Fenerbahçe Kulübü forması giyen dünya şampiyonu Malatyalı Boksör, “Malatya Büyükşehir Belediyesinin formasını giymeyi çok istememe ve başvuruma rağmen, geriye dönüş olmayınca, Fenerbahçe’nin teklifini kabul ettim” ifadeleriyle Avrupa şampiyonu bir sporcu olmasına rağmen şehrin üst düzey yöneticilerinin kendileriyle ilgilenilmediğini belirti. Derneğimiz Başkanı Kantarcı’da
“Eve girince Hatice kızımızı ev halkıyla yalnız görünce şaşkınlığım bir kat daha arttı. Şaşkınlığımın nedeni ülkemize böyle bir başarı getiren kızımızı tebrik ve taktir için gelen Malatyalıların büyük bir kalabalık oluşturmaları gerektiğini düşünme gafletinde bulunmamdı! … Malatya adına bir kez daha yanılmıştım ve Vefa’nın İstanbul’da bir semt olduğu bir kez daha kanıtlanmıştı…”ifadeleriyle üst düzey yetkililerin şampiyon kızımıza gösteril(mey)en ilgisi karşısında hayrete düştüğünü belirti.
Malatya Kültür Yaşam Derneği (MKYD) Başkan Atilla Kantarcı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 54 kiloda Dünya Şampiyonu olan Malatyalı milli boksör Hatice Akbaş’a Akçadağ'daki evinde ziyaret ederek tebrik etti ve başarılarının devamını diledi.
Spora ilk başladığı yıllarda zorlu dönemlerden geçtiklerini anlatarak söze başlayan ve Dünya Şampiyonluğuna giden süreci özetle anlatan Milli sporcu Hatice Akbaş;
Traktör tekerleri ile antrenman
“Spor başladığımda kötü bir spor salonumuz vardı. Salonda fareler geziyordu, onlarla antrenman yapıyordum. Salonun üstünde lağım boruları vardı, oksijen sıfır. Koşularımı dağlarda, bahçelerde yapıyordum. Karda kışta koşuyorduk. Babamla çok zorlu süreçlerden geçtik. Babam nereden buldu bilmiyorum ama traktör tekerlekleri getirdi. Çok büyük olan o tekerleklerle güç antrenmanları yaptım. O tekerlekleri itip, yuvarlıyordum” diye konuştu.
“Hedefim olimpiyatlarda altın madalya”
Malatya’da kimse sahip çıkmayınca Fenerbahçe’ye transfer olan Akbaş, o süreci ise şöyle anlattı:
“2016 yılında Avrupa şampiyonu olduktan sonra Malatya’da yetkililerle görüştük. Babam, “Kızım Malatya Büyükşehir Belediyespor adına müsabakalara katılsın” dedi. Babam, Fenerbahçe’nin beni istediğini de söyledi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri İlgileneceklerini söylediler ama bize hiçbir geri dönüş yapılmadı, bizde anladık ki istemiyorlar. Fenerbahçe güzel bir teklifte bulunmuştu. Onu değerlendirdik ve Fenerbahçe Kulübü’ne geçtim. Şu an büyük bir destek alıyorum ve kulübüme de teşekkür ediyorum. Babamla birlikte şimdi olimpiyat yolunda ilerleyeceğiz. 2024 Paris Olimpiyatları’nda ülkeme olimpiyat madalyası getirmek istiyorum.” İfadeleriyle hedefinin olimpiyat şampiyonluğu olduğunu belirtti.
Başkanın duyguları; “ Dünya şampiyonları kolay yetişmez…
Milli sporcunun, dünya şampiyonluğuna giden zorlu süreci içtenlikle anlatımı karşısında duygulanan Dernek Başkanımız Kantarcı, duygularını;
“Derneğimiz üyeleriyle, geçtiğimiz hafta ülkemizin gururu olan ama Malatya’da yetkilileri çok da enterese etmeyen! Dünya Şampiyonu milli boksörümüz Hatice Akbaş’ı tebrik etmek ve desteklerimizi bildirmek için Akçadağ ilçemizdeki evlerine gittik.
