Ben belli bir yaşı geçtiğim için bu ülkenin 52'i 53'lü yaşamını birebir gördüm. Bugün içinde bulunduğumuz durumu ne sosyologlar ne psikologlar yani hiçbir uzmanlık alanı sağlık açısından tanımlayamaz. Yani olayların bu kadar karmakarışık olduğu bir dönem olmamıştır. Benim aklıma şu geliyor.
Aşure ayı bizim için çok kutsal bir ay ve aşureyi de büyük bir zevkle hepimiz evde yaparız. Aşurenin içerisinde her türlü fındık, fıstık, ceviz, üzüm var. Acaba aşure ayı olduğu için mi aynı aşurede olduğu gibi bu kadar çok olayı içi içe soktular diye kendime soruyorum. Türkiye böyle bir süreç yaşamadı. Bir saat evvel söylenen gündem iki saat sonra başka bir gündemle geliyor. Bu ülkede birlikte yaşıyoruz.Bu ülkeyi germenin bu ülkeyi birbirine düşürmenin bu ülkede siyaset uğruna insanların psikolojisini bozmaya kimsenin hakkı yoktur.Olmamalı.Siyaset bu değildir.Siyaset,Kendi sınırlarımız içinde yaşayan bu insanları mutlu etmenin kural ve koşullarını yaratmak bunları anlatmaktır.tüm bunları anlatan kimsede yok.Biri çıkıyor saldırıyor fakat okumuyor.Aleviler bu ulusun aydınlık yüzleridir ve Uygar çağdaş insanlar asla yobazlığa ödün vermeyen insanlardır.Geçen gün bir milletvekili hanımefendi bir canlı yayına katıldı CNN’de.onun söylediklerinden utandım.CHP katlediyor dersim olaylarında o alevi yurttaşlar nasıl bu partiye oy veriyor? Yani bunu ciddi bir şekilde bırakın tarihi coğrafyayı bir iki örek bu konuda yayın okuyan insan bu lafı etmez. Vicdan sahibi olmak lazım. Bu ülkede siyaset uğruna gelen 2015’tekşi seçim uğruna böyle acı ve birbirimizi yaralayacak, birbirimize düşürecek şeyler söylerseniz bu toplum sizi affetmez gelecekte tarih de affetmez en önemlisi de yaradan affetmez. Biz bunları hak etmiyoruz. Geçmişte Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim arasında birtakım ters şeyler oldu ve bir Alevi Katliamı oldu. Peki bu aleviler buraya nasıl oy veriyor deyip de üçüncü köprünün adını ne koydular? Siz mi kaşıyorsunuz yoksa biz mi? Tabi ki ben Osmanlıyı inkâr etmem her zaman da onlarla gururlanırım. Gerçekten iyi bir yönetim biçimi gösterdiler. Sonradan saray yapma gibi işlere yönelince işin rengi değişti. Şimdi her o zaman ki katliamı görmüyorsun Yavuz Sultan Selim koyuyorsun köprünün adını öbür taraftan Cumhuriyet Halk Partisi Alevileri öldürdü diyorsunuz dersim olayında. Hayır.Tümüyle yanlış.Cumhuriyet kurulduktan sonra Mustafa Kemal’in devrimleriyle hepimiz nefes aldık hiçbir ayrım olmadan.Yurttaş olduk.Ümmetten yurttaşa geçtik,yurttaş toplum olduk.Böyle bir toplumda kimse kimseye eziyet etmedi.Ben içtenlikle söylüyorum üniversite ikinci sınıfta öğrendim Aleviliğin ne olduğunu.İlk defa duydum.bizim böyle bir problemiz yoktu .Onlar bizim canımız kanımız.Biz kurtuluş savaşını birlikte yaptık.Tabi ki toplumların geçmişlerinde eksiklikler fazlalıklar olmuştur.geriye gidip baktığımızda Şeyh Sait isyanıyla Kürtlerin bir ilgisi yok.O, hilafetin geri gelmesi için yapılan devrimlerle şeriat düzeninin geri gelmesi için yapılan isyanlardır.Niye bunları yozlaştırıyorlar? Niye anlamını değiştiriyorlar? Bu cumhuriyet çok büyük. Neden? Çünkü bizi biz yaptı. Yurttaş yaptı. Ben ümmi bir annenin çocuğu olduğum halde bu toplum bu cumhuriyet beni buralara getirdi. Ben bu cumhuriyet için canımı da kanımı da her şeyimi de veririm. Bu cumhuriyetin değerini bilsinler. Eğer laik demokratik cumhuriyet olmasaydı bu ulus yüce İslam’ ı bu kadar mutlu biçimde yaşayamazdı. Siz kalkacaksınız Alevileri öldürdü diyeceksiniz. Bu vicdan sahibi birin yapacağı bir şey değildir. Bunun nedeni de o kişilerin önlerine metin veriyorlar. Telefonla bağlantı olduğu için görüntü olmuyor görüntü olmayınca da açıp okuyor kâğıttan.
YARIN PKK'DAN DA ÖZÜR DİLENECEK Mİ?
Bu kişiler Şeyh Sait'le Dersimdeki olayı karıştırıyorlar. Şeyh Sait’in olayında Sait Nursi ile karıştırıyorlar.Cumhuriyet yeni kurtulmuş ayaklanmalar var aşiretler, ağalık sistemi var.Feodal bir yapı var.Çünkü bu insanlar ümmet .O insanların başında bir Şeyh yada bir ağa denen bir insan var onları kullanıyor.İlahi birtakım şeyler oldu yok şeriat düzeni gitti gibi çeşitli bahanelerle ayaklanıyorlar.Bunun altındaki temel neden yine batı.Hatay meselesi olup ta Türkiye çok ciddi bir uğraş içindeyken Fransızlar ve İngilizler tabi Musul petrolleri ile birlikte dersimdeki bölgede isyan çıkardılar.Sabiha Gökçen gitti de bombaladı.alakası yok. tarih okuyun hiç olmazsa bir belge koyun ortaya da biz inanalım.bunun çok güzel bir yolu var.Osmanlı arşivleri açıldığında orda her şeyin açık ve net olduğu görülür.Dersim olaylarındaki o yaşanan dönemdeki Başbakan İsmet İnönü değil ,Celal Bayar.orda belli bir aralıkta imzası olan da rahmetle anıyorum kendisini Adnan Menderes'tir.İsmet İnönü ilk ayaklanma olduğunda tabi deneyimi var savaşlar görmüş ilk zamanlarda işte gidip bir bakın gibi emirler vermiş.Ama Celal Bayar başbakan olunca bir kendini gösterme gayretiyle de tabi deneyimsizlikle de ayaklanmayı bastırmak için ağır bir askeri harekat oluşturdu.Türk insanı bir karıncayı bile incitemez.Yani biz yapı ve yaratılış olarak böyleyiz.Kalkıp ta bu insan gelip sivili öldürmez.Şu anki topluma baktığınızda iki buçuk milyon mülteci var.peki böyle bir yüreği olan insan kalkıp ta o dönemde halkı katletmez.Ben bunu anlamlandıramıyorum.
