Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, depremin yaşandığı Elazığ ve Malatya’ya müjde vererek, "Elazığ ve Malatya’da depremden zarar gören KOBİ’lerimize 100 bin liraya kadar faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz kredi vermeye başladık. Şimdi buna ek olarak bölge ekonomisinde durgunluğun önüne geçmek ve üretimde sürekliliği sağlamak için yeni bir adım daha atıyoruz. İmalat sanayiinde faaliyet gösteren işletmeler, depremden fiziki olarak zarar görmese de KOSGEB’in İmalat Sanayi İşletme Kredisi Faiz Desteği Programı'ndan faydalanabilecekler. Bu şu anlama geliyor; 50 ve altı çalışanı olan işletmeler 100 bin liraya kadar kullanacakları kredide, 50’den fazla istihdamı olan işletmeler 150 bin liraya kadar kullanacakları kredide, aynı şartlarda yani faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz KOSGEB’in faiz desteği programından yararlanacak" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Trabzon'da bir otelde düzenlenen "Cazibe Merkezleri ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı"nın imza törenine katıldı. İmza töreninde konuşan Bakan Varank, Trabzon’un ve bölgenin kalkınmasına katkıda bulunacak 28,5 milyon liralık 12 farklı projenin imza törenine katılmak için Trabzon'a geldiğini belirterek, "Trabzon, 1 milyar doları aşan ihracat hacmiyle Karadeniz Bölgesi'nin medarı iftiharıdır. Trabzonumuz, 2019 yılında ihracatta yüzde 20’nin üzerinde bir artış gerçekleştirerek, Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde bir performans sergiledi. Aslında bu potansiyeli çok daha ileriye taşıyacak güce, birikime ve yatırım iştahına sahip. İşte bugün imzalayacağımız projeler, Trabzon’un mevcut altyapısını daha da sağlamlaştırmaya hizmet edecek. Trabzon’u ilk kez geçtiğimiz sene Cazibe Merkezleri Destekleme Programı'na dahil ettik. Bu kapsamda toplamda 12 milyon liralık 5 projeyi bugün başlatıyoruz. Kısaca bu yatırımlara değinmek istiyorum. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlaç ve Farma-sötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (İLAFAR) kapasitesini daha da güçlendiriyoruz. Vereceğimiz destekle ilaç sektöründe ihtiyaç duyulan analiz ve Ar-Ge çalışmaları hız kazanacak, araştırma ve eğitim bazlı işbirlikleriyle İLAFAR bir çekim merkezi haline gelecek. Bir diğer projemiz, Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde Kuyumculuk Tasarım Merkezi’nin kurulması. Bu merkezle ilimizin benzersiz el sanatlarından hasır, telkari ve kazaziyede doğal rekabet üstünlüğümüzü perçinleyecek bir adım atıyoruz. Halihazırda firmalar hem tasarım hem de döküm faaliyetlerini İstanbul’da gerçekleştiriyor. Bu da sektöre zaman kaybı, aşırı iş yükü ve maliyet olarak geri dönüyor. Kuyumculuk Tasarım Merkezi'yle tasarım ve kalıp döküm hizmetini Trabzon’da yapmak mümkün hale gelecek. Böylelikle 5 milyon liraya yakın bir tasarruf sağlanacak, bu tutar şehrin ekonomisinde kalacak" dedi.
Arsin OSB'ye yeni bir enerji nakil hattı kurulacağını dile getiren Bakan Varank, "Arsin Organize Sanayi Bölgesi’nin öneminin farkındayız. Burada kurulu kapasitelerini geliştirmek isteyen sanayiciler kadar, yeni yatırım talebi olan firmalar da var. Firmaların bize iletmiş oldukları ilave enerji talebine kayıtsız kalamazdık. İşte bu kapsamda Arsin OSB’ye yeni bir enerji nakil hattı kuruyoruz. Böylelikle Doğu Karadeniz sanayisinin can damarı olan bölgenin enerji problemini önümüzdeki 20 yıl için çözmüş olacağız. Sanayiyi güçlendirip, ekolojik dengeyi koruyacak bir başka adımı da Beşikdüzü ve Şinik (Akçaabat) Organize Sanayi Bölgelerinde atacağız. Kuracağımız arıtma tesisleri sayesinde firmalar verimli, katma değerli ve temiz üretimle ülke ekonomisine daha fazla katkı sunacak. Cazibe Merkezleri Destekleme Programı kapsamında son projemizse küçük sanayi sitelerinin dönüşümüne ilişkin. Ortahisar Değirmendere’de dönüşümü gerçekleştirecek, bölgede bulunan küçük sanayi sitelerini şehir dışına taşıyacağız. Burada faaliyet gösteren üreticilerimiz yeni yerlerinde nefes alacak. Bu kapsamda öncelikle yer seçimi, mimari projelendirme, yönetim modeli ve finansal hesaplamaları da içeren fizibilite etüdünü tamamlatacağız" şeklinde konuştu.
