İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Adil Başkıran, pandemi döneminde organ bağışının iyice düştüğünü belirterek, “Organ bekleyen hastalar için umut kapısı olan kadavra bağışı maalesef şu anda çok düşük oranda” dedi.
Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde '3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası'nda binlerce hastanın umudu olan organ bağışı nakline dikkat çekildi. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Adil Başkıran, Türkiye’de organ bağışının Avrupa ülkelerine göre düşük olduğunu, organ bağışının artmasının ise insanları bilinçlendirmekten geçtiğini belirtti.
Doç. Dr. Başkıran, organ naklinin bağış bekleyen hastalar için önemli olduğunu ve kadavra nakillerinin az olması sebebiyle canlı vericili organ bağışının ön planda olduğunu ifade ederek, “Organ bağışı, dünyada milyon nüfus başına diye simgelenir. Milyon nüfus başına derken, bir ülkenin organ bağışındaki oranı milyon nüfus başına Avrupa ülkelerinde 25-30 iken maalesef ülkemizde milyon nüfus başına 7’lerde. Ancak özellikle Covid-19 döneminde bu oran iyice düştü ve şu anda milyon nüfus başına 2’lerde. Organ bekleyen hastalar için umut kapısı olan kadavra bağışı maalesef şu anda çok düşük oranda” dedi. Organ bağışı için vatandaşları bilinçlendirmenin önemine de dikkat çeken Başkıran, “İnsanlara organ bağışının ne demek olduğunu iyi anlatmak gerekir. Organ naklini arttırmak için özellikle insanlarımızı bilinçlendirmek lazım. Aslında hem dünyada hem de diğer tarafta inanılmaz büyük sevaplara vesile olacağını, çok iyi irdeleyip çok güzel anlatmak lazım” şeklinde konuştu.
“Karaciğer naklinde şu ana kadar 3 bin 78 karaciğer nakli gerçekleştirdik”
Turgut Özal Tıp Merkezinin organ naklinde dünyanın ve Avrupa’nın sayılı merkezlerinden olduğunu belirten Başkıran, “Biz organ naklinde şu anda Avrupa’da da dünyada da sayılı bir merkeziz. Karaciğer naklinde Avrupa’da birinci, dünyada ikinci merkeziz. Karaciğer naklinde şu ana kadar 3 bin 78 karaciğer nakli gerçekleştirdik. 2021 Ocak ayından bu aralığa kadar da 188 karaciğer nakli gerçekleştirdik. Bu karaciğer naklinin yüzde 80’ini canlı vericiden karaciğer nakli ve yaklaşık 334 tane de böbrek nakli gerçekleşti. İnce bağırsak nakli ve pankreas nakilleri bu kurumumuzda gerçekleştirildi. Şu anda ince bağırsak nakli, Türkiye’de sadece İnönü Üniversitesinde Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Enstitüsü’nde gerçekleştiriliyor. Bu Malatyamız için çok büyük bir değer. Bunu Malatya halkının da sahiplenmesi gerekiyor. Şu anda burada Kenya’dan, Ürdün’den iki tane cerrah arkadaşımız burada karaciğer naklini öğrenmek için geldiler ve yıllarını verdiler. Ürdün’den gelen cerrahımız iki senede burada eğitim alacak. Türkiye bazında birçok ilden, şu anda üç ayrı ilden, İstanbul’dan, Bursa’dan, Sivas’tan arkadaşlarımız buraya karaciğer naklini öğrenmek için geldi” diye konuştu.
“Biz cerrahız, elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz”
27 öğretim üyesi ile Karaciğer Nakil Enstitüsü’nde çalıştıklarını ifaden eden Başkıran, “Burada 27 tane öğretim üyesiyiz ve hepimiz karaciğer nakil ile ilgili olarak Prof. Dr. Sezai Yılmaz önderliğinde bunu devam ettiriyoruz. Burada öyle bir transplantasyon merkezi oluştu. Şu anda buradan teklif alıp özel merkezlere giden arkadaşlarımız oluyor. Onların yeri hemen dolduruluyor. Hiçbir şekilde burada bir kayıp söz konusu değil. Bu konuda bize desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kızılay’a da sevgi saygılarımı sunuyorum. Biz cerrahız, elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz. Biz organ bağışı için ilgili sağlık müdürlüğünde, aile hekimliğinde, organ nakli yapılan merkezlerde gidip 'organımı bağışlıyorum' adı altında bir kart alması ve bunu ailesiyle paylaşması gerekiyor. Organ nakli bekleyen kişilere bağış yapılmasını ve organ nakli bekleyen insanlara acil şifalar diliyorum” dedi.
“Hastalara umut olunması için herkesin organ bağışında bulunmasını istiyorum”
Yaklaşık 10 yıldır karaciğer hastası olan ve 2 yıldır karaciğer nakli bekleyen Ali Korkmaz ise “Organ bağışı az olduğu için bulamadık. Şimdi çocukları bekliyoruz. Çocuklardan almayı düşünüyorum. Daha önceden küçüktü, yaşı tutmuyordu. Ben düşünüyorum, beyin ölümü gerçekleşen kişilerin bizim gibilere yardımda bulunulmasını istiyorum. Hastalara umut olunması için herkesin organ bağışında bulunmasını istiyorum” diye konuştu. Babasına karaciğerini vermek için 18 yaşını doldurduğunu belirten Sevim Korkmaz da, “Türkiye’de birçok hasta organ bağışı bekliyor. Ben de babam için bekliyorum. Babam 10 yıldır karaciğer hastası. Yaşımın dolmasını bekliyorduk. 18 yaşım dolduktan sonra karaciğerimi babama verme kararı aldım. Birçok insan bir umut olsun bekliyorlar. Bu çok önemli bir durum aslında. Başına gelmeyen insanlar bu durumu bilmiyorlar veya farkında değiller. İnsanlar bağış yapmalı. En azından bir hayat kurtuluyor” dedi.
Anneannesine karaciğerini vermek için Trabzon’dan gelen 18 yaşındaki Buse Nur Söğüt ise "Trabzon’dan geliyorum. Organ bağışı iyi bir şey. Hayat kurtarıyorlar, o kadar insanın hayatı kurtuluyor. Ömürlerine ömür katıyorlar. Ben anneanneme karaciğer nakil vereceğim” diye konuştu.