CUMHURİYET HALK PARTİLİ BİR MİLLETVEKİLİ OLAN SEZGİN TANRI KULU ÇIKTI TELEVİZYON EKRANLARINA BİR PROĞRAM ESNASINDA 'ÖZÜR DİLİYORUM' DEDİ. O ÖZRÜN ÜZERİNE CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN SES ÇIKMADI. BİR TEPKİ ORTAYA KOYMADI. NEDENİ NİÇİNİNE DAİR BİR AÇIKLAMA YAPMADI. HÜSEYİN AYGÜN'ÜN DAHA EVVELKİ AÇIKLAMALARI VAR. DURUMUN BÖYLE OLMASI HALKIN VE BİZİM KAFAMIZI KARIŞITIRIYOR. BUNA NE DERSİNİZ?
Ben siyasetçi değilim. Ben ülkemi çok seven bir insanım. Şu yaşımda bile ülkeyi savunmak için her şeyi yaparım. Gerekirse silahta alırım. Ben bir hekimim silahla bir işim olmaz ama ulusum söz konusu olduğunda yaparım. Ben Türk sanat müziğini çok severim onun için ondan bir örnek vermek istiyorum. AKP böyle bir koro. Orda herkes aynı şeyi söylüyor. Bunun aksine Cumhuriyet Halk Partisi'nde herkes solo yapıyor yani mikrofonun önünde oturan ayrı bir şey söylüyor. Ve tabi bu genel başkanı çok zor durumda bırakıyor. Tanrıkulu, o konuyu biraz boş bulunarak söyledi. Yani sen kendi adına özür dileyebilirsin ama bir parti adına özür dileyemezsin. Bu katliamı yapan Cumhuriyet Halk Partisi değil devlet. Kim? Bugün AKP'nin arkasına sığınarak onları önder olarak kabul ettikleri rahmetli Bayar ve Menderes. Ama ben onları bile yalnız başına söz etmiyorum. Kim? Devlet yapıyor. Neden? Çünkü cumhuriyete karşı isyanlar başlıyor. Askerlerimiz öldürülüyor haraç vs gibi sebeplerle bugünkü bebek katillerinin yaptığı olayların bir nevilerini yapıyorlar. Ama bu bir genelleme değil. Böyle düşünüyorsan kendi adına 'böyle düşünüyorum kendi adıma özür dilerim' de ama bende sosyal demokrat bir adamım. Bende bu partiye sempati duyuyorum. Benim adıma nasıl özür diliyorsun? Bunu yapamazsın. O programın akışında da biraz terslik vardı. Geçenlerde bir kanalda da Haluk Koç'a da aynı şeyleri sordular. Biraz sıkıntılı anlar yaşadı. Zor bir durumda kaldı. Bir insan konuşurken konuştuğu şey ne getirecek ne götürecek bilinmesi lazım. Bugün baktığımızda her gün bir şey çıkıyor. Bugün 4-4-4 ü hatırlayan var mı? 17-25 Aralık ta ki iddiaları hatırlayan var mı? İmam hatipleri hatırlayan var mı? Lise ve ortaokullarda yetiştirmeyi hatırlayan var mı? Yok. Her şey gayet güzel. Bir dosya var. İçerisinde toplumu ajite edecek hareketlendirecek gündemi değiştirecek olaylar maddeler halinde yazılıyor ve her gün yeni bir sayfa açıyorlar. Bu iyi bir şey değil.
SEÇİM DÖNEMİ YAKLAŞIYOR VE ÜLKENİN BÖLÜNMESİ GİBİ AĞIR ŞEYLERDEN BAHSEDİLİYOR. VE HALKTA BİR KORKU OLUŞUYOR.
