Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından organize edilen, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in konuk olduğu " Yerli ve Millî Dış Politika” konulu konferans programı Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Rektör Yardımcıları, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İnanç Kara Ölmeztoprak, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Şahin Özer, akademisyenler ve öğrencilerin katılımları ile gerçekleşti.
Program, Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kişisel eşyalarının yer aldığı Turgut Özal Müzesi ziyareti ile başlayıp Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Sanem Güleç ve Öğretim Görevlisi Olcay Korkmaz tarafından hazırlanan mini konser ile devam etti.
“Milli düşünceyi yerli üretimle buluşturmalıyız”
Konferanstan önce bir konuşma yapan Rektör Aysun Bay Karabulut şu konulara dikkat çekerek, “Özellikle genç beyinler için milli düşünce ve yerli üretim ülkenin geleceğini ilgilendiren konuda farkındalığı arttırmak hedefimiz. Milli düşünceyi yerli üretimle buluşturmak, buna katkı sunmak bizlerin temel amacıdır. Bu anlamda Turgut Özal Üniversitesi olarak uygulama ve araştırma merkezlerimiz bünyesinde gerçekleştirdiğimiz ARGE çalışmalarını ürüne dönüştürüyoruz. Ülkemizin kalkınmasına, gençlerimizi bilinçli bireyler olarak yetiştirerek katkı sunuyoruz” dedi.
“Türkiye, dünya çapında en büyük 5. temsil ağına sahip hale gelmiştir”
Türk dış politikası ülkemizin çıkarlarını korurken aynı zamanda çevremizde ve dünyada sürdürülebilir barış ve kalkınmaya uygun koşulların oluşmasını hedeflemekte olduğunu belirten Karabulut, “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlenen ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ vurgusu doğrultusunda hareket edilirken, Cumhurbaşkanımızın da belirtmiş olduğu girişimci ve insani bir dış politika kavramlarıyla girişimci ruhun politikamızdaki yeri ve önemini görebiliyoruz. Türk dış politikasının girişimci niteliği çerçevesinde ülkemiz, birbirini tamamlayan çok sayıda siyasi, ekonomik, insani ve kültürel iş birliği araçlarından istifade etmekte ve küresel ölçekte düşünen ancak dünyanın her köşesinde yerel düzeyde etkinlik gösteren bir diplomasi uygulamaktadır. Toplam 253 diplomatik ve konsüler misyonuyla Türkiye, dünya çapında en büyük 5. temsil ağına sahip hale gelmiştir” şeklinde konuştu.
Ülkemizin savunma sanayi başta olmak üzere, diğer tüm teknolojik alanlarda ilerlemesi gerektiğini ifade eden Rektör Karabulut, Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak milli düşünce ve yerli üretim için her türlü desteği vereceklerini belirterek, “Öğrencilerimizi de bu bilinçte yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz. Öğrencilerimizin yerli ve milli üretim konusunda bilinçlenmesi anlamında çok değerli programalardı bunlar. Bugünde bu programlara bir yenisini daha ekliyoruz. Üniversiteler, bilime olan katkısı, ülkeye olan katkısıyla değerlidir. O nedenle bilime olan katkılarda projeler çok daha önemli hale gelmeye başladı. Son yıllarda bu alanda çok fazla gelişmeler oluyor. Bir ülke eğer gelişmiş ülke sayılacaksa projeleriyle, teklifleriyle, patentleriyle öne çıkması gerekir” diye konuştu.
“Savunma Sanayi Başkanlığı’nın kuruluşunun 36. Yıldönümü”
Savunma Sanayi Başkanlığının kuruluşunun 36. Yıldönümüne değinen Rektör Karabulut, “1985'te rahmetli Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde, yerli ve modern savunma sanayinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernizasyonu amacıyla Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı olarak kurulan ve ülkemizin yerli üretim hedeflerinde önemli rol oynayan Savunma Sanayi Başkanlığı’mızın kuruluşunda ve bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz” ifadelerini kaydetti.
“ İlerici ve çağdaş bir üniversitenin kurulması çok değerli”
Yerli ve Milli Dış Politika konulu konuşmalarını yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik konuşmalarının başında MTÜ’de gerçekleştirdiği incelemeler ve ziyaretine değinerek, “Bu üniversiteyi bugün rahmetli Atatürk görseydi, sizleri görseydi, sizlerle gurur duyar, üniversiteyle iftar ederdi, Rahmetli Turgut Özal görseydi, gözleri dolu dolu olurdu, ben onu çok yakından tanırım ve bugün o hislerle müzeyi gezdim kendi adına böyle ilerici üniversitenin çağdaş bir üniversitenin kurulmuş olmasına gerçekten çok çok sevinirdi. Rahmetli Demirel de öyle ve bugün bu üniversitenin kuruluşunda ön ayak olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da eminim bugün burayla gurur duyuyordur, gelmeden önce kendisiyle görüştüm hepinize selam ve saygıları var hepinizi tek tek öpüyor” ifadelerini kullandı.
