İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUM DER) Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Anıl, “Uluslararası hukuk çerçevesinde Suriye halkının korunma hakkı daha fazla ertelenmeden Suriye’de barış ve adaletin tesisi için gerekli adımlar acilen atılmalıdır” dedi.
Dernek binasında, dernek yöneticileri Mehmet Karaman ve Abuzer Karaca ile birlikte basın açıklaması yapıp Suriye Hama’da gerçekleşen katliamın 32. yılı nedeniyle görüşlerini dile getiren (MAZLUM DER) Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Anıl, şunları söyledi:
“Bugün, 1982 yılında Hama’da gerçekleşen katliamın 32. yılı. Bundan tam 32 yıl önce Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed’in emri ile uçaklar ve tanklar eşliğinde binlerce asker Hama şehrine girerek, özel birliklerin başı kardeş Rıfat Esed komutasında 22 gün boyunca şehirde katliam yaptı. 30 bin civarında insan öldürüldü, on binlerce insan tutuklandı. Camiler, kiliseler, okullar, evler, hastaneler ve işyerleri enkaz oldu.
Dün baba Esed ve kardeşi Rıfat Esed neler yaptılar ise bu gün oğlu Beşşar Esad ve kardeşi Mahir, Hama’da, Humus’ta Lazikiye’de Deraa’da, İdlib’de, Şam’da ve Suriye’nin değişik yerlerinde aynı katliamları tekrarlıyorlar. Bundan tam 32 yıl önce baba Esad’ın gerçekleştirdiği katliamın hesabını uluslar arası camia maalesef hala sormadı. Bugün bundan cesaret alan Oğul Esad, Hama katliamından beterini dünyanın gözleri önünde 3 yıldan beridir Suriye’nin her tarafında sürdürmektedir.
Bağımsız gözlemcilere göre bugün itibariyle Suriye’de 10 binden fazlası çocuk olmak üzere 100 binin üzerinde ölü, 100 bin civarı kayıp ve yerinden yurdundan olmuş milyonlarca insan var.”
Cenevre’de devam etmekte olan görüşmelere rağmen Suriye’de hala devam etmekte olan bu katliamların duracağına ve ülkede barış ve adaletin tesis edilebileceğine dair bir umudun görülmediğine dikkat çeken Anıl, “Bu insanlık dramının sorumlusu, Suriye rejimi olduğu kadar kuşkusuz uluslar arası camiadır da. Hama katliamının 32. yıldönümü münasebetiyle, uluslar arası camiayı, uluslar arası mekanizmaları işleterek gerek Hama katliamı, gerekse insanlık vicdanının kaldıramayacağı boyutlarda hala devam etmekte olan Suriye’deki bu insani trajediyi bir an önce durdurmaya çağırıyoruz.
Uluslararası hukuk çerçevesinde Suriye halkının korunma hakkı daha fazla ertelenmeden Suriye’de barış ve adaletin tesisi için gerekli adımlar acilen atılmalı ve Suriye rejimi bugüne kadar işlemiş olduğu insanlığa karşı suçlardan dolayı yargılanmalıdır.”