Nerde oturursanız oturun oturduğunuz koltuğa onur vermesiniz. Eğer o koltuktan onur alıyorsanız siz bir hiçsiniz. Siz oturduğunuz koltuğa onur vereceksiniz. Yani bu bir tapudaki müdür de olabilir, memur da olabilir, başbakanı olabilir, milletvekili olabilir, bakan olabilir veya bir holding sahibi patron olabilir. Bir ağırlık denen bir şey var. Eğer herkes bir kavram kargaşası içinde olsaydı ağırlık diye bir kavram olmazdı. Şimdilerde çok moda bir kelime var 'algı'.Böyle bir algı olmazdı. Şu anda ülke yanıyor, kavruluyor. Suriye var, Irak var, göçmenler var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Cuma namazında çıkamazsınız camiden. Durum böyle iken siz kalkıp ta Amerika’yı kolomb değil de Müslümanlar keşfetti diyemezsiniz. Hadi biz bir aileyiz tabi dinleriz de yurt dışında ki yabancı yayınları bir izleyin. Böyle bir şey olmaz. Siz cumhurbaşkanısınız. Bir kere adını koyalım. Siz başkan mısınız yoksa cumhurbaşkanı mı? Yani batıdaki başkanlık sistemi gibi başkan mısınız resmi olmayan koşullarda yoksa Cumhurbaşkanı mısınız? Birbirine karıştı. Dikkat edersek bu kadar çok cinayet bu kadar trafik kazası insanların psikolojisi bozuldu. Geçen hafta yazdığım yazıda da bahsetmiştim. Her zaman şu benzetmeyi yaparım. Atlas okyanusunu ortasında büyük bir transatlantik. Birinci kaptan ikinci kaptan ile dövüşüyor. İkinci üçüncüyle dövüşüyor. Üçüncü kaptan çatçı başıyla yani herke birbiriyle kavgada. Allahtan korkun. Bırakın bunları biz kendi sorunlarımıza çözüm bulalım. Çözümde neyin çözümü? Alevi açılımı için öyle açılım yapmaya gerek yok. Oyalamaya da gerek yok. Siz diyeceksiniz ki cem evini ibadethane olarak mı istiyorsunuz? Tamam dersiniz dede’ye maaşını verirsiniz, camii de nasıl ki giderleri devlet karşılıyor onu da devlet karşılar. Herkes hür. Kimse kimsenin inancını yargılayamaz sadece yaradan yargılar. Geçenlerde çok talihsiz bir konuşma izledim. Türkiye'yi imam hatipli gençlere emanet etti. Bu söylenecek bir söz değil. Bu bir ayrıştırma. Peki bir şanssız mıyız ki imam hatipte okumadık diye. Birde ben şu okuldan mezun oldum. Bunlar çok ucuz laflar, bunlara gerek yok. Ortamı germenin anlamı yok. Allah’a çok şükür ki bu ülkenin %99 buçuğu Müslüman, inançlı insanlar. Müslüman hırsızlık yapar mı? Yapmaz. Yetim hakkı yer mi? Yemez. İslam’ın şartlarını yerine getirir mi? Getirir. Peki, bu kadar şeyi yaptıktan sonra 17-25 Aralıktaki iddiaları nasıl cevaplayacağız? Dikkat ettiğinizde her seçimde bir düşman yaratılıyor. Yaratıyorlar. Şimdi de paralel dediler. Yeni paralel de var neden adını koymuyorsunuz? Şimdi de katillerle koalisyonla paralel kuruyorsunuz. Bunun özü şu. Bir ortaklık kurulurken karşı taraf bizden bazı şeyler ister. Bizde deriz ki bize şunları verirseniz ortaklık kurarız temel olay bu. Bir kişi de çıkıp desin ki bu katiller bizden şunu istediler bizde onlara şunu verdik. Yetmiş yedi milyon insan yaşıyor bu ülkede. Ben buradan parlamento’daki milletvekillerine sesleniyorum. Rica ediyorum bazı şeylere karşı durun. Allah aşkına karşı durun. O sandalye de elli yıl oturmayacaksınız. Yarın oradan kalktığınız da toplum içine karışacaksınız. Çıktığınızda insanların yüzüne bakın. Ne alıyoruz ne veriyoruz sorun. Bizde bilelim de bizde ona göre tavrımızı takınalım.Hiç bir adı yok.Sonra ne demek kırk bin kişinin katiliyle sen sekretarya falan. Burada Kürt kesimi hep aldatılmış. Geçmişteki isyanlarda da İngilizlerin Rusların ve özellikle de Ermeni kesimin irrite etmesiyle isyanlar çıkarmış ama sonra ortada bırakmışlar. Bizim Kürtlerle bir problemimiz yok. Kürtler bizim canımız ciğerimiz. Herkesin soyunda var. Benim soyumda da var. Ben nasıl kendi soyumu inkâr ederim. Hakkâri’deki Mardin’deki Muş’taki Van’daki hepsiyle kardeşiz. Bunun aksini söyleyen yoktu. Ama bir saymaya başladık. Her şeyi saydık bir romanlar kalmıştı onları da saydık. Bir de Roman açılımını yaptılar. Güzel yaptılar roman açılımını da. Romanların yaşadığı bir bölüm vardı Edirne Kapı’da. O bir zenginlikti. Onların kendilerine özgü bir yaşam biçimi var.İnsanlar gider,turistlerde gider .Dediler ki alevi açılımı.yüz bin kilometre uzakta evler yapılar.Diğer yeri de kendi aralarında paylaştılar.oralara birkaç katlı evler yaptılar.ama sit alanlarına dokundurmazlar.Ederseniz bu aralar gezi problemleri çıkmaya başladı.
TÜRKİYE’DE İNANLMAZ BİR TARIM ALANI KATLİAMI VAR. MAATYA’DA İLK 10 İÇERİSİNDE İNSANLAR BU KONUDA TEPKİLERİNİ ORTAYA KOYUYORLAR VE BU TEPKİLERE DE BİR TEPKİ KOYULUYOR. HÜKÜMET TARAFINDAN BAKILDIĞINDA DA TÜM BU TEPKİLER ÜLKEYİ KARIŞTIRMAYA YÖNELİK PROVAKASYONLARDIR DENİLİYOR. BU KONUDA SİZ NASIL DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Hepimizin piskolojisi bozuldu. Ben artık renkli cama bakmak istemiyorum. Ama öbür taraftan da diyorum ki bu ulus bu cumhuriyet seni buralara getirirdi.2015 in çok sıkıntılı olacağı söyleniyor. Yani çok parlak bir dönem değil. Eğer bir cumhurbaşkanı Danıştay'ın durdurduğu bir inşaat ta ki bir yerde oturuyorsa bu ülkede tartışacak hiçbir şey kalmamıştır. Hiç bir şeyi tartışamazsınız. Ben rektörlüğüm bitti. Beş buçuk yıldır yargıda uğraşıyorum. Siz bu cumhurun başkanısınız. Siz bu ülkede yasaların uygulanmasını sağlayacak parlamentonun iyi ve uyumlu çalışmasını sağlayacak konumdasınız. Böyle bir şey yok. Çamlıca ya camii yapılıyor camiye cemaat bulmak için tüneller kazılıyor. Yani bunları yapan insanların yeşil ile bir dostluğu olabilir mi? Zaten ne hikmet ise Ota Asya’dan da böyle gedik. Orayı da böyle kuruttuk hiç yeşil kalmadı. Kuraklık olunca bu tarafa geldik. Allah korusun bir deprem olduğunda İstanbulluların çıkıp ta boşlukta kendileri koruyacağı bir tek alanları var. Orası da mezarlıklar. Gezi de toplumun özü olan insanlar yeşili korumak için ve yeşili yok edenlere ‘durun’ demek için toplandılar. Orası dünyaya örnek olacak bir hareketti. Yanlış hatırlamıyorsam kandildi. Orda birçok içen kesimin olmasına rağmen hiç kimse ağzına bir lokma içki koymadı. Cuma günü namaz kılındı. Cuma namazı kılınırken akıl almaz bir sessizlik oldu. Böyle bir topluluk olur mu ? Ne için? Yeşil için Sizden bir şey istemiyorlar. Diyorlar ki ‘bakın buraya bina yapmayın. Bu parkı koruyalım.’ Bu park tarihi anımsatıyor herhalde o yüzden sıkıntıları var herhalde. Yani birde bir şey düşünüyorsanız çıkıp açıkça söyleyin. Neden bu Osmanlı hayranlığı? Laik demokratik cumhuriyet olmasa idi hiçbirimiz yoktuk. Ne istiyorsunuz cumhuriyetten? Bir de ilginç olan şu yıl 2014 biz on sekiz, on dokuz, yirmi, yirmi bir otuz, otuz üç onlarla uğraşıyoruz. Eğer bir şey yapacaksanız o içinde bulunan anı bilmiyorsunuz ki. O günün koşulları neydi? Hangi koşullar vardı? Hangi koşullarda insanlar gidip olaylara müdahale ettiler? Sivillerden de ölenler oldu. Biz ne zaman tartışacağız? Hiçbir problemimiz kalmayacak her şeyimiz düzgün özgür bir ülke olacak öyle.
