Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Gündemdeki konularla ilgili çok net açıklamalar yapan Özdemir, her kulüp başkanının kendi camiasının istediği şeyi söylediğini ancak federasyon olarak kendilerinin ise kimseyi memnun edemediklerini ifade etti.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Özdemir’e toplantıda 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, Başkan Vekilleri Erhan Kamışlı, Erdal Bahçıvan ve Yılmaz Büyükaydın da eşlik etti. Gündemdeki konularla ilgili olarak yaklaşık 1 saat açıklamada bulunan Özdemir, daha sonra soruları yanıtladı.
“Göztepe-Beşiktaş ve Gençlerbirliği-Gaziantep maçlarıyla ilgili yazılar IFAB’a yazıldı”
Gündemdeki konulardan Göztepe-Beşiktaş maçıyla ilgili siyah-beyazlı kulübün yaptığı başvurunun sorulması üzerine konuşan Özdemir, “Ahmet Nur Çebi, Kemal Erdoğan’la birlikte bizi ziyaret etti. 7-8 yönetim kurulu üyesiyle birlikte gündemi konuştuk. TFF’nin bir çalışma sistemi var. Genel sekreter bunu niye cevapladı diyorlar. Bizim çalışma statümüz bu. İtiraz edebilirler. Bunu kendilerine anlattık ve anlayışla karşıladılar. Göztepe-Beşiktaş maçıyla ilgili müracaatları var. Bu bizim işimiz değil. Gelen müracaatı MHK değerlendirecektir ve şu anda değerlendiriliyor. 2 tane müracaat var. Ankara’da oynanan Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçı da var. IFAB’a bu konularla ilgili gerekli yazılar yazıldı. Bir karar verecekler ve bu kararı kamuoyuna açıklayacağız. Süreç devam ediyor” dedi.
“Mustafa Cengiz açık açık bizi suçladı”
Açıklamalarında Mustafa Cengiz, Ali Koç ve Semih Özsoy’un isimlerini zikretmesiyle ilgili de konuşan Özdemir, “Mustafa Cengiz’in, Ali Koç’un, Semih Özsoy’un isimlerini zikrettik. Bir yayında Mustafa Cengiz açık açık bizi suçladı ve ‘Aynı şeyi biz yapsaydık, Nihat Özdemir bize ceza verecekti’ dedi. İsmimi kullandı ve benim Rıdvan Dilmen’le yaptığım bir röportaja atfen bini söylediğini ifade etti. Rıdvan Dilmen de yayına bağlandı ve ‘O programda federasyon başkanı sadece Galatasaray demedi. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray da bu hatayı yapsa beklemem cezayı veririm dedi’ ifadelerini kullandı. ‘Ha öyle mi’ diyerek geçiştirdi. Bundan dolayı ismini zikrettim. 30’dan 40’a çıkma konusuna gelince, her kulüp bize geliyor. Burası zaten bizim değil, kulüplerin yeri. Kapımız sonuna kadar açık. Mümkün mertebe görüşmeleri yaparken, arkadaşlarımızı da görüşmelere davet etmeye çalışıyorum. Ben bir iş adamı olarak, bilanço bilen bir insan olarak, eğer talimatlar yayınlamışsam ve gelirleri yüzde 13 azaltıyorsam, bu kulüplerin gelirleri düştüğüne göre, harcama limitlerini artırabilirdik. Bilanço tekniğini bildiğim için bunu normal gördüm. Fikret Orman da bunu istedi, yanında Adil Gevrek’le geldiler. Mehmet Sepil de istedi. Bunu başka yerlerle de görüştüm. Bir finans kuruluşunun başkanı, ‘Bu yıl ilk yıl. Deneme yanılma yılı. Yapabiliriz’ dedi. Kulüplerimiz bilançolarını kendileri biliyorlar. Sene sonunda ne olacağını da biliyorlar. İhtar mı alacaklar, kadro kısıtlaması mı, puan silme mi olacak, bunun hesabını yapıyorlar. Biz de bunu yaptık, neler işittik. Ali Koç çıktı bir talebimiz olmadı dedi, Çebi de aynı açıklamayı yaptı ve 18 kulübün 15’i eski sisteme dönülmesi yönünde yazılı talepte bulundu. Biz de hata yapabiliriz. Hata yaptığımızı anladık ve oybirliğiyle aldığımız kararı oybirliğiyle iptal ettik” ifadelerini kullandı.
