Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Organize Sanayi Bölgelerinin de susuzlukla karşı karşıya kaldığını söyleyerek, bu konuda alternatif çözümlerin bulunması gerektiğini söyledi.
TSO Meclisi Eylül ayı toplantısı Meclis Başkan Vekili Ali Seydi Ünü Başkanlığında TSO Salonu’nda yapıldı. Toplantının açılışında TSO başkanı Sami Payza, olası durumlarda Meclisi idare edebilmeleri konusunda tecrübe sahibi olmaları için yerini Meclis Başkan Vekillerinden Ali Seydi Ünlü’ye bıraktı. TSO Meclisi’nde konuşan TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, “Geçen toplantımızda hükümete seslenmiş ve ‘artık bir vekilimizin bakan olmasını istiyoruz’ diye talepte bulunmuştuk. Bakanlık olmadı, ancak AK Parti Genel Başkan Yardımcılığına milletvekilimiz sayın Öznur Çalık’ın getirilmiş olması Malatyalılar olarak bizleri sevindirdi. Öznur Hanımı tebrik ediyorum. 2 yılı aşkın bir süre içerisinde Malatya’da hizmet veren hakikaten iş dünyasının sorunlarına yakın ilgi duyan ve çocuğunuzu da yerinde ziyaret eden, iş dünyası ile iç içe olan, millet ile iç içe olan, halkla iç içe olan bir valimiz var. Valimiz İstanbul Valiliği’ne atandı. Sayın Valimize İstanbul’daki görevinde başarılar diliyorum” dedi.
“ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE DE SU SIKINTISI VAR”
Erkoç, “Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu, Cumartesi günü çeşitli programları nedeniyle Malatya’ya gelecek. Geçen Meclis’te de ifade etmeye çalıştım; konuyla ilgili bilgileri sayın cumhurbaşkanımıza iletmiştim. Şuanda Malatya’nın en büyük sorunlarından biri susuzluk ve kuraklık. İlerisi için hem şehir içme suyunda ve hem de sulama sularında ciddi sıkıntılarımız var. Özellikle yanı başımız da ciddi su rezervleri söz konusu. Ama maalesef biz halen bu çağda bu sudan faydalanamayarak kanalizasyon suyuyla bahçe suluyoruz, tarla suluyoruz. Bu Malatya için bir kayıp, üzücü bir hal, üzücü bir durum. Bu konuyla ilgili olarak sayın bakanımıza geniş bir bilgi takdimi yapacağız. Kuraklık nedeniyle dünya ciddi bir sorunla içi içe, ama biz eğer ilerideki sıkıntıların önüne geçmek istiyorsak, şimdiden bu sıkıntıların tedbirlerini almak zorundayız ve alternatif kaynaklar oluşturmak zorundayız. Aynı sıkıntıyı biz Organize Sanayi Bölgelerimizde de yaşamaya başladık. Daha önceleri 150 metrede çıkan artezyen şimdi suyun tamamen gitmesi 200-250 metreyi buldu. Bu kuraklık böyle devam ederse aynı sıkıntı Organize Sanayi Bölgeleri içinde söz konusu. Burada ileriye dönük olarak Organize Sanayi Bölgeleri içinde alternatif su kaynaklarının oluşturulması gerekiyor. Yoksa sanayinin dönmesi ve yürümesi mümkün değil” diye konuştu.
“ARTIK DEVLETLER DEĞİL, ŞEHİRLER REKABET İÇERİSİNDE”
Erkoç, “Artık devletler yarışmıyor, şehirler yarışıyor. Şehirler artık marka olmuşsa markalaşmışsa bu şehrin yarını parlaktır demektir. Eğer şehirler marka olmaktan geri kalmışsa hiçbir alanda söz sahibi olamaz. Devletler arasındaki rekabetlerden artık şehirler arasındaki rekabete geçildi. Bizde Malatya ile ilgili olarak bu konuyu geçmişte birkaç kez gündeme getirdik. Artık Malatya’nın da marka şehir olması lazım. Marka şehir olması sadece özel sektörün girişimi ile özel sektörün yatırımı ile yapılacak bir iş değil. Özellikle yerel yönetimlerin, kamunun ve sivil toplum örgütlerinin herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Şehri ortak akılla yönetmeleri gerekiyor. Şehrin menfaati bütün kurumların menfaatinin önünde gelir. Hele hele kişisel menfaatlerin çok çok ötesinde önce gelir. Onun için şehrimizi kaldırmak istiyorsak, şehrimizi büyütmek istiyorsak, şehrimizi yarınlara hazırlamak istiyorsak, şehrimizi marka şehir haline getirmek istiyorsak öncelikle kurumların tümünün ortak akılla hareket ederek şehrin değerlerini ortaya çıkarması lazım. Evet, Malatya son yıllarda sanayisi ile gelişen bir kent. Sanayinin yanı sıra tarım kenti. Vazgeçilmez bir ürünümüz kayısımız var. Bunun yanı sıra özellikle bölgesel kalkınma anlamında sektörel olarak teşviklerin devam etmesi gerekir. Yine yanıbaşımızda inanç turizmini öne çıkartarak Malatya şehrini markalaştırabiliriz. Ama maalesef burada gerekli adımlar atılmadı, adımların atılması içinde sadece özel sektör mantığı ile değil. Sadece bir kurumun çalışması ile gayreti ile değil, şehrin tüm dinamiklerinin bu işin sahibi olması ve bu işi sahiplenmesi gerekir diye düşünüyorum” dedi.
TSO Başkanı Erkoç, Torba Yasası nedeniyle getirilen kolaylıklardan TSO üyelerinin daha hızlı yararlanması ve zaman kaybı yaşamaması için bir takım çalışmalar içerisinde bulunacaklarını söyledi. Erkoç, TOS’nun ilçelerde toplantı yapması ile ilgili çalışmanın da yürütüldüğünü belirtti.
TSO Meclisi’nde söz alarak konuşan Meclis Üyesi Yüksel Hakan Er, İnönü Üniversitesi’nin Malatyalı esnaf ve şirketlere önemli ölçüde borcu bulunduğunu ve ödenmemesi nedeniyle sıkıntılar yaşandığını söyleyerek, üniversitenin ihalelerinde yüklenicilere tanınan süre konusunda adaletsizlikler yaşandığını söyledi ve TSO yönetiminden bu konuda girişimlerde bulunulmasını istedi. Er, Büyükşehir Belediyesi Esenlik Şirketi’nin de Malatyalı esnafa olan borçlarını ödemesini ve Malatya’da üretim yapan firmaları mağdur etmemesi gerektiğini ifade ederek, bu şirketin işçi maaşlarını da aksatmadan ödemesi konusunda TSO yönetiminin girişimlerde bulunmasını istedi.
