Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, “Konteyner kentte gelen tek talep konteyner sayılarının arttırılması oldu”dedi
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Malatya Beydağı Konaklama Tesisleri'nde (MABEK) yaptığı ziyaret sonrası Valiliğe memnuniyetini ve teşekkürünü belirten bir mektup gönderdi.
Mustafa mektubunda, şunları ifade etti:
“Suriye’nin içinde bulunduğu savaş kabusundan en çok etkilenen biz Suriyeli Türkmenler, Türkiye’ye ve siz değerli Valimize şükran duygularımızı bir kez daha sunmak istedik. İlk günden bu yana bizlere kucak açtınız. İnsanımızın onurunun ayaklar altına alınmasına seyirci kalmayan Türkiye Devleti, tarihi sorumluluğunu ve tarihe altın harflerle geçen kadim dostluk anlayışını bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiştir. Tarihten gelen birlikteliğimizin verdiği onur ve kardeşlikle sizi bir kez daha Suriyeli Türkmenler adına saygıyla selamlıyoruz.
Sayın Valim;
Özellikle çadır kent ve konteyner kentlerde yaşayan Türkmen kardeşlerimizi sıkça ziyaret edip sorunlarıyla yakından ilgilenmekteyiz. Sadece barınmaları değil sosyal, kültürel, eğitim ve sağlık gibi sorunların Hükumetiniz tarafından fedakarlıkla çözüldüğünü görmekte ve büyük bir sevinç yaşamaktayız.
Zaman geçtikçe ihtiyaçlarımızın arttığını ve nitelik değiştirdiğini biliyoruz. Kamp ziyaretlerimizde görüştüğümüz Suriye Türkmenlerinden gelen taleplerden bunu net olarak görmekteyiz. Bu mektubu yazmaktaki amacımız ise alışılmışın dışında sizlere şikayetlerimizi ya da taleplerimizi değil gördüğümüz örnek uygulamaları anlatmaktadır. 7-8 Aralık 2014 tarihinde Türkmen kardeşlerimizin barındığı Malatya Beydağı Konaklama Merkezini (MABEK) ziyaret ettik. Malatya Kampı bize şimdiye dek dişe dokunur hiçbir şikayetin gelmemesi sebebiyle en az ziyaret ettiğimiz kamptı meclisimizin yetkilileriyle birlikte kampta yaptığımız ziyaret unutamayacağımız anlara şahitlik etti. Ziyaretimiz kamp müdürü Nihat Bey’in karşılaması ile başladı. Aldığımız bilgileri mutlulukla not ettik. Kamp kurulurken gerek kampı yöneten ve kuran vali yardımcısı gerekse kamp yöneticileri zaman içinde oluşabilecek tüm sorunları önceden tespit edip ona göre çalışma yapmışlar. Kampın ana kurallarını gülümseyerek ağırlama, eşitlik ve adalet ilkeleri olarak koymuşlar. Hatta yaptığımız toplantıda bir Türkmen kardeşimiz bize dedi ki, “Biz haksız bir talepte bulunsak da, hatta sesimizi bile yükseltsek şimdiye dek bizi hiç azarlamadılar. “Hayır” derken bile gülümsediler. Bizlerin onurunu namusumuzu korumak için üstün bir gayret gösteriyorlar” Bunu duymak bizim için inanın çok önemli ve değerlidir.
Siz değerli Valimiz bize ev sahipliği yaptınız. Toplantımızın başlangıcına katılarak bizi onurlandırdınız. Siz değerli büyüğümüzün yanımızda olması heyecanımızı ve şevkimizi arttırdı.
Kampın hangi uygulamasını anlatacağımızı inanın bilmiyoruz. Gördüğümüz her şey memnuniyetimizi katladı; Konuştuğumuz her kardeşimiz gururumuzu okşadı. Sağlık uygulamaları gayet düzenli; Sosyal ve kültürel olarak hiçbir yerde olmayan çalışmalar yapılıyor. Kız çocuklarımız eğitiliyor. Haftalık hatimler, Dualar ve dini kurslar sanki içeride manevi bir heyecan oluşturmuş. Yetimlere, öksüzlere özellikle sahip çıkılmış, hatta savaşın içinden kampa getirilen çocuklar gördük. Sanki kampı yönetenlerin çocukları olmuşlar. Onları gördüklerinde gözlerinin içi parlıyor. Çocukların yüzlerindeki gülümsemeyi görmek inanın her şeye bedeldi. Bunu yapabilmek emek gerektiriyor elbette. Bu kampın BM yetkilileri tarafından mevcut kaynakları en iyi kullanan kamp olarak değerlendirildiğini de BM yetkililerle yaptığımız görüşmelerden daha önce öğrendiğimizi de vurgulamak isteriz.
Kampta yaşan temsilciler ve öğretmenlerle yaptığımız toplantıda ise bize tek bir şikayet gelmediğine şahit olduk. Gelen tek talep konteyner sayılarının arttırılması oldu.
Eğitim konusuna ayrı bir yer vermek istiyoruz. Biz sürecin nasıl başladığını bilmiyoruz. Kampta yaşayan öğretmenlerden aldığımız bilgiye göre Vali Yardımcısı eğitimi öncelikli konu yapmış. Hafta da 10 saat Türkçe kursunu zorunlu tutmuş. Kampta eğitim veren Suriyeli Öğretmenlerin disiplin içinde derse girmelerini sağlamış. Kamptaki tüm öğretmenler ona büyük saygı duyuyor. Kamp müdürünün disiplinli ve özverili çalışmalarını da unutmamak gerek. Kampta eğitim 07.30 ‘da başlayıp ikili eğitim veriliyor. Ardından Türkçe kursları ve gece de etütle gece saat 9 da bitiyor. Bu yıl Türkiye de üniversiteye başlayan Suriyeli gençlerin yarısı bu kamptan. Kısacası eğitim kalitesi Suriye’den bile iyi. Eğitim sürecinin içinde iş edindirmeye yönelik yapılan çalışmaları da unutmamak gerek. Kamp içinde açılan işletmelerde hem üretim yapılıyor hem de meslek öğreniliyor.
Sayın Valim;
Sizden en büyük talebimiz Malatya Kampındaki yönetim anlayışının eğitime yönelik çalışmaların ki bunun içine dini eğitimleri de katmak istiyoruz tüm kamplarda uygulanması için yardımlarınızdır.
Bu sebeple sizlerin şahsında tüm Türk Milletine ve kampın fedakar yöneticilerine şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Türk Devletinin ve Milletinin büyüklüğüne bir kez daha şahitlik ettik. Sizlere minnettarız”