“Yönetim kurulları borçtan mesul olmalı”
Ayakta maç seyretme konusunun 6222 sayılı yasada olduğunu söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, “Ayakta maç seyretmeyi TFF olarak biz çıkarmadık. 6222 sayılı yasaya bazı ek maddeler getirildi. Ayakta da seyirci olabilir maddesi getirildi. Devletin çıkardığı bu yasayı biz de talimatlarla uygulamak istedik. Bunu ilk Göztepe istedi. Statlarda sağlanan disipline inşallah bir zarar gelmez. 20. maça geldik ve eskisi gibi tribün kapatma olmuyor. Sadece blok kapatma var. Ama daha fazla seyirci ve daha fazla gelir için böyle bir uygulama istediler, biz de uygulamayı başlattık ve çalışmalar devam ediyor” dedi. Göztepe-Beşiktaş ve Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçlarıyla ilgili MHK’nin IFAB’a yazı yazdığını yineleyen Özdemir, “IFAB inceliyor. Kritik bir karar. Bunun hızlandırılması için talepte bulundum. Ayın 20’sinde yönetim kurulu kararımız var. Birkaç gün içinde tahmin ediyorum ki bir karar alırız. Sadece Göztepe-Beşiktaş maçı değil, Gençlerbirliği-Gaziantep FK maçıyla ilgili de talep var. Kulüpler Birliği Yasası için Cumhurbaşkanımız ve bakanlığımızın da hazırlık için talepleri var. Ankara’da bir çalıştay gerçekleşti. Oldukça da verimli geçti bu çalıştay. Lisans kurulunu rahatlatacak, ‘Yönetim Kurulları göreve geldiği zaman kendi yaptıkları borçtan mesuldür’ maddesinin getirilmesini istiyoruz. Bakanlık ve kamuoyu da bunu istiyor. Hazirana kadar bu yasanın meclisten çıkacağını düşünüyoruz” diyerek bu mali konularda kulüp yönetimlerinin sorumluluk alması gerektiğini söyledi.
“Her şeyimiz şeffaf, bilgi sızsa ne olur”
Daha çok bağıranların hak alması gibi bir durum olmadığını ifade eden Nihat Özdemir, “Daha çok bağıran hak alıyor gibi bir durum yok. Kim ne derse desin biz bakmıyoruz, bağımsız kurulların aldığı kararlara bakıyoruz. Bağırıp hak alan kimseyi göremedik. Bütün bağıranlara gerekli cevapları dostane olarak vermeye çalıştık” dedi. Ali Koç’un TFF’den bilgi sızdırılmasıyla ilgili yaptığı açıklama hakkında da konuşan Özdemir, “Ali Koç’un bilgi sızdırılmasıyla ilgili lisans kuruluyla ilgili açıklaması var. Burada 7 arkadaşımız var. Bu 7 kişi oturup bir anda çalışmıyorlar ki. Bu kişilere yardım eden 20’ye yakın arkadaş var. Bu kişilerden birisi bir şey söylemiş olabilir. İşin başından bugüne kadar bizi rahatsız eden hiçbir şey olmadı. Bizim her şeyimiz açık ve şeffaf. İsteyen gelir takip eder. Mehmet Sepil Bey’e de dedik ki, ‘Bir temsilci gönderin, yönetim kuruluna katılsın. Biz de sizin toplantılarınıza gelelim’” açıklamasını yaptı.