ESKİ TÜRKİYE YENİ TÜRKİYE NEDİR?
Yeni Türkiye ne? Neyin yenisi? Eski CHP yeni CHP. Bu yeni kelimesini sevmiyorum ben. Birinci cumhuriyeti hak ettikte, başardıkta onu belli bir yerlere çıkardıkta ikicisi mi kaldı? Veya yenisi mi kaldı? Ne işimiz var yeni cumhuriyetle? Kadir topbaş o alevli günde’ otobüs durakları yaparken bile halka soracağım, referandum yapacağım’ dedi. Bu yıl ki bütçede yine orda kışla var. Buradan bir şey söyleyeyim. Yapsınlar da göreyim. Bu kez eğer o parka bir şey olsun yemin ediyorum bende en ön safta gideceğim. Neden o park olayını kaşıyorlar biliyor musunuz? Çünkü seçim var. Ne olacak? Orada yeni bir olay başlayacak. Olay başlayınca birtakım provokatörler gelecek camları çerçevelerin indirecekler sonra da işte buyurun diyecekler. Benim güzel halkım bu güzel insanlarda seyredecek.
SON DÖNEMDE ÇÖZÜM SÜRECİ ADI ALTINDA ABDULLAH ÖCALAN’A VERİLEN İMTİYAZLAR SEÇİME GİDERKEN BİRŞEYLERİN DEĞİŞTİĞİNİ Mİ BİR KORKU BİR HEYECAN BİR TELAŞ MI YAŞANIYOR DUYGUSUNU UYANDIRIYORMU SİZDE?
Bizi yönetenler Ortadoğu’yu örnek alıyorlar. Ortadoğu’dan bir tane bilim adamı var mı? Dünyaya bir icat yapmış. Bir sanat kültürde bir yapıtı var mı? Bizde de dikkat ettiğinizde sanat kültür yok. Bu ülkede eğitim de yok. Tapeler ortaya çıktı. Tapelerde de ortaya çıktı yok olduğu. Siz toplumu aydınlatmak için aydın çağdaş uygar bir toplum yaratmak istiyorsanız belli bir eğitim vereceksiniz. Bu ülkeyi ayağa kaldırmak için üniversite giriş sınavlarında ilk otuz beş bin kırk bini öğretmen yapacaksınız.Ama profesyonelce para vereceksiniz.Ne veriliyorsa onu vereceksiniz.Ve o çocuklar bu ülkeyi bir yerlere taşıyacaklar.Japonya ikinci dünya savaşından sonra 5 bin tane çocuğunu Avrupa ya ve Amerika ya gönderdi.Onlar oralarda çalıştılar, doktoralarını yaptılar ve ülkelerine döndüklerinde bugünkü Japonya’ yı yarattılar.Şu anada bu ulusun 150 bin civarında çocuğu var.Aynı kalitede ve kandite de .Ama buraya gelmiyorlar.neden peki? Neden gelsinler ki? Burayı yönetenler her şeyi biliyorlar zaten. 20 yıl sonra ikinci paralellerinden özür dileyecekler. Devlet çıkar evet burada şu olaylar olmuştur diyebilir. Tarihi ben dünkü yapılan yanlışları yapmamak için okurum ama tarihi yaşayamam. Eğer tarihi yaşıyorsam ben uygar çağdaş bir insan değilim. Çünkü dün geçti.yarın var.Burada çok ciddi bir olay var.Abdullah güle yapılan olay.Demek ki hırs insana her şeyi yaptırıyor.Kardeşlerini bir anda yok ettiler.Hatta ben bir yazımda da ‘sakın bu partiye tekrar dönmeyin’ dedi.Çünkü eskiden Selçuk ta kay vardır.’beraber yürüdük biz bu yollarda‘ şarkısı onundur.Eskiden bu şarkıyı söylüyordunuz ama şimdi yalnızsınız.Malatyalı Fahrinin Ayrılık Ateşten bir Ok’ u söyleyeceksiniz yolunuza devam edeceksiniz dedim.
ESKİ CUMHURBAŞKANIMIZ KAYIP TRİLYON DAVASINDA GİDİP İFADE VERDİ. ABDULLAH GÜL’ÜN İFADE VERMEYE GİTMİŞ OLMASI SİZCE DE İLGİNÇ DEĞİL Mİ?
Eki cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah gül’ün fren balataları sağlamdı. Şimdiki cumhurbaşkanımızın frene balataları çoğu kez tutmuyor. Siz eğer bu ülkede bu kadar yargıya özen gösteriyorsanız göreviniz bittikten sonra o köşkte oturamazsınız Abdullah Bey. Huber Köşkünde oturmazsınız buna hakkınız yok. Örnek olacaksınız. Devletin o makamlarını devamlı izliyorlar. Geleceği olacak bir çocuğun örnek alacağı kimse yok. Burası nasıl bir ülke oldu? Geçmişe dönük baktığımda ne güzel insanlar vardı. Hepimizin kafasında bir idolümüz vardı. Ona benzemek isterdik. Benim en büyük idolüm Allah rahmet etsin Ümit Yetkin idi. Öyle bir kuş gibi geldi ve gitti.17-25 Aralıktaki bu iddiaları unutmaz bu toplum.
