6 Şubat depremlerinden ağır hasar alan Malatya’da uzman jeologlar Malatya fayı üzerinde 3 yıl sürecek bir çalışma başlattı. Doç. Dr. Cengiz Zabcı, amaçlarının 2023’te gerçekleşen büyük depremlerin Malatya fayına herhangi bir etkisinin olup olmadığını ortaya çıkarmak olduğunu söyledi.
TÜBİTAK ve Çin Bilim Akademisi’nin desteği ile 6 Şubat depremlerinin ağır tahribata yol açtığı Malatya’da uzmanlar Malatya fayını yakın takibe aldı. Asrın felaketi sonrası Malatya Fayının durumunu araştıracak olan ekip, Malatya’nın Arguvan ilçesi kırsalında teknolojik cihazlar ile Mayıs ayından bu yana çalışmalarını sürdürüyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Jeolog Doç. Dr. Cengiz Zabcı, Jeolog Doç. Dr. Taylan Sançar ve Çin’den gelen uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmaların ise 3 yıl sürmesi bekleniyor. Çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi veren İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Jeolog Doç. Dr. Cengiz Zabcı, şu anda Malatya fayının bulunduğu alan üzerinde çalışma yaptıklarını belirterek, “6 Şubat 2023 depremleri ülkemizde çok ağır bir zayiat hem can hem de mal kaybına yol açtı. Depremin ilk olduğu günden beri sürekli sahada veya bilgisayar başında bu depremin etkilerini ve bundan sonra olabilecekleri üzerine kafa yorarak çaba gösteriyoruz. Bunların bir tanesi de bu Malatya fayı. Bu kapsamındaki çalışmalar yaklaşık 3 sene sürecek. İlk ayak Mayıs ayında ölçümlerle başladı. Yer bilimlerinin hemen hemen bütün disiplinlerini kullanarak çalışmaya çaba gösteriyoruz. Amacımız 3 sene sonucunda bu Malatya fayının depremselliği hakkında daha elle tutulur veri üretmek, parametreleri sağlamak. Bunun sayesinde belki de bölgede ve çevrede daha sağlıklı depreme dirençli kentleşme konusunda adım atılmasını sağlamak” şeklinde konuştu.
Yedisu Fayının son durumu hakkında sorulan soruya da cevap veren Doç. Dr. Zapcı, “Yedisu fayı dediğimiz, Kuzey Anadolu fayının bir parçası aslında. Yani çok apayrı bir sistem. Türkiye'ye baktığınız zaman Anadolu çevresinde 2 tane büyük fayla sınırlanıyor. 2 tane doğrultu atımlı fayla sınırlanıyor. Bunlardan bir tanesi Anadolu'nun kuzey sınırını oluşturan Kuzey Anadolu fayı. Doğu sınırını ise Doğu Anadolu fayı oluşturuyor. Bunlar bizim levha sınırı diye tabir ettiğimiz türde yapılar. Bunların üzerinde çok basitleştirerek söyleyeyim biriken yamulma veya enerji çok yüksek. Yani Kuzey Anadolu fayında yılda yaklaşık kabaca ortalama 20 mm’lik bir hareket birikiyor. Doğu Anadolu fayında bu 10 mm. Malatya fayı ise çok ayrı. Anadolu'nun içerisinde iç deformasyonu ile alakalı ama varlığını gene aynı tektonik ortama yani aynı kuvvetlere bağlı olan bir fay bir zayıflık zonu. Baktığımız zaman Yedisu Fayı kırıldığı zaman uçlarında statik olarak stres transfer edecektir. Malatya fayı ayrı bir yapı. Ama dinamik şartlar var ki açıkçası deprem bilimi açısından biz bunları henüz çok az biliyoruz. Sizlerde şahit oluyorsunuz zaten, yapılan açıklamalardaki belirsizlikler de dikkatinizi çekiyordur. Deprem hakkında aslında bütün ülke olarak kastetmiyorum bütün dünya açısından daha bana göre emekleme aşamasındayız. Yani yeni yeni öğreniyoruz bir süreci. Ayrıntıları yeni yeni şekillendiriyoruz. O yüzden kesin olarak evet Yedisu Fayı kırıldı, Malatya fayının üzerine statik olarak stres binmez, binemez sistemler farklı diyebilirim. Ama dinamik şartlar altında Malatya'yı nasıl etkileyecektir, bu bir soru işareti. Zaten böyle soru işaretleri yüzünden burada çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
6 Şubat 2023’de meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki Pazarcık depreminin yaklaşık 300 kilometrelik bir yüzey kırığı oluşturduğunu anlatan Zabcı, “Bunun etkisi çok büyük. Yani biz uydu ölçümleriyle baktığımızda neredeyse Bursa'ya kadar Anadolu'nun içinde bir deformasyon söz konusu. O da haliyle Anadolu'da gözüken diğer faylar konusunda bizi tedirgin ediyor. Bilimsel anlamda tedirgin ediyor, bunu sosyal anlamda hemen değerlendirip korkmaya gerek yok. Ama kesinlikle bilimsel olarak takip edip çalışılması lazım. Malatya fayı üzerinde yapılan çalışma da zaten bunun bir parçası. Bunlar maalesef zaman alan şeyler. Veri biriktikçe bunlar sağlıklı yorumlandıkça, biz bu yapılar hakkında daha sağlıklı bir şeyler söyleyebiliyoruz. Malatya fayı hakkında bildiğimiz mesela Kuzey Anadolu Fayında mukayese ettiğiniz zaman çok az. Farklı farklı disiplinler var. Malatya fayı üzerinde en azından yayınlanmış tek bir çalışma var. Eski depremleri açığa çıkartıp bunların kabaca hangi zaman aralıklarında olduğunu, bunların arasındaki ortalama zamanın ne olduğunu ve gelecek hakkında bir projeksiyon yapmak” şeklinde konuştu.
Malatya fayıyla ilgili şu an oldukça kısır bir bilgi olduğunu da ifade eden Doç. Dr. Zabcı, “Farklı ekipler farklı projelerle birbirinden bağımsız olarak çalışıyorlar. Malatya'da tek çalışan biz değiliz, başka çalışanlar da olacak. Ve umudumuz bu farklı ekiplerin aslında birbirinden bağımsız gibi gözüken çalışmaları sonuçta birleşerek Malatya fayı hakkında çok daha sağlıklı bilgi sağlayacak. Yani amacımız bu bizim. Bir yandan da acaba bu depremlerin büyük 2023’te gerçekleşen büyük depremlerin herhangi bir etkisi var mı? Hız alanında bir değişim oldu mu? Bunlar çok hassas bir şekilde ölçülebilir mi? çabamız bu yönde” dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Yunus Gülmez ise bölgede ilk etap çalışmalarının Mayıs ayında başladığını belirterek, “Daha önce de bu bölgede bir çalışma yapıldı ama detaylı değildi. Daha detaylı şekilde şu anki çalışmayla neticelendirilecek. Bu tek etap değil birkaç etap olacak. Bu çalışma eylül ayına kadar devam edecek sonra bir raporlama olacak. Oradan gelen verilerle paleosismolojik ve kazı çalışmaları da olacak” diye konuştu.