“Toplantı yaptık, 13 kişi ‘İşim var’ diyerek gitti”
Sezon başında Kulüpler Birliği ile Riva’da yapılan toplantıyı hatırlatan Nihat Özdemir, “Biz sezon başında Kulüpler Birliği ile burada toplantı yaptık. Fikret Orman bana dedi ki, ‘MHK’yi de davet edelim. Bu seneki hakem atamaları nasıl olacak, VAR uygulamaları nasıl olacak bir anlatsınlar.’ Bana da bilgi verdiler toplantıda. Zekeriya Alp, Oğuz Sarvan ve VAR Başkanı Barış Şimşek geldiler, sadece 5 tane kulüp başkanı kaldı. ‘İşim var’ diyen gitti. Adamlar 1 saate yakın, yapacakları uygulamaları anlattılar. 13 kişinin işi vardı gitti. Her maçtan sonra ‘Burada niye VAR çağırmadı’ diye soruyorlar. Dinleseydin sezon başında bilirdin niye çağırmadığını. Bu ay yine Kulüpler Birliği toplantısı var. Yine çağırdılar bu ekibi. Ben de ’18 kulüpsünüz, yine birilerinin işi çıkabilir ama vekili olacak burada’ dedi. Ayın 11’inde yine bir toplantımız olacak. Ayın 11’inde saat 12’de toplantımız burada başlayacak. Biz diyalogdan yanayız. Ali Koç ‘Bunların hukuk müşaviri de yok’ dedi. Koç gibi hukuk müşavirimiz var. Bir arkadaşımız vardı ve ayrıldı ama yerine çok iyi bir arkadaşımız geldi” dedi. Statlardaki akreditasyon uygulama sınırlarıyla ilgili düzenlene yapabileceklerini de söyleyen Özdemir, “Geçen sezon hepinizin bildiği gibi, maçlar sırasında teknik direktörler, yardımcı antrenörler için bir çizgi çekildi. Bunların çok ihlalini yaşadık. Hakemler rahatsız oldular. Karşı takımların teknik direktörleri, futbolcuları çok rahatsız oldular. Koridorlarda birçok sıkıntı yaşandı. Bu sene başında disiplin getirdik. Geçen seneye göre yok denecek kadar az bir sorun yaşandı. 20 hafta geride kaldı, böyle olaylar yaşanmadı. Burada da kulüp başkanlarının, yöneticilerinin açıklamaları için bazı yerler planladık. Buralarda bazı aksamlar olduğunu gördük. Bu konuyla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Zorlu’ya her kulüp başkanı geldi ama biz açıklamadık”
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un ‘Kazandığımız zaman hakemlere ertesi hafta görev verilmiyor’ sözlerinin de hatırlatıldığı Nihat Özdemir “Zorlu buluşması buydu. ‘IFAB’dan bilgi aldık’ diyor. Bazı dinledikleri yerler var ama maalesef bunlar yanlış. Sen bunları düşünüyorsun ama gerçekler budur. Zorlu buluşması, ‘Bu hakem niye olmadı’ açıklamasıdır. Rahatlasın diye bu açıklamaları yaptık. Sonra o ofise başka kulüp başkanları da geldi. Ama bunların hiçbirini kamuoyuna vermedik. Değerli yazar arkadaşın önüne de bu evrakı koydular, o da yazdı. Hiç üzülmedim. Haram lokma geçmediği için rahatım. Gördük ki, bunu yapmamamız daha uygunmuş. Bu kez herkes görsün diye Zorlu’daki restoranın ortasında yaparız. Orada neler olduğunu gösterdik kendisine. Bu hafta Trabzonspor-Fenerbahçe maçının hakemine görev verilmedi. Ama hakemlerimize o kadar yoğun görev düşüyor ki. Bu hafta 7 gün maç vardı. 2 hafta boyunca her gün maç olacak. Orta hakem, 2 yardımcı hakem, 1 dördüncü hakem, VAR ve AVAR’ı düşündüğünüz zaman MHK’nin yükü çok zor. Ama kendilerinden memnunuz. Gençleştirme projesine başladılar ve yürütüyorlar. Biz destek olalım, yeni Cüneyt Çakır’lar, yeni Hüseyin Göçek’ler yetiştirelim” dedi. Basketbol Federasyonu’nun ve Euroleague’in hakemlerle ilgili hata olması halinde yaptığı uygulamayla ilgili de konuşan Özdemir, “Basketbol Federasyonu’nun uygulaması ve Euroleague’in açıklamaları oldu hakemlerle ilgili. Bizlerde de var. Mesela bir hakem bir sonraki haftada maç almazsa, yüzde 90 olarak hata yaptığı içindir. Bu uygulama için bizim olduğu kadar MHK’nin de görüşünün alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Kendisinin yerinde olsam kalemimi kırardım”
Hafta sonunda hakkında çıkan ‘İstifa’ söylemlerine de açıklık getiren Özdemir, “Ben birçok görevlerde bulundum. Bu benim belki de, kuruluş bakımından 7 ya da 8. başkanlığım. Spor kulübü başkanlığı da yaptım. Ben TFF başkanlığı kadar zor bir görev görmedim. Fenerbahçe, Beşiktaş başkanı olmak daha kolay. Camia ne istiyorsa çık ona göre konuş, karşıdaki sana ne derse desin. Ama burada bir karar alıyoruz, bir kısım memnun, bir kısım değil. Bu da beni zaman zaman üzüyor ve ‘Nereden geldim ben bu göreve’ diyorum. Ama Genel kurul beni bu göreve layık gördü. Pazar günü bir arkadaşımız sosyal medyaya yazmış. Pazartesi günü de içimizde bulunan bir arkadaşımız da oltaya takılmış. Ama ben bunları umursamadım. Sonra da baktık ki ortalık karışıyor, herkes aramaya başladı, resmi bir açıklama yapalım dedik. Biraz evvel dediğim gibi, bir karar alıyoruz ama X kulübün başkanı beni arayıp ‘Sosyal medya yıkılıyor’ diyor. Umurumda değil. Ama o arkadaşlar sosyal medyaya bakarak kendilerini yönlendiriyorlar. Hangi kaynak olmuş olmamış, benim umurumda değil. Bence onlar utansınlar doğru bir kaynaktan haber almadıkları için. Ben kendisinin yerinde olsam kalemi kırar bu işi bırakırdım ama maalesef bugün yine Posta Gazetesi’nde yazısını yazmış” açıklamasını yaptı.