UNUTMAZ MI SİZCEDE?
Hayır unutmaz.Sonra birde şu var.1980’ de ki ihtilalcıların hepsi yargılandı.Bu hesap sorulacak.Esas büyük hesap Yaradan'ın huzurunda olacak.Yüce İslam’ın çok değerini bilmeliyiz.Yüce İslam çok kutsaldır.
YÜCE İSLAM OKADAR KUTSAL Kİ AMA BİZ ONU DAR KAIPLARA SIĞDIRIYORUZ.YALAN HIRSIZLIK HAK YEMEK İNSAN HAKKINI GASP ETMEK TÜM BUNLAR İSLAMDA YASAK OLAN ŞEYLER.PEKİ BİZ NAPIYORUZ?
Güzel ahlak. Geçenlerde bir yazı yazdım. Kurban bayramında insanlar kurbanlarını kesmek için sırasını bekliyor kurban bağırıyor kesilmek için sırasında bekliyor. Yetim hakkı ye hırsızlık yap taciz yap sonrada sırtıma bin sırat köprüsünü geç . Geçemezsin dedim. Bütün dinlerin temeli iyi ahlaktır. Ben konularda çok iyi değilim ama emekli olduktan sonra İslam’ı daha çok okuyorum. İnsanları kandırıyorlar. Allah Yaşar Nuri’ye sağlıklı ömürler versin. Bize İslam’ı öğrettiler. İslam çok yüce olduğu için bu konuları toplum içine çekip bunun kavgasını etmeyelim. Kimse kimseyi yargılayamaz.Hesap vereceğimiz Rabb’ül alemin.Din Müslümanlara özel bir din olsa Rabbül Müslimin olurdu.Ama Rabbül alemin.Kimse kimseyi yargılayamaz.herkesin inancı ve ibadet şekli farklıdır.Olayları ne kadar karmaşa haline getirirseniz toplum uyanamaz.teknik direktörler maç öncesi maç ile ilgili programlar yapar. Bir piskolog gibi de onları maça hazırlar ve maça çıkarır. Nerden öğrendi? Kasetten.Benim Davutoğlu’na bir önerim var.Şimdilerde oda böyle bağırmalara başladı.Ama sırıtıyor.Bir şeyin aslı var iken fotokopisi hoş değil.Ben onun yerinde olsam Cumhurbaşkanının kasetlerini izleyerek nasıl hakaret edilir, nasıl bağırılır, nerede vurgu yapılır falan oradan öğrenirim.Türkiye çoraklaşıyor.giderek dünya ısnıyor.Isınmaya karşı aldığımız önlem yok.göller kuruyor Mardin, Malatya bu gibi yerler gölgede 45-50 derece oldu ve bu yaz çok sıcak oldu.hiç düşündünüz mü Malatya neden bu kadar sıcak oldu? Malatya bir çanak içinde bir yer. Beydağları var. Ama dağlara ne olmuş? Resmen Çin Seddi. Sahibi yok. Biraz vicdanı olan biri kişi bunu oraya yapmaz. Oralara ısrarla vurguladığımız yeşil alan yapacaksın.
TOKİ MALATYA’YA İLK GELDİĞİNDE O BİNALAR ORAYA KONDURULACAĞI ZAMAN İLK SÖYLENEN ŞEY ŞU OLDU. HAYIR BU BURAYA YAPILACAK EN KÖTÜ PROJE. BİR YA DA İKİ KATLI BİNALARIN OLMASI NOLMAL İKEN BU KADAR YÜKSEK KATLI BİNALAR BU ŞEHRİN HAVA SİRKÜLASYONUNU BOZACAK BİZE SIKINTI YARATACAK DENDİ. FAKAT YİNEDE YAPILDI. AMA SAYIN BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU MALATYA ZİYARETİNDE PROJELERİN ÇOK YANLIŞ OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKEREKEK EN FAZLA DÖRT YADA BEŞ KATLI BİNALAR YAPIN DEDİ.SAYIN BAŞBAKAN BUNLARI SÖYLERKEN TÜM UZMANLAR PROJENİN YANLIŞ OLDUĞUNU ISRARLA DİLE GETİRİRKEN ISRAR VE İNATLA PROJE YAPILDI VE SONUNDA KAYBEDEN MALATYA OLDU.
Zaten Malatya kaybediyor. Malatya’da müthiş bir kan kaybı var. Yeşilyurt’a giderken ki o görüntüler çok çirkin. Yahu Allahtan korkun bu kadar doğayı yok etmeye ne gerek var. Biraz açılın. Bir şehrin bir kentin bir projesi olur. Battalgazi Selahattin başkan çok güzel bir projeyle çıktı. Yeşil kuşak olağanüstü bir proje ve lütfen sahip çıkalım.Bu kentteki sivil toplum örgütleri bu kenti seven insanlar akilleri Selahattin başkanın o projesi ne sahip çıkmalılar.Giderek bu yeşili de yok ederseniz Malatya bir süre sonra kurak hale gelecek.Ve buradan insanlar göç edecekler.Çünkü yaşam koşulları çok ağırlaşacak.Nereye bina yapılacak nereye yapılmayacak bunun bir planı olmalı.Çıkar belediye başkanı bir iki programda açıklarsa bizde öğrenmiş oluruz internetten.
MALATYA’YA ARA ARAGELİYORSUNUZ. GELDİĞİNİZDEGÖZÜNÜZE ÇARPAN YEŞİL KUŞAK PROJESİ HARİCİNDE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR MU? BEĞENDİĞİNİZ VE BEĞENMEDİKLERİNİZ PROJELER NELEDİR?
