Malatya’da Tknokent bünyesinde KOSGEB desteği ile 2 yıl önce kurduğu yazılım şirketi ile kısa sürede büyüyen firmanın kurucusu İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğretim Üyesi Ali Arı, korona virüs sürecinde teknolojik gelişimlere adapte olmayan ve dijitalleşmeyen firmaların büyük ölçüde olumsuz etkilendiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıl Ocak ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Korona Virüs, insanların yaşamını olumsuz etkilerken, bu süreçte dijitalleşmenin önemi ve gerekliliği ön plana çıktı. Daha önceden dijitalleşme alt yapısını geliştiren firmalar, bu süreçte büyümeye devam ederken, teknolojik gelişimlere adapte olamayan ve dijitalleşmeye gerekli önemi vermeyen firmalar ise büyük ölçüde bu süreçten olumsuz etkilendiler.
İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğretim Üyesi Ali Arı, 2018 yılında Malatya Teknokent’te kurduğu yazılım firması ile sektöre girdi. Ekibinde bulunan alanında uzaman yazılımcı personeller ile ‘Web Yazılımları, Yapay Zeka Teknolojileri, Mobil Uygulamalar, Sanal Gerçeklik Uygulamaları, Yazılım ve Otomasyon Teknolojileri’ gibi pek çok alanda Türkiye’nin birçok ilinde çeşitli faaliyet kollarında boy gösteren firma çağın gerektirdiği ve ihtiyaç duydukları teknolojik ve dijital gelişmeleri yakalamalarına yardımcı oluyor.
2018 yılında KOSGEB’in girişimcilik desteği ile Malatya Teknokent’te açtığı şirketini Ar-Ge projeleri ile daha da büyüten Arı, Türkiye’de ilk olarak kendilerinin gerçekleştirmiş olduğu ve üniversitelerin ebelik bölümlerinde kullanılmak üzere hazırladıkları ‘Ebelik Klinik Otomasyonu (EBEKO)’nun, pek çok fakülte ve yüksek okulda kullanıldığını, ve bu sayede uygulamayı kullanan her üniversite için yıllık 500 bin adet kağıdın israf olmasının önüne geçtiklerini belirtti.
Günümüzde yazılım denilince insanların aklına ilk olarak web sayfasının geldiğini ifade eden Arı, “Aslında yazılım sektörü sınırları sonsuz olan dalgalı bir derya. Önemli olan bu derya içinde alabora olmadan su üstünde kalabilmek ve gemilerimizi hedefine yüzdürebilmek için elzem olan gelişmeleri takip edip bu yenilikleri faaliyetlerimize entegre edebilmek. Artık küresel bir ihtiyaç ve faaliyet olan yazılım, gerçekten çok büyük bir sektör. Belki de günümüzün ve hatta yarınımızın en büyük sektörü. Bunu, dünyadaki büyük yazılım şirketlerinin cirolarının, pek çok ülkenin senelik bütçesine denk gelmesinden anlayabiliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Korona virüs salgını nedeniyle çok sayıda firmanın bu süreçten olumsuz etkilendiğini ancak yazılım sektörünün bu dönemde adeta zirve yaptığını da dile getiren Arı, “Bunun da en büyük sebebi; artık insanlar ve kurumlar dijitalleşmenin öneminin farkına vardı. Hayatı kolaylaştıran ve hızlandıran uygulamaların ne kadar da gerekli olduğunu, sosyal hayatlarında ve iş hayatlarında bunlara ihtiyaç duyarak anladılar” dedi.
Önlerinde çok hızlı bir gelişim ve değişim bulunduğunu kaydeden Arı, “Dünyayı küresel bir salgın etkiledi ve daha ne kadar süreceği belli değil. Bunların hepsini algılayıp buna ayak uydurmak lazım. Dijitalleşme ile günlük alışverişteki davranışlarımız, gazete-kitap okumalarımız, bilgi alma ve aktarma faaliyetlerimiz, ortak görüşme ve toplantılarımız büyük bir değişime uğradı. Neredeyse çoğu insan salgın sürecinde AVM’lere ya da mağazalara gitmek yerine internet üzerinden alışveriş yapmayı tercih ediyor. Tüm dünyada eğitim, internet üzerinden ekranlar karşısında farklı uygulamalarla sürdürülüyor. Bunun yanında insanlarımız mobil ve web yazılımlar ile resmi dairelerdeki bir çok işini, bankacılık işlemlerini, fatura işlemlerini, taşınır-taşınmaz mallarının satış işlemlerini, artık online olarak yapmayı tercih ediyor. Hatta azımsanamayacak sayıda pek çok insan çalışmalarını plazalarda ve iş yerlerinde değil, evlerinde bu dijital araçlar ve yazılımlar yardımıyla sürdürüyor. Salgın sebebiyle kullanım alanı artan ve yaygınlaşan bu dijital faaliyetlerin, salgınının etkisi geçtikten sonra da hayatımızın büyük bir parçası olacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
Zamanın kendisi ile mutlak bir yarış içerisinde olduklarını kaydeden Arı, “Her yeni gün bir önceki günden daha farklı gelişmelere gebe. Dünü ve bugünü düşünmekten ziyade yarınımızı düşünüp ona hazırlıklı olmalı, gelecek planlarımızı sağlam temellere oturtmalıyız. Yaşananlar gösteriyor ki, geleceğimizin sağlam temelleri, teknolojimizi sürekli ileri seviyeye taşıma fırsatı sunan dijitalleşme süreci ve yazılım faaliyetlerinde” ifadelerine yer verdi.
Bu süreçte dijitalleşmeye önem veren firmaların pandemi sürecinde rakiplerine büyük oranda fark attığını ve atmaya da devam edeceğini belirten Ali Arı, “Buradan tüm sektörlere çağrıda bulunarak dijitalleşmeden korkmamalarını istiyoruz. Bunu yaparken de özellikle kurumsal firmalarla çalışmalarını istiyoruz. Dijitalleşme sürecinde, isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek, sürekliliği ve müşterileri tarafından ulaşılabilirliği sağlayan dinamik firmalarla çalışmaları çok önemli” dedi.
Üniversite bünyesinde kurulan ve şehrin ekonomi kanadının da içerisinde yer aldığı Teknokent’lerin önemine de değinen Arı, “Teknokent’ler Start-up firmalarına ve Ar-Ge projeleri geliştirmek isteyen firmalara önemli imkanlar sunuyor. Bu anlamda Malatya Teknokent birçok sektörde hizmet eden firmaları bünyesinde barındırarak şehrimize ve ülkemize katkı sunmada önemli bir yere sahip” diye konuştu.