“Çok önemli bir kadromuz var”
TFF’de çok iyi bir kadroya sahip olduklarını söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, “TFF’de geçen dönemde ben yardımcıydım. 15 üyenin 5’i eski yönetimde vardı. 10 yeni arkadaşımız şereflendirdi bizleri. Altyapımız var, profesyonel kadromuz var. Çok tecrübeli ve birikimli arkadaşlarımız var. Tecrübeli hukukçumuz var, Mehmet Baykan. Devleti, hukuku ve yasayı bilen bir arkadaş. Tam olarak yüzde 100 değiliz. Elimizden geldiğince ben, yönetim kurulu arkadaşlarımız, bu gemiyi doğru şekilde yüzdürmeye çalışıyoruz. Milli takımlar bizim en önemli göstergemizdir. Bunun dışında başarılı olduğumuz ve başarısız olduğumuz bölümler var” dedi.
“Malatya çok güvenliyse, takımı ertesi gün neden Antalya’ya götürdüler”
Elazığ’da yaşanan depremin ardından Yeni Malatyaspor-Trabzonspor karşılaşmasının ertelenmesiyle ilgili yaşanan polemikler hakkında da konuşan Nihat Özdemir, “Malatyaspor’la arkadaşlarımız görüşme yaptı, doğrudur. Ama Malatyaspor’un o maçı neden oynamak istediğini anlamadım. Stada ambulans dahi yollayamazdık. Bütün ambulanslar yaralı taşımakta, enkaz altından insan çıkarmaktaydı. Bir kulüp hiç ilgili olmamasına rağmen bu konuya girdi. Bu maçı erteliyorlar, cezalı olan arkadaşı affedecekler ve bu futbolcuyu bizim maçta oynatacaklar dediler. Kulüp başvurdu ancak o başvuru reddedildi, o futbolcu da o maçta oynayamadı. İnsanlar kendi takımlarıyla ilgileneceklerine, kendi taraftarlarını bu şekilde yönlendirmeleri doğru değil. Maçın ertelenmesi belli olduktan sonra, Malatyaspor ertesi sabah bütün takımla beraber neden Antalya’ya gitti, neden Malatya’da kalmadı. Adil Gevrek’e soralım, çok güvenli bir yerse, kendi mi götürmek istedi futbolcuları Antalya’ya yoksa futbolcular mı gitmek istedi?” diyerek yaşananlara açıklık getirdi.
“Yıldırım Demirören ‘Futbol hatalar oyunudur’ derdi”
TFF’de görev yapan herkesin formasını çıkarıp üzerinde Ay-Yıldızlı formayla çalıştığını söyleyen TFF Başkanı Nihat Özdemir, “Görev yapan arkadaşlarımız formasını çıkarıp Türk futbolunun sıkıntılarına çözüm bulmaya çalışıyor. Hiç unutmam, VAR sistemi getirilirken kendi aramızda çok tartıştık, başkanımız da Yıldırım Demirören’di. Çok karşıydı buna. Hatta kendisi ‘Futbol bir hatalar oyunudur’ der. Hata derken, bu hatalar kulüp başkanından başlar. Onlar da hata yapabilir, teknik direktör de, oyuncular da, hakem de hata yapabilir. Bizler de verdiğimiz kararlarda hata yapabiliriz. Bunu kabul ediyoruz. Hata olmuş olabilir ama bunun ismi bir hakem hatasıdır. Ayağının altından topu kaçırıp gol yiyen kaleciler var. O maçtaki karar, hakem hatasıdır” dedi. Kulüplerin yaptığı anlaşmalarda ücret konusunda alt-üst limit olup olmayacağıyla ilgili de konuşan Özdemir, “Biz önümüze konulan evrakla sorumluyuz. O evrakta eğer bir hata varsa, ona göre hareket ederiz. Eğer lisans kurulundan uygun olmayan anlaşma olduğuna dair bir ifade gelirse, başka liglerde olduğu gibi bir karar alabiliriz. Ama doğrusu o mudur değil midir bilemeyiz. Biz önümüze koyulan evrakla ilgili konuşuruz” diyerek sözlerine devam etti.
