Yeni tip korona virüs ile mücadele de aktif rol oynayan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde 400’ün üzerinde sağlık çalışanı da enfekte olmuş durumda. Başhekim Prof. Dr. Ali Beytur, pandemi tedavisinde ise kesinlikle tıp fakültesi öğrencilerinin görevlendirilmediğini söyledi.
Mart ayından itibaren Türkiye’de baş gösteren yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadele aralıksız sürerken, Malatya’da da İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bu mücadele de önemli bir role sahip. Bölgenin PCR testlerinin yapıldığı merkezde, oluşturulan pandemi servisi ve polikliniklerle de enfekte hastaların tedavisi devam ediyor. İmmun plazma ve tanıt kiti ile de covid-19’un tedavi ve tanısında etkin görev alan Turgut Özal Tıp Merkezi’nde şuana kadar 400’ün üzerinde de sağlıkçı enfekte olduğu açıklandı.
Başhekim Prof. Dr. Ali Beytur, henüz bir tedavisi ve aşısı bulunmayan korona virüse karşı en etkin mücadelenin korunmadan geçtiğini söyledi. Maske, hijyen ve sosyal mesafe ile virüsün önüne geçilebileceğini belirten Beytur, özellikle bu yaz döneminde düğünlerden kaynaklı vaka sayısının artışına dikkat çekti. Merkez olarak pandemi sürecinde etkin mücadele sergilediklerini dile getiren Beytur, görevli sağlıkçıların korunmasın adına da gerekli tüm ekipmanların sağlandığını belirtti. Tüm önlemlere rağmen şuan kadar 400’ün üzerinde sağlık personellerinin enfekte olduğunu da ifade eden Beytur, bir kısmının hastalığı geçirdiğini bir kısmının ise halen tedavi altında olduğunu dile getirdi. Hastanelerinde pandemi ile ilgili vakaların tamamen ayrı ortamda tedavi edildiğini de ifade eden Beytur, “Hastanemizde Covid-91 ile ilgili servis ve birimler diğer bölümlerden tamamen ayrılmış durumda. Burada çalışan personellerimiz tamamen kurumumuzda görevli sağlık personellerinden oluşuyor. Kesinlikle Tıp Fakültesi öğrenciler burada görevlendirilmiyor” dedi. Korona virüs taramasında bölgenin tüm testlerinin de kendi merkezlerinde yapıldığını anlatan Beytur, şuana kadar 130 binin üzerinde PCR testi yapıldığını belirtti. Başhekim Beytur, son dönemlerde sağlıkta yaşanan şiddet olaylarına da değinerek, “Pandemi sürecinde olmamıza rağmen son dönemde sağlık çalışanlarına karşı şiddet olaylarını görüyoruz ve bizzat yaşıyoruz. Sağlıkta şiddet çözüm değildir, aksine insanlık suçudur. Bir insan kendisini tedavi eden, yardım eden kişilere şiddet kullanarak bir yere varamayız, bu bir çözüm değildir” dedi.