BAŞVURULARIN YÜZDE 60’I TÜKETİCİ LEHİNE SONUÇLANDI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne en fazla bankalarla ilgili sorun ve şikayetlerin iletildiği bildirildi. Başvuruların yüzde 60’ının tüketici lehine sonuçlandığı belirtildi.
Malatya Ticaret İl Müdürlüğü tarafından konuyla ilgili olarak yapılan yazılı basın açıklamasında, “Malatya Ticaret İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetine 2013 yılı içerisinde 2 bin 469 başvuru yapıldı. Bunların yüzde 60’ı tüketici lehine sonuçlanırken yapılan başvuruların içinde yüzde 44 ile en büyük pay bankacılık sektörüne ait şikayetlerdir. 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarında ise bin 42 tüketici başvurusu yapılırken bu başvurularda yüzde 70 ile bankacılık sektörüne ait şikayetlerdir” ifadeleri kullanıldı.
Bankacılık sektöründe kredi kartlarından alınan yıllık üyelik ücretleri ile tüketici ve konut kredilerinden alınan dosya masrafı, komisyon gibi adlar altında alınan ücretlerin iadesi talep edildiğinin belirtildiği açıklama şöyle devam etti:
“Son günlerde müdürlüğümüze yapılan başvurularla çeşitli internet siteleri ve haberlerde yer alan şikayetlerde, vatandaşların muhtelif telefon numaralarından aranarak kendilerini Tüketici Hakları Danışma Merkezi gibi isimler altında tanıtan kişilerce, bankalar tarafından tahsil edilen kredi kartı aidatı, dosya masrafı, ipotek fek ücreti gibi ücretlerin iadesinin sağlanması vaadiyle ücret, adres bilgileri, kredi kartı bilgileri ve muhtelif kişisel bilgilerin talep edildiği belirtilmektedir.
Gerek bankalarla ilgili uyuşmazlıklarda gerekse tüketicinin taraf olduğu sözleşmelerle ilgili diğer uyuşmazlıkların çözümünde yetkili ve görevli merciler Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleridir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın söz konusu telefon numaralarından arandıkları takdirde bankalarca yapılan kesintilerin geri alınmasında aracı olunacağına dair vaatlere itibar etmemeleri gerekmektedir.
Bankalar tarafından yapılan kesintilerle ilgili haksız bir uygulamaya maruz kalınması durumunda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilgili hükümlerine dayanarak başvuru yapılması gerekmektedir. Öncelikle kredi kartını düzenleyen veya kredi veren bankaya başvuruda bulunularak söz konusu kesintilerin iade edilmesi talep edilmelidir. Başvuru yapılan banka tarafından bu talebe olumsuz cevap verilmesi veya cevap verilmemesi halinde ikamet edilen yerdeki veya söz konusu hizmeti sağlayan bankanın bulunduğu yerdeki, illerde Ticaret İl Müdürlüğü, İlçelerde ise Kaymakamlıklar bünyesinde faaliyet gösteren Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’ne krediye ait kesintiyi gösterir belge, sözleşme ve ödeme planı ile birlikte başvuruda bulunulması gerekmektedir. 2014 yılı için değeri 1.272,19 liraya kadar olan uyuşmazlıklar için Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunludur. Bu değere kadar olan uyuşmazlıklarda verilecek kararlar bağlayıcı olup, İcra İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesine dair hükümlerine göre yerine getirilir. Bu değerin üzerindeki uyuşmazlıklara ilişkin verilen kararlar ise delil niteliği taşımaktadır. Yerine getirilmemesi halinde Tüketici Mahkemeleri’ne veya bu sıfatla görev yapan Asliye Hukuk mahkemelerine başvuruda bulunulması gerekmektedir.”
Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kendilerine yapılan başvuruları her sözleşme için ayrı ayrı inceleyerek mevcut duruma göre bir karar verecek olup, hakem heyetlerinin verdiği bu kararlara karşı tarafların, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Tüketici Mahkemelerine itiraz edebileceklerinin bildirildiği açıklamanın son bölümünde şunlar belirtildi:
“Ayrıca 1 Şubat 2014 tarihinden itibaren kredi kartı ile yapılan alışverişlerle ilgili olarak taksit kısıtlaması yapılarak maksimum 9 ay taksit uygulanmaya başlanmış olup, bazı sektörlerde de kredi kartı ile taksitli alışveriş yasaklanmıştır. Bunun sonucu olarak birçok firma taksitli satış sözleşmesi ile satışlar yapmaya başlamıştır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği taksitli satış sözleşmesinden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir.”