Ben şehirci değilim, plancı da değilim ama göz estetiğim vardır. Neyin güzel neyin çirkin olduğunu bilirim. Şehre gece geldiğinizde çok güzel bir görüntü var. Şehrin ışıl ışıl olmasında bazı hatalar var. Orada birçok kaza oluyor. Onun dışında bir tane güzel cadde yok. Sanırım yeni bir çevre yolu yapılacak. Kuzey çevre yolundan bahsediyorum. Kuzey çevre yolu çok yanlış bir konumda tam tarım alanlarının üzerinde yeşil alanları yok edip gidecek. Buda aynı İstanbul’da ki 3. Boğaz Köprüsü’ne benzeyecek. Aleviler nasıl CHP’ye oy veriyor bunu ben kabul edemem deyip köprünün adını Yavuz Sultan Selim koyuyor adını söylemek için. Yavuz sultan selim köprüsünün devamındaki yeşil alan katliamı var. Yeşil ekiliyormuş yeşil değil çiçek ekiliyor. Çiçekle ağaç ayırt edilemiyor. Orman denen bir şey var. Ağaç denen bir kavram var. Ağaç her toprakta bitmez. Ben rektör iken hiç kimse çıkıp ta bana ‘hocam Allah hayırlı uğurlu etsin. Şu Malatya’ya şehirci depremci, peyzaj mimarı bu bölümlerden ilgili üçer beşer periyodik olarak gelip buraları birlikte şekillendirelim ağaçlandıralım demedi. Çünkü her dikilen ağaç kaçak sarayda yasal olmayan sarayda içerde bitkiler kurudu. Tanesi 3 bin Euro. Yüzlerce ağaç yok oldu. Bunu yaşatan toprak. Rahmetle anıyorum Hasan Süzer kendini parçaladı. Burayı ağaçlandıralım dedi. Yeşillendirelim dedi. Hatta toprak analizleri falanda yapıldı. Her çıktığım televizyon programında hep bunu söylüyorum. Bu kentin oksijeni şoför okulu. O şoför okulunu da toki’ ye teslim ederse bu Malatyalılar ne Allah affeder ne de kul. Ona mutlaka engel olunması lazım. Orada ilk defa yeni kelimsini sevmiyorum. Orada bir Yeni kent olabilir. Her türlü sanatıyla kültürüyle meydanlarıyla yeşili ile alçak katlı böyle estetik evleriyle orada yeni bir kent olabilir. Ve artık köprünün diğer tarafına taşarak yayılır. Ama dilerim Allahtan Toki nin eline geçmesin. Ama siyasetin ömrü çok uzun değil.Bu ülkeyi seven bir insan özellikle de partinin belli bir yerine gelmiş bir insanlar açık oturumlara çıkarlar.Orada aslanlar gibi tartışırlar.öyle telefonla falan olmaz.
TARTIŞMAK İÇİN BİLGİ SAHİBİ OLMAK LAZIM FAKAT ÜLKEMİZDE BİLGİ SAHİBİ OLUNMADAN DA FİKİR SAHİBİ OLUNABİLİYOR. BİLGİ SAHİBİ OLMAK İÇİN DE ÇOK YOĞUN OKUMAK LAZIM.
Okuyorlar. Siyasette nasıl yapılır? Nasıl ikinci defa koltuğa oturulur? Partide nasıl bir anda yukarı çıkılır? Bunları okuyorlar. Yoksa ben gazete dahi okuduklarını düşünmüyorum.
CUMHURİYET HALK PARTİSİNE BAKTIĞIMIZDA SON DÖNEMLERDE BİRAZ FARKLILIK VAR. FARKLI DÜŞÜNCEYE SAHİP İNSANLARIN ÇOK YOĞUN SÖZ SAHİBİ OLDUKLARI BİR PARTİDEN BAHSEDİYORUZ. BU YENİ VUMHURİYET HALK PARTİSİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
Cumhuriyet halk partisi, gerçek sosyal demokrat bir parti. Cumhuriyeti kuran bir parti ve bana göre hiç eskimeyen bir parti. Bu güne kadar gelmiş yaklaşık doksan yıldır asla bir sıkıntı çekmeden bu günlere gelmiş bir parti. İsmi falan değişmiş ama temelde cumhuriyet halk partisi çok güçlü olarak bu günlere gelmiş. İktidar olamamış, olmasın. İktidar olmak şart değil. Olsa iyi olurdu ama olmamış. Cumhuriyet Halk Partisinin parti meclisleri var. Parti içi demokrasi, parti içi özgürlük var.Bina dışı çıkıp herkesin istediğini söylediği bir yer değildir.Bu özgürlük değil.bu kakofoni.Partinin genel kurulunda sesler yükseltilebilir, her şey tartışılabilir, Kürtçüsü de ulusalcısı da dincisi de bir partinin içinde olabilir. Onu kendi kurulların içerisinde tartışırsan dışarıya çıktığında olmaz. Dışarı da raconu genel başkan keser. Açıklamaları başkan yapar veya bir yetkili seçer ve o açıklama yapsın diyebilir. Başka da kimse açıklama yapamaz. Parti içi demokrasi benim anladığım bu. Son günlerde de bir konuya hakikaten çok üzüldüm. İhsan Özkes Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, hatta benim oturduğum bölgede de yerel seçimlerde başkan adayıydı. Geçen gün söylediği sözleri kınadım.Yıl başındaki boşluktan yararlanarak cumhuriyet halk partisinde çoğu milletvekili ile umreye gidecekmiş.Umre bizim için çok kutsaldır.Oraları görmek başka bir şey.onu yaşamak lazım.Bende gittim Allah kabul ederse.Ama bunu bir siyasetçi kamera önünde söyleyemez.söylememelisin.Bu yakışmaz bize.Belki iyi niyetli söylenmiş olabilir ama söylememelisin.siyasette iyi niyet yoktur. Konuştuğun her kelimeye dikkat etmelisin. sen cumhuriyet halk partisisin. Sen Emine Ungan’ın ya da veyahut Üsküdar musiki cemiyeti olan partinin üyesi değilsin. Öyle şeyler söylemesi hoş olmadı. Bir sıkıntılar var ama nasıl çıkılacak bilmiyorum. Çok üzülerek söylüyorum ki bunu adam ben umredeyken resmen bana burada ne işin var dedi. O zaman senin ne işin var? Ben oraya umreye gittim başka bir şey için değil. Bir iki kişi çok memnun oldu umrede olduğuma. Ben rektörlük yaptığım dönemlerde 657 sayılı devlet kadrosunda bir memurdum. Yasalar ne diyorsa ben onu yaparım. Yasanın demediği yere bina yapmam. Yasa durdurduysa orada bırakırım. O dönemde türban yasaktı ve ben hiç türban mevzuuyla ilgili bir olay yaşamadım. Sağ olsun öğrenciler ne yapmaları gerekiyorsa onu yaptılar.Ondan dolayı bana o sözü söylüyor.