Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş'ın katılımlarıyla MTÜ Kariyer ve Marka Sohbetleri kapsamında Denetim Tarihi ve Kariyer Planlaması konulu e-söyleşi düzenlendi.
MTÜ’de online olarak düzenlenen e-söyleşi programı, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, MTÜ Rektör Yardımcısı ve İşletme ve Yönetim Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Süleyman Serdar Karaca, MTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aladağ, Genel Sekreter Doç. Dr. Özlem Altuntaş katılımlarıyla gerçekleştirildi.
‘‘Başarılı olmak için asıl iş sizlere düşüyor’’
Gerçekleştirilen e-söyleşi Kariyer ve Marka Sohbetleri programlarında öğrencilerin gelişimini hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, eğitim öğretim faaliyetlerinin yalnızca sınıflarda ders yapmaktan ibaret olmadığını, öğrencilerin en iyi şekilde yetişmesi için alanlarında tecrübeli kişilerin deneyimlerinden faydalanmalarının önemli olduğunu belirtti ve öğrencilere hitaben, “Başarılı olmak için asıl iş sizlere düşüyor. Başarınızın yükü, esas olarak sizin kendi omuzlarınızda” dedi.
Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Yaşadığınız bütün zorlukları kazanıma dönüştürmek sizin elinizde. Hayatta hiçbir zorluk yoktur ki, sonunda bir kazanım ve mutluluk olmasın! Derecesi ne olursa olsun, hiçbir zorluk aşılamaz değildir. İnsanın taşıyamayacağı bir yük yoktur. Kutsal Kitabımızda “Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır” buyurulmuş olması da bununla ilgili değil midir? Her zorluk, sonucu itibarıyla hem bir ferahlık hem de hayatımıza yön verecek güzel bir tecrübedir.” İfadelerini kullanarak, “Hayattaki zorluklarla mücadeleden ve onlarla yüzleşmekten asla kaçmayın” şeklinde konuştu.
“Yeni olmayı gerçek bir avantaj haline getirmiş bir üniversite”
İnsan hayatının ömür boyu devam eden bir öğrenme ve deneyim kazanma süreci olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, insanın hayatı boyunca eğitim gördüğünü ve bu süreçte de bu güçlü duruşa, özgüvene ve zorluklarla mücadele azmine hayatın her döneminde ihtiyaç duyulacağına değindi.
Karabulut, “Hepinizin bildiği gibi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi henüz iki yaşında genç bir üniversite. Fakat aynı zamanda uzun yıllardan beri akademi içerisinde bulunan hocalarının tecrübesi ve bünyesindeki genç kadroların tutkulu çabaları ile yeni bir dinamizm oluşturmayı başarmış bir üniversite. Bir başka ifadeyle, “yeni olmayı” gerçek bir avantaj haline getirmiş bir üniversite. Nitekim bu kadar kısa zaman içerisinde faaliyete başlayan akademik birimlerimize bakıldığında sözünü ettiğim şeyi daha açık bir biçimde görebilirsiniz. Bu anlamda Türk akademisinin yükselen yıldızı ve Doğu Anadolu’nun yeni çekim merkezi olmaya aday olan bir üniversiteyiz” ifadelerine yer verdi.
Covid 19 pandemi sürecinde, MTÜ UZEM ile öğrencilerin eğitimlerinde mağduriyet yaşamalarına izin vermeden, eğitim faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Karabulut, “Dünyanın hiç de beklenmedik bir biçimde yüzleşmek zorunda kaldığı bu dönemde olduğu gibi, her şart ve koşulda “Kesintisiz eğitiminin, sürdürülebilir iletişim ile mümkün” olduğunun bilinci ile gayret ediyor ve öğrencilerimiz için en iyi olanakları sağlama yolunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi ve “Düzenlemiş olduğumuz Kariyer ve Marka Sohbetleri'ni tüm bölümlerimiz için gerçekleştirmeye devam edecek, akademik eğitim ile pratik alandaki başarıları da yan yana getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Ümit ediyorum ki, işaret ettiğimiz noktalar bağlamında bu söyleşimiz de öğrencilerimiz için yol gösterici ve bilinçlendirici bir program olacaktır" dedi ve MTÜ’nün kuruluş ve kurumsallaşma çalışmalarında desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç’a, emeği geçen herkese, katkılarını sunan Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş’a ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sunarak sözlerine son verdi.
