İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde 2020 yılında 244’ü karaciğer nakli olmak üzere toplam 458 organ nakli gerçekleştirildi. Bölge illerine de şifa dağıtan merkezde, pandemi sürecinde ise 250 bin PCR testi yapıldı.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nin 2020 yılı faaliyet raporu açıklandı. Karaciğer Naklinde dünya ikicisi olan merkezde bu yılda pandemiye rağmen 244 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Geride kalan 2020 yılındaki çalışmaları değerlendiren Başhekim Prof. Dr. Ali Beytur, Mart ayında Türkiye’de de görülen korona virüs nedeniyle acil olmayan ameliyatlara ara verildiğini ve bazı nakiller ile kanser hastalarının tedavilerine devam edildiğini söyledi.
Ağustos ve Eylül aylarında vaka sayılarında yeniden bir artışın yaşandığına dikkat çeken Beytur, alınan yeni kısıtlama kararları ile birlikte şu sıralar vakaların azaldığını ifade etti. Bu süreçte Pandemi hastanesi olarak hizmet verdiklerini aktaran Beytur, “Pandemi hastaları ile diğer hastalara ayrı ayrı yoğun bakım ve servisleri tahsis ettik. Aynı zamanda kanser hastaları başta olmak üzere nakillere de devam ettik. Çoğu hastane de pandemi dışında hastaya bakılmazken biz diğer hastalara hizmet verdik” dedi.
Temmuz sonunda 217 yataklı Onkoloji Hastanesi’nin de hizmet vermeye başladığını ifade eden Beytur, 1 yılda verilen sağlık hizmetlerine dair istatistiki bilgiler de paylaştı. 2020 yılında 500 binden fazla hastanın hastanelerine başvurduğunu dile getiren Beytur, 50 bin hastanın yatarak tedavi gördüğünü ve yaklaşık 40 bin hastanın da ameliyat olduğunu söyledi. Bu süre zarfında toplamda 458 organ naklinin de hastanelerinde gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Ali Beytur, “244 karaciğer nakli, 188’de kök hücre ve kemik iliği nakli gerçekleştirdik bunun 11 tanesi çocuk hastaydı” ifadelerine yer verdi.
Pandemi sürecinde bölgede PCR testlerinin yapılması için ilk hastanelerinin akredite olduğunu ifade eden Beyrut, bu süreçte toplamda 250 binden fazla kişinin korona virüs testinin de merkezlerinde yapıldığını dile getirdi. Beytur, ayrıca son günlerde İngiltere’de ortaya çıkan ve Türkiye’de de görülen mutasyona uğrayan virüsünde tespiti için yeni tanı kitlerinin Malatya’da da yapılmaya başlanıldığını aktardı.
Hastane olarak elde ettikleri tüm başarılarının altında akademik birikim ve güçlü bir alt yapının olduğuna vurgu yapan Başhekim Beytur, Türkiye’nin de en büyük Aferez ünitesinin de kendi merkezlerinde olduğunu söyledi. Korona virüs döneminde etkin tedavi yöntemlerinden biri olan İmmun Plazma tedavisinin de ilk kez hastanelerinde uygulanmaya başlanıldığını dile getiren Beytur, “Bu süre dahilinde hazırladığımız 665 adet plazmayı Kızılay aracılığı ile Türkiye’deki birçok ile gönderdik. Beytur, pandemi döneminde tüm hastanelerde kadro tahsis edildiğini de belirterek, “Hastanemize 300 hemşire ile bir o kadar da yardımcı sağlık personeli atandı. Şuanda sağlık personeli açığımız bulunmuyor” dedi.
Bu süreçte pandemi ile mücadele de ön safta yer alan sağlık görevlilerinin de virüse yakalandığını aktaran Beytur, “Hastanemizde de yaklaşık 800 personelimiz Coviz-19’a yakalandı. Çalışan personelimizin neredeyse dörtte biri oranında vakamız oldu. Allah’a şükür herhangi bir can kaybımız olmadı. Bu nedenle virüs tehlikesi sona erene kadar halkımızın maske, mesafe ve hijyen kurallarına rivayet etmesini istiyoruz” diye konuştu.