Çünkü laikliği dinsizlik olarak gördü.Eğer laiklik olmasa idi yemin ediyorum bu ülkede İslam olmazdı.Atatürk’ün en büyük hizmeti İslam’a laik demokratik bir cumhuriyet yapmasıdır.Arabistan’a Katar’ a baktığımızda orada neler olduğunu görüyoruz.Uyuşturucucu sattığı için bir insanın boynunu kestiler.Bu İslam değil.Ogün oydu ama bugün öyle bir şey yok.’ben bu cumhuriyeti Türk gençliğine armağan ediyorum’ demiş.’ben tabu değilim beni aşın ve batı’ ya bakın ve ilerleyin’ demiş.dediğim gibi şu ülkenin yetiştirdiği çok güzel , çok büyük insanlar var.Bunlar hep cumhuriyetin eserleri.bugün ülke 1946 da yavaş yavaş başladı.Şemsettin Günaltay ile 1950 den sonra Malatya tabiri ile tas kayboldu.Çünkü köy enstitüsülerini kapattılar.halk evlerini kapattılar.ve bu toplumu batı’ya bakacak koşullarından yoksun bıraktılar.Bu olay çok büyük bir acıdır.Tabi ki İslam’ı yaşamak ibadetler çok kutsal bir şey.İslam’ı siyasete bulaştıranlar var.Bir başbakan çıkıp dersim ile kerbela eşit diyebilir mi? Böyle bir söz söylenir mi? Peki yezid nerede? Bana onun cevabını versin. O olay olmuş hepimizin içi yanıyor iken kerbela da siviller öldü. Orada peygamberimizin torununu kestiler Emevi Müslümanları. Dilim varmıyor ama Emevi İslamiyeti oluşturuluyor.
KERBELA İLE DERSİMİ BİR TUTMAK EŞ DEMEK EŞLEŞTİRMEK DOĞRU BİR CÜMLE Mİ?
Bu sorunun cevabı kolay. İki bilinmeyenli denklem değil sonuçta. Alevilerin oyunu alamazsınız. Bu konuda iddia ediyorum ki alamazsınız. Onların tüm amacı bu. Her şeyi getirip sandıktan çıkan olaya bağlayamazsınız. Eğer biz %30 kenarda kaldıysak o gelen iktidar ilkin bizim haklarımızı korumakla yükümlü. Bizi koruyacaksın, hepimiz bu ülkenin yurttaşıyız. Bizleri ayrıştırma.
TÜM BU YAPILAN HERŞEY OY İÇİN Mİ? KOLTUK İÇİN Mİ?
Şimdi onlara kaybetme korkusu düştü. Eğer muhalefet partileri Programını planını çok iyi yapar ise AKP iktidarı kaybeder.
MUHALEFET PARTİLERİNİN BU ŞANSI VARMI PEKİ?
Siz aday olarak cilalı adamları getirirseniz hava alırsınız. Halkın cilalayacağı adayları getireceksiniz. Bu kente bu kentin sevebileceği birini getirmelisin. Cumhur başkanı seçiminde Ekmeleddin bey çok mükemmel bir insandır. Ben çok iyi tanırım olağanüstü bir adamdır kendisi.Ama cumhuriyet halk partisinin göstereceği aday değil.MHP gösterebilir. Sonuç fiyasko oldu. Cumhurbaşkanı adayı hiçbir kirliliği olmayan biri olmalıydı. Kimsenin kirliliği geçmişi ile ilgili bir şey söylemeyeceği , sağdan soldan MHP’den hatta ve hatta Kürt yurttaşlardan oy alacak bir aday çıkmalıydı.Kazanıp kazanmayacağını tartışmıyorum ama ilk turda sayın Erdoğan çıkamazdı.
GENEL SEÇİMLER YAKLAŞIYOR VE ÇOK KARIŞIK BİR SÜRECE GİRİYORUZ. SİZ BU SÜRECİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Bir kere sosyal demokrat ilkelere inanmış insanlar bu partide olmalı ve etrafa yaranacak şeylerden değil ilkelerinizi koruyacaksınız. İlkeleri olmayan insan da insan değildir.ilkesi olmayan parti de parti değildir.İlkelerini koyacaksın ve ben laik demokratik cumhuriyetin savunucusuyum.ve bu ülkede emekten yanayım yurttaşımın özgürlüğü benim için çok değerlidir.yurttaşımı sömürtmem diyeceksiniz.Bakın Tony Blair iki tane radikal konu ile çıktı 8 yıl başbakanlık yaptı.Bu iki konu sağlık ve eğtim.Sosyologlar doktora tezleri yapmalılar.Bu kadar rezillik bu kadar hırsızlık iddiaları var. Elli birden cumhurbaşkanı. O ermemekte çocuğun babasının ayağındaki o lastik. Ama devlet hemen sahip çıkmış ona yenir lastik göndermiş. çok acı bir durum. O annenin yüzündeki ifade çok üzücü.Adam diyor ki:’kabul etsem bir türlü etmesem bir türlü’. Koşullar iyileşsin, Türkiye inşallah güzel yerlere gelsin, zengin olsun ama şu durumda bu saraylar falan iyi değil.Ben Çengelköy’de oturuyorum ön tarafa Allah sağlıkla oturmak nasip etsin sayın cumhurbaşkanımızı bir av köşkü padişahlardan birinin.Yani görmek lazım.Bu kadar paraya yazık.AKP milletvekillerinin gözlerinin hipermetrop veya miyopluğu aynı.Aynı camdan bakıyorlar.onun için öyle görüyorlar.Kulakları duymayana sağır denir fakat gerçek sağır vicdanının sesinin duymayana denir.Yani vicdanınız yoksa siz sağırsınız.Baş danışman yiğit bulut benim idolümdü..benim düşüncelerimi bu kadar istismar edemezsin.bir insan böylemi değişir. Çok güzel yazıları vardı. Bu ülke tiyatro. İyi aktörler var. Bizi yöneten öyle adamlar var ki yemin ederim bir rolle altı tane Oscar alırlar. Bunların hepsi birinci sınıf aktör.