"Doğu Karadeniz'de özellikle kadınlar, gençler ve çocukların becerilerini geliştireceğiz"
Sosyal Geliştirmeyi Destekleme Programı kapsamında toplam 16 milyon liralık 7 ayrı projeyi daha imzalayacaklarını ve bu projelerle birlikte Trabzon’un yanında Ordu, Giresun, Rize, Gümüşhane ve Artvin’de özellikle kadınlar, gençler ve çocukların becerilerini geliştireceklerini vurgulayan Bakan Varank, "Trabzon’u sporcu performansını geliştirme ve yetenek keşfinde Türkiye’nin önde gelen merkezlerinden biri yapmak istiyoruz. Çocuklarımızın sportif yeteneklerini çok küçük yaşlardan itibaren keşfedip, gelişimlerini takip edeceğiz. Her alanda sporcu yetiştirilmesine katkı sağlayan ve bu sporcuları düzenli olarak izleyen ve değerlendiren bir yapı oluşturacağız. Ordu ve Giresun’da kadın girişimciliğini teşvik edecek; eğitim, danışmanlık, finansman ve yönetişim destekleri vereceğiz. Üreten kadın, güçlü kadın mottosuyla yola çıkıyoruz. Modern sektörlerde istihdamı artırmanın yanında katma değerli yöresel ürünleri markalaştıran bir kadın kooperatifi de kuracağız. Rize’de mesleki eğitimin geliştirilmesine odaklandık. Organize Sanayi Bölgesi’nin içine kurulacak merkezle kalifiye işgücünü yetiştirmek istiyoruz. Bu merkez gençlerin ve kadınların iş hayatına kazandırılmasına hizmet edecek, sanayi sektöründe istihdam sorununun giderilmesine katkı sunacak. Gümüşhane’nin gençlerini de unutmadık. Özgün bir proje olarak gençlerle buluşturacağımız Gümüş Küp Park, ilimizdeki 20 bin öğrenciye kaliteli zaman geçirebilecekleri bir ortam sunacak. Gençler burada müzik yapacak, bisiklet kullanacak, doğa yürüyüşü yapacak ve aynı zamanda eğlenirken öğrenebilecek. Artvin’de de matematik odaklı bir projeyi hayata geçiriyoruz. Şavşat’a bilim kampı, 3 farklı ilçemizdeki 3 okula da matematik atölyeleri kuracağız. Çocuklarımız alacakları eğitimlerle analitik düşünme, uygulayarak öğrenme ve ürün geliştirme yöntemleriyle kabiliyetlerini geliştirecekler. Tüm bunlara ek olarak yine Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Gümüşhane ve Artvin’de milli teknoloji hamlesinin neferlerinin yetişeceği Teknoloji ve Yenilik Atölyeleri kuracağız. 6 ilimizdeki 16 atölyeyle çocuklarımıza teori ve pratiği birleştirebilmelerine imkan sağlayacak mekanlar oluşturacağız. Bu projenin yürütücülüğünü Karadeniz Teknik Üniversitesi Of Teknoloji Fakültesi yapacak. Gördüğünüz gibi Bakanlık olarak modern sanayiden geleneksel el sanatlarına, kadınlardan çocuklara neredeyse toplumun her katmanına dokunan politikalar uyguluyoruz. Bunu yaparken de yereldeki paydaşlarla işbirliği içinde çalışıyor, projeleri birlikte yürütüyoruz. Atacağımız bu imzalar, aslında topyekün kalkınma perspektifimizi yansıtıyor. Tabii bu noktada şunun altını özellikle çizmem gerekiyor. Partimizin ismi Adalet ve Kalkınma. Adımızın bizlere getirdiği sorumluluğu 18 sene boyunca en iyi şekilde taşıdık, bundan sonra da taşımaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Ülkemizi küresel arenada daha rekabetçi hale getireceğiz"