Otomobili kullanan ben olduğum için şampiyon kızımızın evini bulmaya çalışırken, kapısında davul zurnaların çalındığı, Türk Bayraklarıyla halay ekiplerinin bu başarıyı kutladığı, gençlerin çocukların toplandığı bir ortam beklerken, şampiyonumuzun annesini ve boksör olan kardeşini güleryüzleri ve Anadolu insanının eşsiz misafirperverliği ve ferasetiyle kapıda bizleri bekler bulduk.
Doğrusu şaşırmıştım!
Eve girince Hatice kızımızı ev halkıyla yalnız görünce şaşkınlığım bir kat daha arttı.
Şaşkınlığımın nedeni ülkemize böyle bir başarı getiren kızımızı tebrik ve taktir için gelen Malatyalıların büyük bir kalabalık oluşturmaları gerektiğini düşünme gafletinde bulunmamdı! …
Malatya adına bir kez daha yanılmıştım ve Vefa’nın İstanbul’da bir semt olduğu bir kez daha kanıtlanmıştı…
…
Tatlı yiyip, tatlı konuşalım diyerek ikram edilen tatlılarımızı yerken, şampiyonumuz Hatice, Hatice’nin cefakâr annesi, Hatice derken göz yaşlarına hakim olamayan sohbetinden mutluluk duyduğum çok kıymetli babaannesi ve aynı zamanda antrenörü olan babasıyla sohbet etme imkanı bulduk.
Dersimi çalışarak gittiğim için, ağırlık antrenmanını babasının bir yerlerden bulduğu traktör tekerleğiyle yaptığını, farelerin cirit attığı, lağım kokusundan insanların girmeye çekindiği, havasız ve rutubetli sözüm ona spor salonunda boks antrenmanı yaptığını, dayanıklılık idmanını mahallenin merdivenlerini inip çıkarak yaptığını biliyordum.
Fakat “benim hiçbir zaman sağlam bir boks eldivenim olmadı başkanım” dediği zaman ağlamamak için kendimi zor tuttum…
Çektikleri sıkıntıların çoğunu “kan tükürüp, kızılcık şerbeti içtik” diyecek kadar onurlu olan Akbaş ailesine duyduğum saygıdan dolayı yazmayacağım.
Konuyu “Arif olan anlar” deyip, anlayan anlamıştır diyerek geçeceğim…
Ancak şampiyonumuzun 2016 yılında Avrupa Şampiyonu olduktan sonra, devrin valisine gidip, “Sayın Valim, ekonomik yönden çok zorlanıyoruz, üstelik beni Fenerbahçe Spor Kulübü istiyor, ama ben Malatya adına, şehrim adına yarışmak istiyorum” dedikten sonra biz size haber veririz sözüne uyarak Akçadağ’a döndüklerini ve kendilerine olumlu veya olumsuz bir haberin verilmediğini akabinde üzülerek istemeye istemeye Fenerbahçe Spor Kulübünün yolunu tuttuklarını kamu oyuna bildirmeden geçemeyeceğim.
Bu bilgi Fenerbahçe adına yarışıyor diye eleştirenlere kapak olur umarım…
…
Veda ederken, Dünya Şampiyonumuz Hatice, güzel gözlerinin içi gülerek “Başkanım, biz bu şampiyonlukla kendimizi kurtardık, yetkililer bizi arayıp sormadılar ama benim gibi zor şartlarda spor yapan ve hedefi olan sporcuların elinden tutsunlar artık lütfen” diyerek bizleri uğurladı…
Daha ne desin…
Bu satırların yazarı olarak ben Hatice’nin ve babasının gözlerindeki ışığı ve inancı gördüm.
Ben inanıyorum Olimpiyat Şampiyonluğu çok yakın…
Lütfen siz de inanın…
Hatice ile ilgilenmeyen yetkililer umarım Milli yüzücümüz Burcu Naz Narin ile ilgilenir artık…
Çünkü o kızımızı da Antalyaspor formasıyla görmeniz an meselesi!
Selam olsun tüm ilgisizliğe rağmen Şampiyon olan Hatice kızımıza ve cefakar ailesine…” ifadeleriyle yazıya döktü.