Giden dönüyor

Şehirlerdeki terör eylemlerinin artışındaki nedenleri arayanların sınırın öte yanına bakması yeterli.

Nitekim dün bir gelişme daha yaşandı, IŞİD’in Mare çevresinde uyguladığı abluka, koalisyon güçlerinin desteğiyle yarıldı.

Ankara’nın Fırat’ın batısı için getirdiği şartın diğer ayağını oluşturan, “YPG buradan da doğuya geçemez” dediği Azez ile Mare arasındaki hat da yeniden açıldı.

Bu durum, Rusya desteğindeki Şam güçlerinin bölgeye girmesiyle önemi azalmış bulunan Halep’e tedarik koridorunun yeniden açılmasını sağladı.

Türkiye de bu operasyona sınırında konuşlu Fırtına topları ile 14 IŞİD hedefine gönderdiği 61 atışla destek verdi.

Dikkat çeken ise Azez-Mare hattının batısında aynı amaçla savaşanların arasında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adını alan ve ağırlığı YPG’den oluşan grubun da bulunmasıydı.

HERKESİN GÖZDESİ

Türkiye’nin güvenlikli bölge olarak ilan edilmesini istediği alan, IŞİD başta olmak üzere Suriye’deki hemen her örgütün gözdesi.

Hem Fırat’a ulaşmak hem de bölgede oluşmuş boşluğu kim önce doldurursa kendisinin olacağı varsayımından hareket eden gruplar, alan hâkimiyetini kazanmak için çarpışıyor.

Nitekim bu alanın alt ucunda bulunan Menbiç cebi de bundan dolayı önem arz ediyor.

Türkmen yerleşimi olan Çobanbey’in alt ucundaki bölge, nisan başında Türkiye’ye yakın olan Özgür Suriye Ordusu’nun da desteğindeki Sultan Murat, Ahrar-uş Şam, Muhtasam ve Feylak-u Şam güçlerinin kontrolüne geçti.

Ama hâkimiyetleri uzun sürmedi, IŞİD karşı saldırıyla Çobanbey ile birlikte Menbiç’te hâkim olmakla kalmadı, örgütlerin gücüne darbe vurdu, hemen batısındaki Azez ve Mare’yi de kuşatma altına aldı.

ABD’nin Ankara’yı iknası sonucu SDG, bir süredir zaten geçtiği Fırat’ın batısından hareket ederek Menbiç’e saldırdı.

Ankara, bu durumu “YPG güçlerinin orada kalmayacağı konusunda kendisine söz verildiğini” açıklayarak izah etti.

Son olarak dün de Mare’deki abluka, ABD ve Fransız askerlerinin karadan danışmanlık ve jet desteği verdiği SDG başta olmak üzere, ÖSO ve diğer yerel güçlerin ortak harekâtıyla yarıldı.

Menbiç-Azez hattında IŞİD geri püskürtülürken, ortaya çıkan güç boşluğunu kimin dolduracağı konusunda kafalar karışık.

Çünkü Ankara oraya SDG’nin girmesini istemiyor; koalisyon ise her adımda onlara güç katıyor.

Suriye satrancında oyun bir bölgede kıran kırana sürerken, diğer yandan Şam’ın ağır adımlarla devam eden harekâtının nasıl bir hamleyle sonuçlanacağı ise kestirilemiyor.

SAVAŞÇI GİRİŞİ

Asıl önemli olan da bu gelişmelerin hepsi Türkiye’ye sıkıntı yaratıyor; çünkü bölgeyi yakından takip eden devletin etkin bir isminin aktardığına göre o bölgeye savaşmak için gidenlerin geri dönüşü başlamış bulunuyor.

Bunun sayısı konusunda rakam verilemiyor, ancak son dönem gözaltına alınan IŞİD’e katılmış yabancı savaşçı sayısının Türk savaşçı sayısını geçmiş olması, vahameti özetliyor.

Hatta, bunların geçiş için sınıra örülen duvarın altından tüneller kazdığı, “beton duvarları eriten solüsyon geliştirildiği” de aktarılan bilgiler arasında.

Özetle Suriye’den terör ihracını sürdürüyor, gidenler aynı yolla geri dönüyor.