İleri derecede işitme kaybı olan ve işitme cihazından fayda görmeyen çocuk ve erişkin hastalarda uygulanan Koklear implantasyon operasyonlarının Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Polikliniği’nde yapılmasını değerlendiren MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, sağlık ekibini kutladı.
MTÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Işıl Çakmak Karaer tarafından, Doç. Dr. Secaattin Gülşen’in destekleri ile mondini deformitesi rahatsızlığı olan 2 yaşındaki hastaya aynı seansta çift taraflı koklear implantasyon ameliyatı gerçekleştirilmesini yaptığı açıklama ile değerlendiren Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak sağlık alanında ki tüm çalışmaları desteklediklerini ifade etti.
Karabulut, burun, boğaz branşında çok önemli bir operasyon olan Koklear implantasyon işleminin Malatya’da gerçekleşmesinin büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Karabulut, “Aynı zamanda akademisyenlerimizin gerçekleştirdiği bu önemli operasyonlar öğrencilerimiz için örnek teşkil ediyor, bu anlamda öğrencilerimizi donanımlı hekimler olarak yetiştiriyoruz” dedi.
“10 Ekim Odyologlar Günü kutlu olsun”
Rektör Prof. Dr. Karabulut, kulak ve işitme ile ilgili sağlık sorunlarının önemine değinerek, “İşitme kaybı sonrasında birçok sorunda beraberinde geliyor. İşitme kaybı sonrasında denge kaybı, konuşma da bozulmalar ve sonrasında sosyal çevrede içe kapanıklık gibi birçok problem oluşuyor. Bunun için özellikle işitme ve konuşma bozukluklarında erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Bu anlamda Onkoloji konusunda farkındalık oluşturmak adına bir kez daha 10 Ekim Odyologlar Günü’nü tebrik ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
“İşitme kaybının erken tespiti çok önemli”
Dr. Karaer, gerçekleştirilen operasyon ile hastanın sağlığına kavuştuğunu belirterek, “Halk arasında biyonik kulak olarak da bilinen Koklear implantasyon, iç kulaktaki koklea içerisine duymayı sağlayan elektrotun yerleştirilmesi ameliyatıdır. İşitme kaybı ilk olarak kişinin ailesi ve toplumla olan ilişkisini bozulmasına yol açar, ayrıca kişinin zihinsel faaliyetlerinin azalmasına, toplumdan uzaklaşmasına neden olur. Eğer hasta çocuk ise dil gelişimi tamamlanamaz ve bu durum entellektüel fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu anlamda işitme kaybının erken tespiti çok önemlidir. Ülkemizde çok başarılı bir şekilde uygulanan ulusal yeni doğan tarama programı sayesinde işitme engelli çocuklar hemen doğumdan sonra tespit edilmektedir. İleri derecede işitme kaybı olan hastalar ilk olarak sesle tanışması için isime cihazı kullanmalıdır. 3 ay işitme cihazı kullanmasına rağmen fayda görmeyen çocuk hastalar için en uygun tedavi koklear implantasyon ameliyatının en kısa surede ,vakit kaybetmeden yapılmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Yaşıtlarından hiçbir farkı olmadan hayatına devam edebilir”
Doğumsal iç kulak anomalisi nedeniyle işitme kaybı olan çocuk hastalarda da uygulanan Koklear implantasyon ameliyatının 2 yaşından sonra sosyal güvencesi olan tüm vatandaşlara ücretsiz olarak uygulandığını belirten Dr. Karaer, “Koklear implantasyon ameliyatı sonrası çocuk hastalar özel bir eğitime tabii tutulmalıdır. Bu eğitim sayesinde hem konuşmayı hem de cihaza adapte olmayı öğrenirler. Başarılı bir koklear implantasyon sonrası ve gerekli eğitimlerin düzenle verilmesiyle çocuk, yaşıtlarından hiçbir farkı olmadan hayatını devam edebilir. Bu anlamda Malatya’mız da Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanemizde bu operasyonların gerçekleşmesinde katkıları olan Rektörümüz Prof. Dr. Aysu Bay Karabulut’a ve Başhekimimiz Doç. Dr. Serdar Deniz’e teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