Bakanlık olarak 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde yol haritasını çizdiklerini kaydeden Bakan Varank, "Geçtiğimiz hafta çok önemli bir istatistik açıklandı. Sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin 2018 verileri kamuoyuyla paylaşıldı. Bu gösterge setini Birleşmiş Milletler oluşturdu. Burada amaç üye ülkelerde iktisadi ve sosyal kalkınmanın geldiği seviyeyi ölçebilmek, karşılaştırmasını yapabilmek. Açıklanan veriler, 2010-2018 yılları arasında kat ettiğimiz mesafeyi çok net bir şekilde gösteriyor. Bakın bu dönemde ülkemizde göreli yoksulluk oranı yüzde 16.9’dan yüzde 13.9’a inip, 3 puan azaldı. İmalat sanayii katma değerinin milli gelirdeki payı yüzde 15’ten yüzde 19’a yükseldi. Ar-Ge harcamaları ilk kez milli gelirden yüzde 1’in üzerinde pay aldı. 5 yaş altındaki çocukların net okullaşma oranları yüzde 67’den yüzde 72’ye yükselirken, 5 yaş altı ölüm hızı 2010 yılında bin canlı doğumda 15,5 iken, 2018 yılında 11,4’e indi. Kadınlar sadece istihdama katılmakla kalmadı, aynı zamanda daha fazla yönetici olmaya başladılar. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı 2012’de yüzde 14,4 iken 2018 yılında yüzde 16,3 oldu. Daha pek çok olumlu göstergeden bahsedebilirim. 8 senede aldığımız yol elbette mutluluk verici. Ancak biz bununla yetinmek niyetinde değiliz. Bugün burada imzalayacağımız projeler gibi pek çok yenilikçi adımı yurdun dört bir yanında hayata geçirecek, ülkemizi küresel arenada daha rekabetçi hale getireceğiz. Biz Bakanlık olarak 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde yol haritamızı çizdik. Kendimize iddialı fakat bir o kadar da gerçekçi hedefler koyduk. Başarıya giden yolu sizlerle, yani reel sektörle birlikte yürüyeceğiz. Sizler yatırım yaptıkça, istihdam oluşturdukça, Türkiye güçlenecek, Türkiye büyüyecek. Kaynakları yatırımlara yönlendirmenin aslında şu anda tam vakti. Finansman maliyetleri düşüyor. Ekonomiye olan güven artıyor. Üretim cephesinden güzel haberler birbiri ardına geliyor. Aralık ayı sanayi üretimi piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleşerek, yüzde 8.6’lık bir artışa imza attı. Endeksin alt bileşenlerinde de güçlü bir performans gördük. Geçtiğimiz senenin üçüncü çeyreğinde başlayan büyüme, bu sene güçlenerek devam edecek. Şundan emin olabilirsiniz. Bu koşullar altında yatırım yapan, kazanır. Büyüyen pastadan hak ettiği payı alır" ifadelerini kullandı.
