Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası (EKSEN Eğitim-Sen) Malatya Temsilcisi Kenan Aydoğan, TBMM’ye sunulan kanun tasarısına tepki gösterdi.
EKSEN Eğitim-Sen Temsilcisi Aydoğan, Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, “Aday öğretmenlere 1 yılsonunda yazılı ve/veya sözlü sınav şartı getirilmektedir. 2 yıl üst üste sınavda başarılı olamayan öğretmenin memuriyetle ilişiğinin kesileceği belirtilmekte ve skandal bir düzenlemeye imza atılmaktadır. Bu durum bireylerin öğretmen olmadan önce defalarca yaşadıkları sınav stresini bir kez daha yaşamalarına neden olacağı gibi maddede belirtilen sözlü sınav ifadesi objektiflikten uzak, insanların devlete olan güvenlerini sarsacak niteliktedir. Düzenleme ile dershaneler kapatılmakta ancak ‘ortaöğretime ve yüksek öğretime hazırlık niteliğinde olmamak kaydıyla’ kurslar ve 12 yaşın altındaki çocuklar için etüt merkezleri serbest bırakılmaktadır. Bu durum mevcut sistemde merdiven altı diye tabir edilen dershanelerin artmasına kurs adı altında neden olacağı gibi hem müteşebbisleri hem de aileleri zor durumda bırakacaktır. Ayrıca uygulama ve takiplerde bazı haksızlıkların yapılacağı ihtimali görünmektedir. Dershanelerde 6 yıldan fazla öğretmenlik yapanların sözlü sınavla MEB kadrolarına alınacakları belirtilmektedir. Bu durum görünürde bu öğretmenlerin haklarını korumak gibi görünse de aslında çok ciddi yeni haksızlıkları beraberinde getirmektedir. Bu uygulama eğitim fakültesi mezunu olup atanamayan, dershanede çalışmayı da tercih etmeyen ancak her yıl öğretmen olmak için MEB’e başvuran, yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlere ‘Neden dershanede çalışmadın’ demek anlamına gelmektedir. Hükümet bu uygulama ile yeni mağduriyetlere neden olacak ve yine vicdanları yaralayacaktır” ifadelerini kaydetti.
Aydoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Okul idarecilerinden 4 yılı tamamlayanların görevlerinin sona ermesi kararlaştırılıyor. 15-20 yıldır idarecilik yapan birinin tekrar öğretmen olarak sınıfa girdiğinde ne kadar verimli olacağı tartışılır bir durum olduğu gibi idarecilik süresinin 4 yılla sınırlandırılması birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Kazanılmış hakların gasp edilmesi anlamına gelecek olan bu durum daha önce milli eğitim müdürlerinin valililer tarafından atanmasına benzer bir uygulamaya geçilmesi ihtimalini de beraberinde getirerek sınavsız sistemle MEB’de kadrolaşma yapılacağı ihtimali ve kaygısını doğuracaktır. Bu tasarı ile MEB’in halen yap-boz bakanlığı olarak yönetildiği görülmektedir. Örneğin kendileri tarafından daire başkanlıkları kaldırılıp grup başkanlıkları getirilmiştir. Aynı şekilde şu an grup başkanlıkları kaldırılıp daire başkanlıkları getirilmektedir.”