Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yargı paketlerinin tartışılmasını istediklerini ifade ederek, "İktidardan iktidara değişmeyen, yargıyı tarafsız, bağımsız ve adil yargılama yapabilen, hesap verebilir hale getirebilen bir sistemi hem iktidarın hem de muhalefetin önüne koyduk. Pek ne oldu? Ne iktidar ne de muhalefet dönüp bakmadı. Çünkü yanlış soruyla başlıyorlar" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) Toplantısı kapsamında Malatya'ya gelen Feyzioğlu, Altın Kayısı Ramada Plaza Otel'de basın toplantısı düzenledi. Feyzioğlu, Türkiye'nin derin bir kutuplaşma içerisinde olduğunu savunarak, "Birbirimizden duygusal olarak kopuyoruz. Sadece bölgesel anlamda değil, mezhepsel, siyasi ideoloji anlamında bir kutuplaşma içerisindeyiz. Bu kutuplaşmanın üstesinden gelmenin tek yolu ortak bir lisanı kullanmamızdır. Bu ortak lisan, hukukun üstünlüğü lisanıdır. Biz Türkiye'yi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü paydasında buluşturacak bu ortak lisanı konuşuyoruz ve tüm Türkiye'ye de bunu hakim kılmaya kararlıyız" diye konuştu.
"MECLİS İSTEDİĞİ ANDA SEÇİM BARAJINI ORTADAN KALDIRABİLİR"
Meclisin istediği anda seçim barajını ortadan kaldırabileceğini dile getiren Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Ben çok anlamadım, siyasi iktidar, faşist 12 Eylül rejiminin getirmiş olduğu yüzde on barajı kalsın mı diyor? Ben gerçekten dediğini sanmıyorum. Diyemez. Diyorsa o zaman 'Ben 12 Eylül'ün devamını istiyorum' diyordur. O zaman milli irade taraftarlığında bir şüphe var. Ben inanmıyorum. Sandıktan çıkan ve '12 Eylül'le hesaplaşıyoruz' diye referandumlar yapan bir siyasi iktidarın, 12 Eylül faşist rejiminin yüzde 10 barajının muhafaza edilmesi için polemiğe gireceğini sanmıyorum. 12 yıl biz atladık, bizden önce de 28 yıl başkaları unutmuş bu barajı kaldırmayı. Baraj geleli 32 sene olmuş. Artık '32 senedir bu baraj aşılmıştır' deyip, hemen yarın kaldırmalarını bekliyorum."
"BİZİM PAKETLER KONUSUNDAKİ DURUŞUMUZ ÇOK AÇIK"
Feyzioğlu, yargı paketlerinin tartışılmasını istediklerini belirterek, "Bizim paketler konusundaki duruşumuz çok açık. 'Ben yaptım oldu' diye, birileri önümüze bir şeyler getirsin. Biz anlamıyoruz bunları. Takipte edemiyoruz. Gerçekten sıkıntılı. Biz hukukçularız ve mesleğimiz avukatlık ama pakette ne geldi, ne değişti, gelen 2 ay sonra bir daha değişti mi, değiştiyse ne kadar kalacak? Yani 'Yok kanun, yap kanun. Olmadı baştan yaz kanun. Hadi canım sıkıldı bir daha yaz kanun.' Böyle yap-boz mantığı olmaz. İktidardan iktidara değişmeyen, yargıyı tarafsız, bağımsız ve adil yargılama yapabilen, hesap verebilir hale getirebilen bir sistemi hem iktidarın hem de muhalefetin önüne koyduk. Peki ne oldu? Ne iktidar ne de muhalefet dönüp bakmadı. Çünkü yanlış soruyla başlıyorlar. 'Yargı bana nasıl bağımlı olabilir?' sorusuyla başlayan doğru yolu bulamaz” dedi.
"BU MESLEK ELDEN GİDİYOR"
Türkiye'de avukatlık mesleğinin sürdürülemez hale geldiğini iddia eden Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu meslek elden gidiyor. Bu meslek elden giderse, sizin haklarınızı savunacak kimse kalmayacak. Şuanda 85 bin avukatız. Hukuk fakültelerinde okumakta olan 48 bin öğrenci var. 43 bininin 5 yıl içerisinde avukat olmasını ön görebilirsiniz. 5 yıl sonra 85 binlik nüfusumuz yüzde 50 artıyor. İktidarı da, ana muhalefeti de popülist davranmıştır. Sonuç olarak bu ülkede avukatlık mesleği sürdürülemez hale gelmektedir. Avukatlık mesleğinin sürdürülemez hale gelmesinin zararını avukatlardan çok ve avukatlardan önce hakkı savunulacak olan vatandaş görür."
"SİVİL ANAYASA İSTEYENLERİN ÖNÜNDE BİR İMTİHAN VARDIR"
Feyzioğlu, sivil anayasa isteyenlerin önünde bir imtihan olduğunu dile getirerek, "'Sivil Anayasa istiyorum' diyenlerin önünde bir imtihan vardır. Bu imtihan, bu dünyadadır, öbür dünyada değil. Askerin yaptığı faşist anayasanın sonrasında konulan ve kanunla konulan yüzde on barajıdır. Sivil anayasa deyip de, 'Anayasa'yı değiştirelim' cümlesini sarf edenlerin, kanunla yüzde on barajını kaldırmasını bekliyorum. Yüzde on barajını kaldırırlarsa, sivil Anayasa taleplerinde samimilerdir. Kaldırmazlarsa, askerin kanunla dayattığını, faşist diktanın kanunla dayattığını koruyorlardır. Artık 32 sene korudular, yeter" şeklinde konuştu.
"MAALESEF GAZETEDEN OKUYACAKLAR"
Feyzioğlu, bir gazetecinin 'Adli yıl açılış törenleri iptal edildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna, "Gazeteden okuyacaklar maalesef. O bizim için problem değil, kendileri için sıkıntı. Biz Anıtkabir'de yaparız. Oradan bir stadyuma geçeriz. O salonların alamayacağı sayılardan söz ediyorum, töreni kapalı alanda yaparız diyemiyorum. Öyle büyük alanlarda yaparız ki, 10 binlerce avukat ve yüz binlerce vatandaşımızla birlikte yaparız. Her yasak, kurumların millet tarafından sahiplenilmesini sağlıyor. Biz kendimizi, milletimize emanet ettik. Dolayısıyla bizim yerimiz sağlamdır" cevabını verdi.