Malatya İl Müftülüğü tarafından 'Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet' konulu konferans düzenlendi.
Kutlu Doğum haftası etkinlikleri çerçevesinde, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Vali Yardımcısı Abdullah Abit Öztoprak, İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, ESKKK Başkanı Ali Evren, çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.
Program, Kale İlçe Müftüsü Emin Yılmaz tarafından okunan Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Etkinlikte açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, "İnsanlığı sevgi, ihlas ve samimiyet; şefkat ve merhametle tanıştıran, ilmek ilmek sevi ile dokuyarak, şefkat ile örerek bir rahmet toplumu inşa eden yüce peygambere selam olsun. Bizler iyiyi kötüden ayırt etmeyi, birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, ahlakın güzelliklerini, doğruluğu, dürüstlüğü, erdemli olmayı hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu, adaletin en güzel tatbikatını; kısacası her şeyin iyisini ve en güzelini o rahmet peygamberinden öğrendik. Hayatımızı anlamlı kılan değerlerimizi, dünya ve ahiret dengesini, insan onuruna uyan yaşama sanatını ondan öğrendik. O bizi, bize hayat verecek şeylere davet etti. O, bize sevgi ve barış dini olan yüce İslam dinini tebliğ etmiştir" dedi.
Gül'ün konuşmasının ardından İstanbul Üniversitesi İlahiyat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karataş, 'Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet' konulu konferansını verdi.
Yanlışa düşmemek için çocukluktan öğrenilen bilgilerin üzerine ilave yapılması gerektiğini ifade eden Karataş, "Bildiğimiz azda bilsek, iyi bilmeliyiz. Çocuklukta öğrendiklerimiz elbette kıymetlidir. Ama onun üzerine sürekli ilave yapmalıyız ki, yanlışa düşmeyelim" diye konuştu.
Karataş, Allah'ı sevmenin yolunun Peygamberi anlamak, Ona tabi olup, itaat etmekten geçtiğini kaydederek, "Eksiğiz, kusurluyuz, yanlış yaparız, hata ederiz. Özellikle Resulullah Efendimizi anlatmak gibi bir konuda cesur olmak, lakayt olmak, duyarsız olmak çok ağır vebaldir. Ama onun adını anmak, salavat getirmek, Onu anlamaya çalışmak da dinimizde bir ibadettir. Allah'ı sevmenin yolu Peygamberi anlayıp, Ona itaat edip, Ona tabi olmaktan geçer" ifadelerini kullandı.