"750 milyon liralık kaynağı harekete geçirecek iki yeni fon kurduk"
Firmalara sunulan sermaye desteğiyle 750 milyon liralık kaynağı harekete geçirecek iki yeni fon kurduklarını ifade eden Bakan Varank, "İş insanlarımız daha fazla yatırım yapsın diye yenilikçi politikalar geliştiriyoruz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi bunlardan bir tanesi. Türkiye stratejik sektörlerde kritik ürünleri kendisi üretebilsin, dışa bağımlılığını minimuma indirsin, bir sonraki aşamada da bu ürünleri ihraç etsin istiyoruz. Tabii bu işin arka planında çok detaylı teknik analizler yaptık, kabiliyetlerimizi ölçtük, sıçrama yapabileceğimiz ürünleri belirledik. Biz bu programda alıcı ve satıcıyı aynı anda destekliyor; tüm teşviklere tek pencere üzerinden başvuru imkanı getiriyoruz. İlk çağrıya makine sektöründe çıktık ve yoğun bir taleple karşılaştık. Nisan ayında da inşallah sonuçları açıklayacağız. Yılın ilk yarısında kimya, ilaç, tıbbi cihaz, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları gibi alanlarda yeni başvuruları alacağız. İşte bu aşamada Trabzon’dan ve bölgeden de firmaları görmek istiyoruz. Çağrılarımızı yakından takip edin ve programın bir parçası olun. Bir diğer vizyoner politikamız da firmalara sunduğumuz sermaye desteği. Bunun için 750 milyon liralık kaynağı harekete geçirecek 2 yeni fon kurduk. Bu fonlar; teknolojiye, sanayiye ve yeniliğe yatırım yapacak. Bu fonlar; yatırımlarınıza ortak olup, sizi bankalara faiz ödemekten ya da kredi borcuna girmekten kurtaracak. KOBİ’ler, yenilikçi işletmeler ve iş kurmak isteyenler mutlaka bu fırsatı da değerlendirmeli. Trabzon özelinde de birkaç kelam etmek istiyorum. Son 7 senede şehrimizde 2 buçuk milyar liranın üzerinde sabit yatırımı teşvik ederek, yaklaşık 6 bin vatandaşımıza yeni iş kapıları açtık. Kalkınma Ajansımız Trabzon’da 234 projenin hayata geçmesini sağladı. Burada özellikle Trabzon Yatırım Adası Endüstri Bölgesi’ne değinmek istiyorum. Biliyorsunuz Yatırım Adası, Karadeniz’in inovasyon ve teknoloji üssü olacak. Altyapı hazırlıkları hala devam ediyor. Ajansımız bu projenin etüt çalışmaları, fizibilite, jeolojik raporların hazırlanması ve yönetici şirket kurulumu gibi farklı safhalarında tüm paydaşlarla birlikte özenle çalıştı. Ayrıca; bölgenin yurtiçi ve yurtdışı tanıtımıyla ilgili lobi faaliyetlerini de Ajansımız yürütüyor. Ben de, katıldığım tüm yatırımcı toplantılarında, ziyaret ettiğim ülkelerde, fırsatını bulduğum her yerde Yatırım Adasından bahsediyorum. Ümit ediyorum ki, 2020 yılı Yatırım Adası’na uğurlu gelecek" dedi.
Elazığ ve Malatya'ya kredi müjdesi
Konuşmasının son bölümünde Elazığ ve Malatya'ya kredi müjdesi veren Bakan Varank, "Trabzon’dan Elazığ ve Malatya’ya da bir müjde vermek istiyorum. Deprem felaketinin hemen ardından, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla KOSGEB’in Acil Destek Kredisi Programını uygulamaya almıştık. Bu kapsamda Elazığ ve Malatya’da depremden zarar gören KOBİ’lerimize 100 bin liraya kadar faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz kredi vermeye başladık. Şimdi buna ek olarak; bölge ekonomisinde durgunluğun önüne geçmek ve üretimde sürekliliği sağlamak için yeni bir adım daha atıyoruz. İmalat sanayinde faaliyet gösteren işletmeler, depremden fiziki olarak zarar görmese de KOSGEB’in İmalat Sanayi İşletme Kredisi Faiz Desteği Programı'ndan faydalanabilecekler. Bu şu anlama geliyor; 50 ve altı çalışanı olan işletmeler 100 bin liraya kadar kullanacakları kredide, 50’den fazla istihdamı olan işletmeler 150 bin liraya kadar kullanacakları kredide aynı şartlarda, yani faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz, KOSGEB’in faiz desteği programından yararlanacak. Şimdiden hayırlı olsun diyorum. Gördüğünüz gibi Bakanlık olarak üretimde sürekliliği sağlamak adına imkanlarımızı seferber ediyoruz. Uyguladığımız yenilikçi programların yanında acil destek programlarımız da yeri geldikçe devreye giriyor. Bu sene ekonomide yatırımların öncülüğünde bir büyüme olması, bu büyümenin istihdamı artırması ve yapısal temellerimizin daha da sağlamlaşması adına var gücümüzle çalışacağız. Sizlerle birlikte ülkemizi daha ileriye, hak ettiği yerlere taşıyacağız" şeklinde konuştu.