“Atatürk Olimpiyat Stadı’nı çok iyi hale getiriyoruz”
Spora siyasetin karışıp karışmamasıyla ilgili soruyu yanıtlayarak sözlerini sürdüren Nihat Özdemir, “Bu konudan hicap duyuyorum. Cumhurbaşkanımızı ziyarete gittik. Kulüpler Birliği Başkanı, 18 kulübün temsilcisi, ben, Mehmet Baykan, Hamit Altıntop ve Spor bakanımız vardı. Herkes sıkıntılarını anlattı. Cumhurbaşkanımız da, “Hepiniz seçilmiş önemli insanlarsınız. Sorunlarını dertlerinizi kendi aranızda tartışın, anlatın ve yürüyün. Ama siyaseti hiçbir zaman spora karıştırmayın. Beni de karıştırmayın, başkasını da karıştırmayın” dedi. Elimizden geldiğince siyaseti futbola sokmamaya çalışıyoruz. Biz özerk bir federasyonuz ama tabii ki aldığımız bazı mali kararlarda devletin yetkilisiyle oturup konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz” dedi. 30 Mayıs tarihinde Şampiyonlar Ligi Finali’nin oynanacağı Atatürk Olimpiyat Stadı’yla ilgili de konuşan Özdemir, “Stadyumun ne halde olduğunu herkes biliyordu. Bu stadı en iyi duruma getirdiğimizi sizlere de göstermek istiyoruz. Bu konuda bir basın gezisi yaparak son durumunu göstermek istiyoruz” diye konuştu.
Yardımcı: “Hukukçular çıkan kararı kınama olarak değerlendirdi”
A Milli Takım futbolcularının asker selamı vermesiyle ilgili açılan soruşturma üzerine konuşan TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, “Bugünler hepimiz için çok zor süreçler. Ülkemiz çok zor süreçlerden geçiyordu. Ülke olarak bu zor günleri atlatmak için kenetlenen birlik ve beraberliği sağlayan bir ülkeyiz. Milli futbolcularımız da o günlerde hepimiz için çok anlamlı galibiyetler aldılar. Bu zaferi, milli birlik, beraberlik coşkusunu dışarıya vurma anlamında asker selamı ile bunu pekişirdiler. Maalesef batı medyası bunu negatif bir propaganda ve bazı ülkelerin bakanların talebiyle milli futbolcuların, TFF’nin cezalandırılmasıyla ilgili UEFA üzerinde büyük bir baskı oluşturuldu. UEFA bir soruşturma açtırdı, zehir zemberek çok sert bir müfettiş raporu aleyhimize çıktı. TFF olarak bunu çok ciddi ele almamız gerekiyordu. Asker selamının bizleri, ülkemizde önem ve anlamını anlatmak için çok önemli çalışmalar yaptık. 3 hafta içinde 5 kere Madrid, Varşova ve Cenevre'ye gittim. Futbol tabiriyle sıkı markaj içerisinde bulunduk. UEFA'nın prosedüründe olmayan, duruşma talep ettik. Bu konuyu çok samimi, dürüst ve önemsediğimizi anlatmak için başkanımız da bizi yalnız bırakmadı. Bir sosyolog, Hakan Çalhanoğlu ve Cenk Tosun, çok güzel bir savunma yaptılar. Duygularını anlattılar. Bu cezanın alınması bizim için çok bizi çok derinden üzerdi. Futbolcularımız, bunu hak etmemişti. Çok güzel bir savunma yaparak, çok sert ortaya çıkan raporu UEFA ve disiplin kurulu üyelerine çok güzel bir şekilde, profesyonel ve samimi bir şekilde anlatarak onları ikna ettiğimize inanıyoruz. Başından beri söylediğimiz gibi herkesin müsterih olması gerektiği konusunda düşündüğümüz bir karar çıktı. Bizdeki hukukçular kınama olarak değerlendirildiler. Bir uyarı ile geçiştirdik. Para cezasını tribün olaylarından dolayı aldık. Çok şükür dosyayı böyle kapattık. Biz süreci götürürken attığımız