Yazar Uğur Babat, bir ülkede bir şeylerin ters gitmeye başladığı zaman ilk kıskaca alınan kişilerin yazarlar ve şairler olduğunu söyledi.
Malatya’da 2.Deniz Kitap Festivali’nde okuyucularıyla buluşan yazar Uğur Babat, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 17 Aralık sürecinden sonra ülkede yaşanan bazı sıkıntıları değerlendiren Babat, tarih boyunca bir ülkede bir şeylerin ters gitmeye başlamasıyla ilk kıskaca alınan kişilerin yazarlar ve şairler olduğunu ileri sürdü. Bu durumun 21. yüzyılda biraz değişmeye başladığını belirten Babat bugün ülkede ekonomi veya bazı şeyler ters gitmeye başladığı zaman yazarların köşelerine çekilmeye başladığını dile getirdi. Kendisinden de bir örnek veren Babat, “Ermenilerinin katlettiği Türkler” kitabı yazdığını ve sona geldiğinde o dönemde televizyonda 100 bin kişinin ‘hepimiz Ermeniyiz’ yürüyüşünü görünce yazdığı romanı şömine de yaktığını söyledi. ‘Bu kadar Ermeni'nin olduğu bu ülkede bu kitabı yazarsam beni içeri atarlar’ diye düşündüğünü belirten Babat, şu sıralar çok fazla yazarın ete süte karışmadan köşesine çekildiğini belirtti.
“OKURLAR YAZARLARDAN KALEMİ ALDI”
Günümüzde yazarların elinden kaleminin alındığını söyleyen Babat, “İktidar ellerinden kalemini aldı diye bir şey söylemiyorum. Okurlar yazarların kalemini ellerinden aldı. Nasıl okumayarak. Eğer halk okumuyorsa yazar üretemiyor, üretemeyince de böyle kalıyorlar işte. Köşeye çekilme sebepleri bu” ifadelerini kullandı.
Bir popçunun bir şarkı çıkardığında akşama meşhur olduğunu ifade eden yazar Babat, “Onların bir imzasında 100 binler olurken bir yazarınkinde o kadar olamıyor. Dünyanın en önemli sanatı yazmak ama kimse ilgi göstermiyor” dedi.
“MALATYA ŞAŞIRTICI BİR ŞEHİR”
Malatya’nın çok şaşırtıcı bir şehir olduğunu da ifade eden Uğur Babat, Malatya’da inanılmaz bir derecede okuyucu kitlesinin bulunduğunu ifade etti. Bu durumun da kendilerini oldukça mutlu ettiğini söyleyen Babat, “Yüce Mevla’mızın ilk emri oku, ama biz okumayan bir milletiz” diye konuştu.
"3 BÜYÜK DÜŞMANIMIZ VAR"
‘Aşka adanmış bir ömür, Hz. Hatice’ kitabıyla tanınan Nurdan Damla da birçok etkinliğe katılmasına rağmen Malatya’da düzenlenen Deniz Kitap Festivali'nin çok farklı olduğunu belirerek, dışarıdan gelen bir yazar olarak Malatya’dan çok farklı duygularla ayrılacağını söyledi.
Damla, “Çok büyük bir düşünürün bir sözü vardır. Bizim 3 büyük düşmanımız var. Cehalet, zaruret ve ihtilaf. Bu üç büyük düşmana karşı 3 silahla mücadele edeceksiniz. Cehalete karşı ilimle, zarurete karşı sanatla ve ihtilafa karşı ise ittifakla. Ben bugün burada bunu gördüm. Bütün Malatyalı okurlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
"HERKESİ SÜKUNETE DAVET EDİYORUM"
Ülke gündemine de değinen Damla, ülke olarak çok kritik günlerden geçildiğinin altını çizerek, herkesi sürekli sükunete davet ettiğini dile getirdi. Sabır ve sükunetle orta çizginin yeniden yakalanacağına inandığını ifade eden Damla, “Rejimlerde bu tür krizler her zaman olur ama itidali korumak gerekiyor. İnşallah uçlara kapılmadan aşırılıklara fırsat vermeden herhangi bir uç gruba müdahil olmadan eskisi gibi güzel günlere ulaşacağız yine” dedi.
"SORUNLARIN REÇETESİ YALNIZCA KUR’AN DA"
Çocuklara yönelik kaleme aldığı son kitabı ‘Canım kitabım Kur’an’ romanı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Damla, bütün noktaların reçetesinin yalnızca Kur’an-ı Kerim'de olduğunu ifade ederek “Büyükler zorlanıyor okumakta tabi çocuklar nasıl okuyacak diye söylemler var. Bir bebeğe pirzola yediremezsiniz ama mama kıvamında çok güzel yedirirsiniz. Kur’an-ı Kerim’de kalplere şifa olduğu için 7’den 77’ye herkese deva. Biz de Kur’an-ı Kerim’deki 300 tane hikayeyi kaleme aldık. Her bir öykünün çocukların ahlaki gelişimi üzerinde bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Çocukların da zevkle ve şevkle bu kitabı okuması bunun ne kadar isabetli bir çalışma olduğunun göstergesi bence” diye konuştu.