Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’nin karşılıksız çeklerin önüne geçmek için 2017 yılında hayata geçirdiği Findeks uygulamasının patentinin kendisinde olduğunu ifade eden Malatyalı eski banka müdürü Erkan Gölgeli’yi mahkeme de haklı bularak karşı tarafın açtığı patent iptal davasını reddetti. Gölgeli, 5 yıldır patentinin üzerindeki ihtiyati tedbir kararı nedeniyle ülkeye girecek 30 milyon dolarlık döviz girdisinin de engellendiğini iddia etti.
Malatyalı eski banka müdürü ve bir dönem Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreterliğini de yapan Erkan Gölgeli, bankacılık sektöründe karşılıksız çeklerin önüne geçilmesini amacıyla 'Çek ve senetlerin internet ve SMS yolu ile sorgulanması' projesini geliştirdi. 2008 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında bu konuda yüksek lisans eğitimini tamamlayan Gölgeli, aynı yıl hem Türk Patent Enstitüsü hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden projesini tescilletti. Bu süreçte geliştirdiği projeyi bürokratlar, siyasiler ve bankalara da ileten Gölgeli, 2011 yılında da Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’ye başvurdu. Ancak bu sürede projesi ilgi görmeyen Gölgeli’nin buluşu 2013 yılında kısmen, 2017 yılında ise Findeks markası ile hayata geçirildi. KKB’nin ürünü olarak ticaret sektöründe uygulanmaya başlanan proje ile çeklerin karşılıksız veya sahte olup olmadığı belirlenmeye başlandı.
Üzerinde uzun süre uğraştığı ve patentini aldığı projenin kendisinden habersiz ticari olarak kullanıldığını öğrenen Erkan Gölgeli, hukuki yollara başvurdu. 2015 yılında Kredi Kayıt Bürosu A.Ş yetkilileri, projenin patent sahibi olan Erkan Gölgeli’nin aldığı patenti iptal ettirmek için Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı. 5 yıl süren mahkemede 7 Temmuz günü karar çıktı.
Mahkemede söz alan Gölgeli’nin avukatları, daha önce mahkeme heyetine sunulan bilirkişi raporlarında çelişkiler olduğunu belirterek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’nin Erkan Gölgeli aleyhine açılan patentin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın reddine karar verdi.
Mahkeme kararı ile ilgili konuşan Erkan Gölgeli, karekodlu çek sorgulama sisteminin başta TÜBİTAK'tan olmak üzere birçok ödül aldığını anımsatarak, “Buluş fikrini 2008 yılından itibaren, 5 yıllık süreçte ciddi bir emek harcayarak 6 bakan, 15 civarındaki milletvekili ve bürokratlarla 150 civarında görüşme yaparak, bürokratik engelleri aştık. Buluşumuzun 2013 yılında kısmen başlayan 2017 yılında ise Kredi Kayıt Bürosu A.Ş’nin Findeks uygulaması olarak yüzde yüz hali ile uygulamaya başladığını gördük. Çeklerin cep telefonu üzerinden istihbaratının yapılabilmesi sayesinde, sahte ve karşılıksız çekler sorunu bitmiş, mahkemelerdeki çek davaları azalmış, ticaret hayatında dolandırıcılık faaliyetleri azalmış ve bu sayede iş adamlarının dolandırılmaları da önlenerek intiharlara varan icra ve iflaslar sona ermiştir. Türk ticareti güvenli hale getiren bu sistem ile Türk ekonomisine 7 yıllık süreçte yaklaşık 70 milyar TL katkı sağlandığı gibi sistemi kullanan ve açmış olduğu dava ile sistemi oluşturan patentin iptalini isteyen Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. de milyonlarca liralık kazanç elde etmiştir” dedi.
Erkan Gölgeli, bu süreçte hakkının verilmesi yerine patentin iptal edilmesi için 2015 yılında dava açıldığını ifade ederek, “5 yıldır devam eden dava sonucunda yerel mahkeme lehimize karar vererek davanın reddine karar verdi. Dava konusu çalışmanın TÜBİTAK ödüllü akademik bir çalışmadır. Kredi Kayıt Bürosu A.Ş (Findeks) tarafından patent iptal davası neticesinde ülkemiz yurt dışından gelecek patent gelirinden mahrum bırakılmış ve mahkemenin 2015 yılında buluş konusu patent üzerine ihtiyati tedbir koyması neticesinde, yurt dışında birçok ülkede de kullanılacak olan sistem kullandırılamamıştır. Patentteki ihtiyati tedbir nedeniyle sadece Dubai'deki bankalarda kullandırılmayan sistemden dolayı, ülkemize gelecek 30 Milyon dolarlık döviz girişine de engel olunmuştur” diye konuştu.
Mahkemenin verdiği karar ile bilimin ve inovasyonun kazandığını dile getiren Gölgeli, 5 yıllık verdiği hukuk mücadelesinde evini ve arabasını sattığını ve mağdur olduğunu da söyledi.