Malatya’da Barış ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla eylem yaptı.
Eğitim-Sen Malatya Şubesi önünde toplanan platform üyeleri, 'Çözüm Katliamda Değil Barışta' pankartıyla Soykan Parkı'na kadar yürüdü. Soykan Parkı önünde düzenlenen eylemde konuşan HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, "Bugün Ortadoğu'yu kana bulamayanlar, er geç o kanda boğulacaktır" dedi.
Zenderlioğlu, kana susayanların halen savaşta ısrarcı olduklarını kaydederek, "Bu ısrarcı davranış içerisinde olanların hiçbirinin çocuğu, bu savaşın içerisinde değildir. Bugün Ortadoğu'yu cehenneme çevirenler, şunu iyi bilsinler ki, döktükleri kanda er ya da geç boğulacaklardır" ifadelerini kullandı.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLEYELİM"
Zenderlioğlu, çözüm sürecinin hep birlikte desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, "Gelin birbirimizi sevelim, gelin birbirimize kardeşlik ve barış elini uzatalım. Ülkemizde, şehrimizde, köyümüzde hep birlikte kardeşçe yaşayalım. Savaşın sonuçları tahriptir, ölüdür, gözyaşıdır, yoksulluktur. O nedenle 'savaşa hayır' diyoruz. Bugün hep birlikte 'bu savaşa hayır' diyelim. Çözüm sürecini destekleyelim. Kürt sorunu çözülsün, Türkiye ekonomisi gelişsin, siyasette söz sahibi olsun. Türkiye'nin demokratikleşmesini destekleyelim" diye konuştu.
Barış ve Demokrasi Platformu adına konuşan İHD Malatya Şube Başkanı Servet Akbudak ise, IŞİD'in insanlık dışı saldırıları nedeniyle birçok insanın yurtlarını terk ettiklerini belirterek, "IŞİD'in insanlık dışı saldırıları nedeniyle ağır bir insani trajedi yaşanmaktadır. Türkiye sınırı ve sınırın ötesinde bu dram bütün acımasızlığıyla sürmektedir" dedi.
Akbudak, son yılların en ağır insan hakları ihlaliyle yüz yüze olduklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Küresel emperyalist güçler yıllardır Ortadoğu'ya yönelik gerçekleştirdikleri müdahale ve IŞİD terör örgütü üzerinden yürüttükleri katliamın kanlı sonuçları, 3. Dünya Savaşı boyutlarına ulaşmaktadır. Şuan Türkiye sınırlarında on binlerce Ezidi, Türkmen, Kürt, Arap, Şii, Sünni, farklı inanç ve kültürden insan ölümle yüz yüzedir. Bir yandan katliamlar diğer yandan açlık, susuzluk nedeniyle dağlara sığınan ve hayatını kaybeden yüz binleri aşan insanlara karşı hepimizin tarihsel, vicdani ve ahlaki sorumluluğu vardır."