulaşılamadı. Projede, 2 bin 800 okulun internet altyapısının yenilenmesi hedeflendiği vurgulanırken, bunlardan sadece 135'inde yenileme yapılabildiği belirtiliyor. Raporda ayrıca, sınıf uygulamalarında 1 milyon 200 bin öğrencinin tablet PC kullanması hedeflendiği, ancak bu güne kadar sadece 550 bin öğrenci bundan yararlanabildiği ifade ediliyor. ÖĞ-DER olarak bu güne kadar öğrencilere dağıtılan tabletlerin adeta oyun malzemesi olarak kullanıldığına şahit oluyoruz. Fatih projesinin mevcut şartlara göre ne derece başarılı olacağı ise bir muamma.
Bir diğer konu televizyon dizileri. Gençlerimizi ahlaksızlığa, sigara, içki ve uyuşturucu gibi olumsuz davranışlara özendiren TV dizileri nesilleri ifsat ediyor. Taşıyıcı annelikten, çarpık ilişkilere kadar varan olaylar bu milletin ruhuna, maneviyatına uygun değildir. Devletin Resmi kanalı TRT 1'de dahi bir dizide bir erkeğin nişanlı olduğu kızı aldatması masumane kaçamaklar olarak ülke insanına izlettiriliyor. "Dindar nesil yetiştireceğim" diyen hükümete sesleniyoruz, ne bu perhiz, ne bu lahana turşusu? Bu konuda Bakanlığı ve RTÜK'ü göreve çağırıyoruz. Ahlak ve maneviyatımızı bozan müstehcen yayınları, kötü davranışı özendiren programlara gerekli ikazları yapın, gerekirse durdurun”