“Bir adım dışarı ayağınızı attığınızda doğayla buluşma imkânınız var”
Programda konuşma yapan Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş da, “Üniversitenin tanıtım filmini izlerken gerçekten sizleri kıskandım. Bir adım dışarı ayağınızı attığınızda doğayla buluşma imkânınız var. Emeğinize sağlık. Böyle bir üniversitenin öğrencisi olmak, çalışanı ya da akademisyeni olmak bir avantaj olsa gerek” sözlerine yer verdi.
Kamu güvence sistemine değinen Sayıştay Başkanı Baş, “Kamu güvencesi bağlamında baktığımızda tepede bir kuralları koyan, yetkilendirme yapan kamu otoritesi olacak. Yetkilendirme yapılanlar denetim işlerini yürütecekler, görüş verecekler. Düzenlenen denetim raporları da ilgili kamu gözetimi kurumları tarafından yani devlet organizasyonu tarafından zaman içerisinde gözetlenmek sureti ile denetimin kalitesi, sürdürülebilirliği sağlanmış olacak. Özel kurumlarda kamu güvencesi bu şekilde sağlanıyor. Kamu tarafında ise ilkelere göre denetim yapacak olan Yüksek Denetim Kurumları mutlaka anayasa da yer almalı. INTOSAI Sayıştaylar anayasayla düzenlenmeli, kanunlarla düzenlenmeli, Sayıştayların bütçesi yönetim organından yani maliye bakanlığından geçmemeli doğrudan meclise gitmelidir. Üyelerinin görevden bağımsızlığı olmalı, görevden alınamama garantisi olmalı. Programını kendisi yapmalı, denetim metedolojisini kendisi belirlemeli ve raporlama sistematiğini kendisi belirlemeli. Bir denetim kurumunun, yüksek denetim kurumu olarak kabul edilebilmesi için işin olmazsa olmazı, kendi programını kendisi yapıyor olmasıdır” sözcüklerini kullandı.
“Biz bugün Düstur’un 5. Tertibindeyiz”
Sayıştay Başkanı Baş, “Bugünkü sistemlerin uygulanmaya başlaması yani devletimizin mali açıdan modernleşmesinin altyapısı 1839’da atılıyor. Osmanlı döneminde 1839’dan itibaren merkezi bütçe çalışmaları başlıyor. Çift kayıt yönteminin uygulanması ise 1879’dan itibaren başlıyor. Biz bugün Düstur’un 5. tertibindeyiz. mevzuat.gov.tr üzerinden herhangi bir kanunu indirip sayda numarası vermek istediğimizde o sayfa numarası 1’den başlamayacak. Bu neden öyle oluyor. O kanunun başlık tarafına bakılırsa TBMM kabul tarihi, remi gazete yayın tarihi, düştür tertibi, düstur cildi gibi bilgiler yazar. Bize verdiği numara işte bu düstur cildindeki sayda numarasıdır.” dedi ve “Selçuklu’dan, Osmanlı Devleti’ne geçerken yaklaşık 100 yıllık bir kopukluk var. Selçuklu’dan Osmanlı’ya doğru organik bire bağlantıyı göremiyoruz. Ancak Osmanlı’dan Cumhuriyete geçerken bu organik bağlantıyı biz bu mevzuat hazretleri üzerinden rahatlıkla takip edebiliyoruz” şeklinde konuştu.
Baş, “Biz devlette devamlılık esastır derken bunu bir tekerleme olarak söylemekle birlikte aslında gerçekten doğru bir söz bu. Şahıslar gelir geçer fakat kalıcı olan şey organizasyonel yapının temellerini oluşturan bu kurallar. O anlamda bu kuralların ne kadar derinlere dayandığını görürsek devletimizin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu daha iyi kavramış oluruz diye düşünüyorum” dedi.
“Başarılı bir kariyer hayatı insanın kendisini tanımasıyla başlar”
Aynı zamanda kariyer planlaması hakkında deneyimlerini paylaşan Baş, gençlere, mezun olduktan sonra ne yapacaklarına dair kararı, öğrencilik yıllarında çizdikleri yol haritasıyla belirlemelerini tavsiye etti. Başarılı bir kariyer hayatının insanın kendisini tanımasıyla başladığını belirten Baş, doğru meslek seçimi ve mesleği sevmenin, kariyer basamaklarını tırmanmada en önemli noktalar arasında bulunduğunu ifade etti.
Baş, mülakat teknikleri ve mülakatta dikkat edilmesi gereken konular hakkında da öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, öğrencilerden gelen soruları cevaplandırdı.