İnönü Üniversitesi tarafından düzenlenen 13.Uluslararası Kısa Film Festivalinin Jüri üyeleri ve oyuncular, Yeşilyurt’un tarihsel ve kültürel hazinelerinin ön plana çıkmasını sağlayan Lezzet Caddesinde yer alan konak ve müzeleri gezdi
Yeşilyurt’un tarihi zenginlikleri, kadim meslekleri ve geleneksel sofra kültüründe yer alan yemeklerinin tarihsel serüvenini yansıtan konak ve müzeler son olarak 13.Uluslararası Kısa Film Festivalinin Jüri üyeleri ve oyuncuları ağırladı. Yeşilyurt Belediyesinin daveti üzerine Gedik Kültür Merkezi, tarihi konak ve müzeleri gezen jüri üyeleri ile oyunculara Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Nogay, eşlik etti. Noğay, kafileye bölgede hizmete sunulan ve devam eden kültürel yatırımlar hakkında detaylı bilgiler aktardı. Yeşilyurt Belediyesinin kültürel yatırımlarına hayran kaldığını ifade eden oyuncu Aybike Turan, “Tekstil Müzesi benim ilgimi çekti, daha da geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum, ben kişisel olarak uzun yıllardır yabancı marka giysi tüketmemek için çok çaba harcayan birisiyim, yerli markalara ilgi gösteriyorum. Geleneksel dokumalara daha fazla ilgi gösterilmesi gerekiyor çünkü ürünlerin bir çoğu polyester olabiliyor oysa ki geçmişimiz tamamen doğal dokular üzerine üretim yapılıyor. Geleneksel giysilerin yeniden görünür kılınması ve bu alandaki tekstilin geliştirilmesi adına güzel bir adım atılmış Yeşilyurt’ta. Kayısı çekirdeği kahvesini ise çok beğendim, çok hafif ve çok tatlı bir kahve" şeklinde konuştu.
Konak ve Müzelere hayran kaldığını söyleyen Öğretim Görevlisi Hülya Küpçüoğlu ise “ Müzelerin hepsi harikaydı. Kahve Müzesi çok güzel olmuş, kahvenin tüm serüvenini orada görebiliyorsunuz. Fincanlar, cezveler, kahve öğütücüleri ve farklı nostaljik eşyalar çok güzeldi gerçekten, kayısı çekirdeği kahvesi ise müthişti, çok beğendik. Buranın yemek kültürünü yansıtan Gastronomi Konağını gezdik çok beğendik, kiraz yaprağı sarma köftesini ben hiç duymamıştım burada öğrendim ancak nefis gözüküyor gitmeden mutlaka bu yemeği tatmak istiyorum.” diye konuştu.
Gazeteci Oya Aydoğan, Yeşilyurt’ta kendisini Avrupa’da hissettiğini ifade ederken, “ Buradaki müzeleri ve konakları görünce kendimi Avrupa’da hissettim, müze gezmeyi çok seviyorum. Tekstil Müzesinde pamuktan tarlaya kadar tekstilin tüm yolculuğunu burada görebiliyoruz, burada ilk kez kayısı çekirdeği kahvesi içtim, çok lezzetliydi. Bir şehri veya bölgeyi sanatı ve müzeleri yükseltir. Burası da oraya doğru gidiyor bana kalırsa, Yeşilyurt’a ilk gelişim ama son gelişim olmayacak" şeklinde konuştu.
Konak ve Müzelerin çok güzel restore edildiğini söyleyen Prof.Dr. Aydan Özsoy, "Konaklar ve müzeler çok güzel restore edilmiş, içerikleri çok güzel oluşturulmuş, çok sıcak ve özenle seçilmiş, hepsini çok beğendik. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Burada hem tarihte bir yolculuk yapıyorsunuz hem de Malatya’nın tarihi kimliğini tanıma fırsatına ulaşıyorsunuz, en önemlisi de buranın kültürüne ait farklı güzelliklerin burada olmasıdır. Buranın gerek tarihi gerekse de geleneksel meslekleri ve yemeklerini tanıma ve anlama fırsatımız oldu" dedi.
Prof. Yusuf Yurdagül ise, kültürel yatırımlardan dolayı Yeşilyurt Belediyesini tebrik ederek, "Burayı çok profesyonel buldum, çok şaşırdım hakikaten açıkçası bu kadar beklemiyordum. Konakların girişinden içerdeki odalara ve iç tasarımlara kadar herşeyi çok profesyonel buldum. İki yıl gibi kısa bir zamanda bu kadar başarılı ve profesyonel bir çalışmanın yapılması ilgimi çekti. Tekstil, Gastronomi, Kahve, Çoban, Mahkum El Sanatları ve Cezaevi müzeleri gerçekten çok orijinal fikirler, Yeşilyurt’ta bu tür müze anlayışıyla karşılaşmak hepimizi mutlu etti, tebrik ederim.” dedi.
Konak ve Müzelerin hepsinin ayrı bir değer olduğunu dile getiren Gazeteci Sayım Çınar, “ Yeşilyurt en az bir Sayfanbolu gibi yerlerle kıyasladığımda çok natürel bir yapısı var, doğası var, evleri var, buradaki müzelerin hepsi özel ve değerli. Burada festivaller ve organizasyonlar yapılarak buranın tanıtımı daha yukarıya çekilebilir, burayı tekrardan görmek benim adıma güzel oldu, festivaller için Malatya’ya sık sık geliyorum. Malatya çok özel bir yer, buranın bir gastronomi şehri olduğuna inanıyorum" diye konuştu.