Yerli ve Millî dış politikanın ülkenin ekonomik olarak siyasi olarak birlik ve bütünlük içinde olması güçlü olmasından geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik,“Türkiye, son on dokuz yılında Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bir istikrar dönemi yakalamıştır ve o istikrar dönemi Türkiye’ye mali açıdan, siyası açıdan ve ulusulararası saygınlık açısından çok önemli kazançlar elde ettirmiş ve aynı zamanda birçok şeyi yerli ve millî yapabilmemizin de imkânını sağlamıştır. Atatürk gerçekten Türkiye’yi yerli ve millî yapmıştır ve yerli ve millî temeller üzerinde kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti bugün de o güçlü temeller üzerinde devam ediyor.” dedi.
“Kendi gemini kendin yap”
Ülkemizin zorlu süreçlerden geçtiğini ve bu süreçler sonrasında üretime teşviklerin arttığını ifade eden Çevik, “Ama gelin görün ki size kısa geçmiş bir zamanı anlattığımızda göreceksiniz sıkıntılar büyüktü Türkiye’yi ateş çemberine almışlardı. 1967 yılında Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak için terör teşkilatını kurmuşlar ve Türkleri terörize ediyorlardı. Türkiye’nin çıkartma yapacak gemisi yoktu adaya çıkartma yapamadı. Amerikalılar da Türkiye’ye dediler ki siz imkânlarınızla adaya giderseniz Jackson mektubu meşhur biz sizi bloke ederiz orda sizi barındırmayız. Türkiye adım atamadı çünkü çıkarma gemimiz yoktu işte ondan sonra Süleyman Demirel kendi gemini kendin yap kampanyası başlattı ve ondan sonra Türkiye hızla çıkarma gemileri yapmaya başladı.” şeklinde konuştu.
“Özal’ın açtığı F16 fabrikasıyla Türkiye muradına erdi”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Çevik, “Kıbrıs Barış Anlaşması’ndan sonra bu sefer de Amerikalılar Türkiye Amerikan menşeli silahları Kıbrıs’ta kullandı diye Türkiye’ye ambargo koydu, ambargo çok vahim sonuçlar doğurdu. O devirlerde bizim uçak filomuz Amerikalıların verdiği F104 savaş uçaklarıdır, Türkiye yetmişlerin sonlarına doğru o uçakları uçuramaz hale geldi. F104’lere yedek parça bulamadık uçaklar uçamadı ve ambargo kalktıktan sonra bu sefer Türkiye’de bir girişim sağlandı, kendi uçağını kendin yap ve rahmetli Özal’ın açtığı F16 fabrikasıyla Türkiye muradına erdi. Türkiye bunlarla çok büyük kazançlar elde etti. Savunma sanayi Türkiye'de yerli ve millî savaş savunma sanayisinin kurulmasına önderlik etmeye çalıştı, fakat güdük kaldı. Taki Recep Tayyip Erdoğan geldi bunu gerçek, işler bir hale getirdi. 2002 yılında sonra gerçekten illeri adımlar atıldı” ifadelerine yer verdi.
Yerli ve Milli üretimin pandemi sürecini de olumlu olarak etkilediğini belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Çevik, “Bir yerlerde birlik beraberlik içinde olursak kendi yerli ve milli imkanlarımızı seferber edersek bizim yapamayacağımız bir şey yok. Bizim görevimiz sizlere güzel bir yarın bırakabilmek güvenli kendi ayakları üzerinde duran güzel bir Türkiye, bu Türkiye kuruldu ve gelişiyor tabi ki zorluklar var. Bir pandemi dönemi geçirdik. Bakın orda da çok önemli şeyler oldu, her şeyimizi aldı götürdü diyebiliriz. Dünyanın her şeyini aldı götürdü yalnız bizim değil dünyanın her şeyini aldı götürdü, yalnız insanların ölümü birçok insanın hasta olmasını değil, aynı sırada ekonomiler felç oldu, üretim felç oldu, bu sürece de az zarla atlatan ülke her şeye rağmen yine Türkiye oldu. Şu üniversitenin güzelliğine bakın şu talebelerin güzelliğine bakın gerçekten çok gurur duyulacak bir tablo var benim karşımda cenabı Allah’a minnet ediyorum böyle bir tabloyu bize verdiği için çok teşekkür ederim” İfadelerini kullandı.
Program Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) tarafından düzenlenen “Solunum 2021 Dijital Kongresi’nde “MTU-COV NET: Çoklu Ağdan Optimize Edilmiş Özniteliklerle Covid 19 Pnömosinin Teşhisi için Hibrit Bir Metodoloji” isimli çalışma ile “Solunum 2021 Dijital Dikkat Çeken Araştırmacı Ödülü’nü kazanan MTÜ Öğretim Üyeleri, Doç. Dr. Erdal İn, Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Altıntop Geçgil, Dr. Öğr. Üyesi Nurcan Kırıcı Berber, Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Kavuran’a plaket takdim edilerek sona erdi.