SEÇİMLER YAKLAŞIYOR. SİYASET DÜŞÜNCENİZ VAR MI? BÖYLE BİR TEKLİF VAR MI?
Bu soru programın başından beri konuştuklarımıza çok ters. Biz kimsenin işine yaramayız. Bizimle işleri olmaz ben kitabın ortasından söylerim. Yanlışsa yanlış derim. Ha nerde derim? Bir toplantıda ise orada söylerim. Yoksa dışarıda çıkıp ta söylemem. Bu ülke bizim bu ülkeye sahip çıkmak lazım. Bu ülkede çok güzel adamlar var. Mesela benim aklımdan geçen cumhurbaşkanı adayı İlhan Kesici idi. Çünkü İlhan Kesici biraz önce saydığım bütün kesimlerden oy alabilecek bir insan. Bir ara CHP milletvekilliği de yaptı. Dediğim gibi biz kimsenin işine yaramayız. Bizim alıcımız yok. Çünkü aynı makamda aynı şarkıları söyleyen veyahut birtakım atraksiyonların içinde olan adamlar oraya gider. Ama ben çok üzülüyorum gerçekten. AKP’nin içinde çok güzel adamlar var.Çok iyi insanlar var.Bu kadar olay yaşanıyor bunları nasıl vicdanlarıyla örtüştürüyorlar onu çok merak ediyorum.
ŞEHİRDE BİRTAKIMDEĞİŞİKLİKLER VAR ELBETTE AMA BU DEĞİŞİKLİKLER NEYE RAĞMEN NE İÇİN VE KİM İÇİN DEĞİŞİYOR? BU ŞEHİR DEĞİŞİR KEN ÖZÜMÜZÜ KORUMAMIZ GEREKMİYOR MU? BİZİM BU ŞEHRİ GÜZELLEŞTİRİRKEN AMACIMIZ NE İDİ?
Birtakım değerleri yok ederek güzellikleri yok edemezsiniz. Burada ki yanlış şu. Türkiye’nin bir hastalığı var.Türkiye’de diyalog yok.Birde tabi AKP ile gelen inanılmaz bir ayıp var.Yandaş.Allahtan korkun.Bir tane laik demokratik cumhuriyete bağlı vicdanlı ezan sesine saygılı yüreği olan sizden olmayan bir tane rektör göster.yok.Bir arada konuşulmuyor.Örneğin sağlıkla ilgili bir mesele konuşulacak.Hiçbir tıp fakültesine konuşmuyor.Kimse bu ülkenin düşmanı değil.Konuştukça değerlenirsin.konuştukça yeni şey öğrenirsin.Eğer beş kişilik bir toplulukta beş kişide aynı şeyi düşünüyorsa orada hastalık vardır.,ortaya sağlıklı bir şey çıkmaz.Hiç mi sizden olmayan bir mütayit yok yahu.Hiç mi sizden olmayan bir köşe yazarı köşe yazısı yazamayacak? Neden Fatih Altaylı gitti? Özgür Türkiye , aydınlık Türkiye ufuklara gidiyor.Ne ufuğu? Gittikçe tünelde ışık azalıyor. Bakın eğer bu ışık tümüyle kaybolur ise bu ülkede artık hiçbir şey tartışılmaz. Benden olan ne demek? Hükümetin aleyhinde partilere kim ilan veriyor? Kimse vermiyor. Böyle bir şey olur mu? Bu ülkede birlikte yaşıyoruz. Peki yarın bu ülkenin herhangi bir savaş durumunda siz kenarda durun biz gideceğiz mi diyeceğiz . Bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum.Psikolojim bozuluyor rahatsız oluyorum.Ve sanıyorum ki 2-3 yıl sonra Türkiye’de hekimler arasında en büyük parayı pisikiyatristler kazanacak.Batıda en çok parayı pisikiyatristler kazanır.Gidip Devlet beyle ve Kemal bey ile konuşacağım.anlatacağım çünkü tepeye gelen bir adamın bir süre sonra etrafında halka oluşuyor ve dışarıdan ses gelmiyor.Dışarıdan gelen ses oradakilerin söylediği, kendi söylediği de dışarıdaki söyleyenlerin söylediğine göre programlanıp söyleniyor.Bu ülke için ne yapmamız gerekirse yapacağız.Bizde de hata var.Yani ben ve benim gibi bir sürü insanda .bizim insanımız çok güzel.bu insanlara yalan söyleyip aldatmamak lazım.bu insanların yüreği de güzel.Halklar çok güzel.Halkları bozan tepedeki insanlar.
YERELDE DE BAZI SIKINTILAR VAR. ÇEVREYE BİR GURUP İNSAN TOPLANIYOR VE BU BİR GURUP İNSAN O KOLTUKTA OTURAN İNSANI ETKLİYOR. NASIL ETKİLİYORLAR? NE YAPIYORLAR DA ETKİLİYORLAR?
Ahmet Çakır çok cici bir insan, çok zarif bir adam. Ahmet çakır görev süresi bitip bir süre ara verdikten sonra tekrardan geldiğinde dahi iyi belediye başkanlığı yapar. Çünkü bu hayata yeni düştü. Mesela ben rektörlükte çok rahat ettim. Çünkü tıp fakültesi dekanlığı yaptım 17 yıl önce. Hemen o etrafta olacak çemberi gördüm. Buraya geldiğimde perdeyi bastım buradan içeriye alamam dedim. Gerçekten inandığım insanlarla yürüyeceğim dedim. Başkanda gerçekten gidip geri geldiğinde daha başarılı olur. Burada bütün günahı o insana yükleyecekler. Ve ilk terk edecekler de yine o çemberdeki kişiler olacak. Bu dönem bütün vatanseverlerin bütün cumhuriyetçilerin bütün laik demokratik cumhuriyete inanan insanların bir araya gelmesi lazım. Ayrılık zamanı değil şimdi birleşme zamanı. Bu seçim son seçimi cumhuriyetin. Şu durumda da iddia ediyorum yüce yaradan elini uzatmadan Türkiye hiçbir zaman durulmaz. En büyük emperyalist Amerika, dünya yüzünden yok olmadan bu dünyada huzur ve mutluluk olmaz. Uluslararası muhabbet falan yok hepsi çıkar ilişkisi.