adımları paylaşmadık. Ama Cumhurbaşkanımız bu konuyla çok ilgilendi ve spor bakanımız başka olmak üzere, zamanında bütün bilgilendirmeleri yaptık. Milli takım futbolcularımızın hiçbir şekilde ceza almalarını istemedi. Biz de gerekli bilgilendirmeleri yaptık kendilerine” açıklamasını yaptı. UEFA’nın kulüp lisans konusuyla da yakından ilgilendiğini söyleyen Yardımcı, “Kulüp lisans konularını görüşürken, tarihinde ilk kez UEFA, TFF ile birlikte çalışarak, bir kalkan gibi kullanmak istedi. UEFA tarihinde bir ilk olmuştur bu. Bizim kriterleri, denetleme sürecini yılda 2 kez anlatmak zorundayız. İnşallah iyi yönetimler devam eder ve başımız ağrımaz. Kulüplerimizin her zaman UEFA müsabakalarında olması için gayret sarf ediyorlar ve bu konu onlar için çok önemli” diyerek sözlerini tamamladı.
Bahçıvan: “Hakemlik meslek lisesi açmak istiyoruz”
Nihat Özdemir ve Servet Yardımcının ardından Yılmaz Büyükaydın, Erdal Bahçıvan ve Erhan Kamışlı da söz aldı. Gerekli konulardaki açıklamaları başkan Özdemir’in açıkladığını ifade eden Yılmaz Büyükaydın, “Görevimiz itibariyle alt liglerden sorumlu başkan vekiliyim. Bütün müsabakalar oynanmadan önce bütün kulüp başkanları yöneticileri bizlere ulaşıyor, kendileriyle görüşüyoruz. Alt ligler, Süper Lig’den daha zor. Ekonomik ve tesis anlamında istediğimiz seviyede değiller. Bunların mali yapılarını, tesis yapılarını düzeltmeye çalışıyoruz. Bu liglerde daha fazla hakem hatalarıyla karşılaşabiliyoruz. Süper Lig’de uygulanan sprey kullanma durumunu, 21. hafta itibariyle 2. ve 3. Liglerde başlattık” dedi. Hakemlik kadar tartışılan başka bir meslek olmadığını söyleyen Erdal Bahçıvan, “Hiçbir meslek yok ki hakemlik kadar tartışılsın. Pazartesiden cumaya kadar tüm kamuoyunun farklı ortamlarda tartıştığı en önemli konu hakem. Artık protokol aşamasına geldiğimiz, hakemlik meslek lisesi noktasında bir çalışmamız var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da yoğun isteği ve arzusu var bu konuda. Dünyada örnek olacak bir uygulama olacak bu. Gençleri eğitebilirsek, hakemlik konusunun da temellerini daha sağlam atacağız. Uluslararası boyuttaki her türlü formasyonu da sağlayacağız” diye konuşurken, Erhan Kamışlı da kulüp lisansıyla ilgili bilgi verdi. Gündemdeki konuyla ilgili konuşan Kamışlı, “Bu sene öğrenme süreciydi. Bu süreci ilk yarıda başarılı geçirdiğimizi düşünüyorum. Yönetmeliklerle ve kurallarla götürmeye çalıştık. Buna benzer bir sistem İspanya’da birkaç yıldır var. Avrupa’nın diğer ülkelerindeki sistem biraz daha farklı. Ekibimizle İspanya’yı ziyaret ederek bunu geliştirmek olacak. Amacımız mali disiplini sağlamak. Biz kulüplere harcama limiti verirken, bunu harcama kapasitesi var mı yok mu buna bakıyoruz. Kulüplerde ve bizde bilgi eksikliği vardı, düzeltmeler yaptık. Bu sene transferler adet olarak çok ama maliyet olarak azdı. Amaç Türk futbolundaki mali yapıyı iyileştirmek olacak. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hiçbir kulübe ayrıcalık yapmadık, yapmayacağız da. Bizim buradaki rengimiz kırmızı-beyaz, kimsenin taraftarlığı yoktur” açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.